Ahi
Türk şairi (Niğbolu 1476-Karaferye 1517). Tüccar Şeydi Hoca’nın oğlu olan Ahi (BenliHaşan da denir). Âşık Çelebinin yazdığına göre, babasının ölümünden sonranun yolunu tutarak dükkân açtı; ama annesinin bir başkasıyla evlendiğini duyunca, buna dayanamayarak dükkânını bıraktı ve İstanbul’a gelerek İstanbul’da ilmiye mesleğini seçti. Medrese öğrenimi görüp, uzun yıllar mülazemette kaldı. Söylentiye göre, Şirin ve Perviz adlı mesnevisi Yavuz Sultan Selim tarafından beğenilince, Bursa’daki Bayezit Paşa medresesi müderrisliğine getirildi; ama Zeyrekzade’nin sözüne uyarak bu görevi kabul etmedi. Ömrünün son yıllarında Karaferye müderrisliği yaptı. Az konuşan, içine kapanık bir insan olduğu söylenen Ahi, döneminin önemli şairlerindendir (Latifi, ondan “Şuara-yı Rumun mümtaz ve müstesnalarından” diye söz etmiştir). Dili temizdir.jTürkçe^’yi iyi kullandığı,¡yabancı terkipleri en aza indirdiği görülür. Ahi’nin mürettep bir Divan’ı olduğu tezkirelerde belirtilmişse de, bulunamamıştır. Tamamlanmamış iki mesnevisi vardır: Şirin ve Perviz ;lHüsn-i Dil (Fettah-ı Nişâburi’nin mesnevisine naziredir).
Ahi
05
Ağu