Ahmet Mithat
Türk romancısı ve gazetecisi (İstanbul 1844-ay.y. 1912). Bezci esnafından Hacı Süleyman Ağa’nın oğlu olan Ahmet Mithat, babasını küçük yaşta yitirince ailesiyle ağabeyi Hafız Ağa’nın yanına, Vidin’e gitti (1854). Ailesi İstanbul’a dönünce (1857), Mısır Çarşısinda bir aktarın yanına çırak verildi. Esnaf Hacı İbrahim Efendiden Arapça, bir yabancıdan da Fransızca dersleri aldı. Ağabeyi aileyi Niş’e aldırınca (1861) Niş rüştiyesine girip, bitirince Rusçuk’ta Tuna Vilayeti Mektubi Kaleminde memurluğa başladı (1864). Mühendis tercümanlığı (1866), Tuna Nehir İdaresi sandık eminliği, Ziraat Müdürlüğü kâtipliğinde bulunup, Tuna gazetesi başyazarlığı yaptı (1869). Bağdat valiliğine atanan Mithat Paşa’yla Bağdat’a gidip, Vilayet matbaası ve Zevra gazetesi müdürlüğünde bulundu. Ağabeyinin ölümü üstüne ailesinin geçimini sağlamak için İstanbul’a dönüp (1871), Ceride-i «Askeriyejigazetesinde başyazarlık yaptı ve bir matbaa kurarak kendi kitaplarını basmaya başladı. Devir ve Bedir adlı iki gazete ile Dağarcık (1872) ve Kırkanbar adlı iki de dergi çıkardı. Bir yazısından ötürü Rodos’a sürülüp (1875), Murat V’in çıkardığı aftan yararlanarak İstanbul’a döndü (1876) ve İttihat gazetesini çıkardı. Abdülhamit II tahta çıkınca sarayın gözüne girip, koruyucusu Mithat Paşa’nın yargılanması ve sürülmesi olayına karıştı. Takvim-i Vekâyi (1878) ve Matbaa-i Amire müdürlüğü yapıp (1879), Tercüman-ı Hakikat’ı kurarak, saraydan yardım gördü. Karantina başkâtipliği (1885), Meclis-i Umur-ı Sıhhiye ikinci başkanlığı yapıp (1895), Stockholm’da toplanan VIII. Müsteşrikler Kongresi’ne gönderildi. Meşrutiyet’te emekliye ayrılıp, Darülfünun’da, Medreset ül-Vaizin’de ve Darülmuallimat’ta tarih, dinler tarihi, pedagoji dersleri verdi. Darüşşafaka’da da görev aldı. Tanzimat romanının kurucularından olan Ahmet Mithat, matematikten askerliğe ya da hokkabazlığa, öykü ve romandan edebiyatın bütün türlerine kadar telif, çeviri ikiyüze yakın yapıt vermiş, ilk yerli öyküyü yazmış, hemen her türde roman yazarak Türk edebiyatına konu bolluğu getirmiş, serüven, gezi ve fen, korku romanları ya da tarihsel, duygusal, gerçekçi, doğacı romanlar yazarken öğreticiliği amaç almıştır. Onu çağdaşlarından ayıran yan, romancı oluşu ya da romanı tümünden iyi tanıyışı değil, romancılığı meslek olarak benimsemiş olmasıdır. Romanlarında, aktar çıraklığı yaptığı Mısırjçarşısı esnafının arasındaymış,(onlarla söyleşirmiş gibi yazmış, sanata değil halka yönelik bir çabayı sürdürmüş, bu yazış biçimi, onu sık sık romanı bir yerde durdurarak açıklamalara itmiştir (bilgileri sıraladıktan sonra, kaldığı yerden romanını yürütür). Çok yazmış, ama tekrara düşmemiş, Batılı bir yazarın bir romanını beğenmişse, benzerini yazmaktan ve bunu açıklamaktan çekinmemiş, ama bu ana özellikleri, Ahmet Mithat romanının sonunu da hazırlamış, öğreteceği birşey kalmadığı gün bitmiştir. Bunu kendisi de anladığı için Meş- rutiyet’ten sonra yazmamıştır. Öykü kitapları: Kıssadan Hisse {^87^), Letâif-i Rivâ- yaf (25 cüz, 1871-1895). Romanları: Haşan Mellâh Yahut Sır İçinde Esrar (1874), Hüseyin Fellah (1875), Felâtun Bey ile Râkım Efendi^875), Paris’te Bir Türk^87 6), Süleyman Musu- li (1877, yeni baskısı Musullu Süleyman adıyla, 1971), Çengi (1877), Henüz On Yedi Yaşında (1880), Vah (1881), Acâib-i/Âlem (1881), Dürdane Hanım (1881), Cellat(1883), Hayreti 1884), Müşâhedâti’l890), Hayal ve Hakikat{^89^), Ahmet Metin ve Şirzadi 1890), Taaf- füf{ 1895), Eski Mektuplar (1897), Jön Türk (1908). Oyunları: Açıkbaş (1874), Ahz-i Sar yahut Avrupa’nın Eski Medeniyeti (1874), Zuhur-i Osmaniyân (1877), Çerkeş Özdenleri (1883), Eyvah (1884). Öbür yapıtlarından bazıları: Kâinat (dünya tarihi, 15 kitap, 1871-1881), Üss-i İnkılâb (Tarih, 2 cilt, 1876- 1877), Menfa (anı, 1876), Ekonomi Politik(1878), Mün- tehabât-ı Ahmet Mithat (makaleler, 3 cilt, 1888-1889), Avrupa’da Bir Cevelan (gezi 1889), Muhâberât ve Mu
hâverât( 1893), Tarih-i Umumi {2 cilt, 1910).