Genel

ÂLEMLERE RAHMET

Eûzü Billâhimineşşeytânirracîm Bismillâhirrahmânirrahîm Elhamdulillahi Rabbil âlemin Vesselâtü vesselâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihi ve sahbihi ecmaîn

ÂLEMLERE RAHMET

yuvasını seven kadın

yuvasını seven kadın

Kâinatın serveri, ruhların babası, ‘gâlu belâ’nın hocası, rahmetin trafosu, cümle insanların hası, Habibi Kibriya’yı yüce Mevlâsı; «Alemlere rahmet» (Enbiyâ; 107) diye tanıtıyor.

Rahmet peygamberi kavmini küfürden, zulümlerden, acılardan, fakru

zaruretten kurtardı. Rahmetiyle kız çocukları diri diri gömülmekten, masum insanlar, öldürülmekten, fakirler, esirler, yetimler ezilmekten kurtuldu.

Semayı dolduran şeytanlar rahmetiyle gökyüzüne çıkamaz oldular. Tefeciler, hileciler, faizciler halkın yakasından düştü. Develer ağır yüklerden, insafsız davranışlardan, ceylanlar yavrularından uzak kalmaktan, kuşlar yuvalarından rahatsız edilmekten kurtuldu.

Rahmeti yeryüzüne yağmur gibi yağdı. Ona selat u selâm getirenler Hakk’m rahmetine mazhar oldu.

Rahmetin pınar oldu. Katı, taşlaşmış, kirlenip paslaşmış kalpleri yudu yıkadı, pir u pak oldu. Şefkatle, sevgiyle, ümitle, tevazuyla, zühtle doldu.

Rahmetinle yeryüzü mescid, Kâbe kıblemiz, müminler kardeşimiz, ilim halkaları cennet bahçemiz, hayatımız ganimet, mematımız şehâ-det oldu.

Asr-ı saadetin, asırların sirac-ı müniri, ashabın gökteki yıldızlar, ha-

> yatın güzel örnek olup, yol gösterdi cihana. Doğru yolu, doğru sözü, ) doğru insanı seninle bulduk.

Suretin muhabbet, siretin fazilet, tınetin şefkat sundu haşre dek inanmış gönüllere.

Bize nurlu hidâyet güneşi, ilim ummanı, hayatın rotası, cennet yolcularının haritası, ruhların rızkı, bedenlerin, gönüllerin şifası Kur’an-ı Kerim’i getirdin. Rahmeti, feyzi, huzuru, iki cihan saadetini getirdin.

Sözlerin hikmet damlası, hareketlerin, fiillerin, yaşantın, hidâyet lambası… En güzel, en doyurucu ifade mürebbisinde: «Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.»
O müthiş tufandan önce, Nuh aleyhisselâma bir gemi yapması buyurulunca yüzyirmi dörtbin tahta hazırladı. Ve Cebrail’in tenbihi ile her tahtaya bir Peygamberin mübarek adını yazdı. Ancak ertesi gün tahtalardan isimler silinmişti. Olaya çok üzüldü. İsimleri tekrar yazdı. Ertesi sabah yazılar yine silindi. Bir daha yazdı ama bir sonraki gün tahtalar bomboştu… çok müteessir oldu… bir tuhaflık vardı bu işte. Sır, gelen vahiyle çözüldü:

– Tahtaların ilkine benim, sonuncusuna da habibim Muhammed Mustafa aleyhisselâmın adım yaz ki şeytan öbür isimleri silmesin.

Allahu Teâlâ, Resûlûllah (sav)’i rahmetle bezemiştir. O hazretin vücudu, huyu, şekil ve sıfatları halka rahmettir. Bir kimseye O’nun rahmetinden bir parça yetişse o kişi, iki cihanın her mekruhundan kurtulup, sevgilinin her isteğine erişir. (Ebûbekir b. Tâhir)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir