Ahirete iman eden insan iyi ya da kötü, büyük veya küçük yaptığı
hiçbir şeyin karşılıksız kalmayacağını bilir. Dünya hayatının bir
tarla olduğunun farkındadır; ne ekerse onu biçeceğini bilerek ha
reket eder. Cennette kendisi için hazırlanan nimetlere kavuşma
umuduyla Allah’ın buyruklarını yerine getirmeye çalışır. Allah’ın
emir ve yasaklarına uymazsa başına gelecek acı verici azaptan
uzak olmak ve O’nun sevgisinden mahrum kalmamak için hare
ketlerine özen gösterir.
Mazlumun zalimden hakkını alacağı günün mutlaka geleceğini
bilir; kimseye haksızlık yapmaz. Zalimlerden hesap sorulaca
ğının, kötülerin cezalandırılacağının ve iyilerin ödüllendirile
ceğinin farkındadır. Bu sebeple karşılaştığı ve engel olamadığı
adaletsizlikler karşısında yıkılmaz, hesap gününe olan inancıyla
teselli bulur.Dünyanın âhirete giden yolculukta bir durak ol
duğunun farkındadır. İnsanın boş yere yaratılma
dığını, amaçsız ve gayesiz olmadığını bilir. Dün
yadaki hayatını yaratılış amacına uygun olarak ve
en güzel şekilde değerlendirmeye çalışır.
Her şeyin geçici olduğunun farkındadır. Bu dün
yanın geçici zevklerine, geçici dertlerine takılıp
kalmaz. Derdin ve kederin de, muduluğun ve
keyfin de imtihan olduğu bilinci ile ebedî hayatı
na hazırlık yapar.
Ölümle karşılaştığında bunun mutlak bir son
olmadığını bilir. Yakınlarının ölüm acılarını ka
vuşma günü nün umuduyla savuşturur. Kendi canını almaya gelen
ölüm meleğini de korku ve ümit arasında bir metanetle karşılar.
Âhırete İman Eden İnsan…
09
Ağu