ALİ HAYDAR EFENDİ; son devir Osmanlı hukuk âlimi. Gürcüzâde Mehmed Emîn Efendinin oğludur. 1853 senesinde Batum’da doğdu. 1935 senesinde İstanbul’da vefât etti.
İlk tahsilini doğum yeri olan Batum’da gördükten sonra İstanbul’a geldi. Hünkâr imâmı Hâ-fız Reşîd Efendiden okudu. Medreset-ül-kudâtı (Hukuk Fakültesini) birincilikle bitirdi. Yirmi yedi yaşmda Burdur kâdılığma tâyin edildi. Daha Şam’a Uşak ve Denizli kâdılıklan yaptı. 1883’te İs-tinâf Mahkemesi âzâlığma, sonra Mekteb-i Hukûk-i Mecelle ve Usûl-i Muhâkemât-ı Hukûkiyyenin ameliyat-ı tatbikiyyesi dersini okuttu. İstanbul-Bidâyet Mahkemesi İkinci Hukuk Dâiresi başkanlığına tâyin edildi. Zamanla Bidâyet Mahkemesi birinci reisliğine terfî ettirildi. Ehliyetinden dolayı 1898 târihinde İstinâf Mahkemesi hukuk kısmı reisi, 1900’de Temyiz Mahkemesi âzâsı, 1907’de Temyiz-i Hukuk Dâiresi reisi oldu. 1911 târihinde pâdişâhın emri ile uzun müddet yaptığı İlmî çalışmalarmm karşılığı olarak birinci rütbeden maârif nişânı aldı. 1914 târihinde Fetvâhâne-i âlî emînliğinde bulundu. Gayretli çalışmaları neticesinde pâdişâhın emri ile hâiz olduğu Osmanlı ni-şânı üçüncü rütbeden birinci rütbeye yükseltildi. Kazaskerlik payesi ile ömrünün sonuna kadar adliye nâzırlığında bulundu. Soyadı kânunundan sonra Arsebuk soyadını aldı. 1837’de doğup 1903’te vefât eden Büyük Ali Haydar Bey başka bir şahıstır. O da Hukuk Fakültesinde Usûl-i Fıkıh ve Mecelle hocalığı yapmıştır.
Ali Haydar Efendi iki sefer evlenmiş ve bu evliliklerinden dört erkek, üç kız çocuğu olmuştur. Oğullarının ikisi kendisi gibi hukûk mesleğini seçmişlerdir.
Eserleri:
Ali Haydar Efendinin en meşhûr eseri, dört büyük cilt hâlinde birkaç kere basılmış ve Arapçaya da
çevrilmiş olan Dürer-ül-Hükkâm fî Şerh-i Me-celIet-ül-Ahkâm adlı Mecelle şerhidir. Erâzî Kâ-nûnu Şerhi ve Evkâfta Muvâdaa, Risâle-i Mefkûd ve İntikâl Kânûnu Şerhi gibi eserleri de vardır.
ALİ HAYDAR EFENDİ (Büyük NasOht-zâde); Osmanlı hukuk âlimi. Rumeli eşrafından seraskerlik dâiresi kâtiplerinden Pirlepeli Mehmed Nûman Efendinin oğludur. 1837 senesinde İstanbul’da doğdu. 1903’te İstanbul’da vefât etti. Mecelle şârihi Ali Haydar Efendiden ayırdedebil-mek için bu zâta “Büyük” lakabı verilmiştir.
Küçük yaşta ilim tahsiline başlayan Ali Haydar Efendi, Fâtih Câmiinde Şeyh Mustafa Efendiden fıkıh ve tefsir okudu. Bir taraftan da Rüşdiye tahsîli gördü. Tikveşli Yûsuf Efendinin câmi dersj lerine devâm ederek icâzetnâme (diploma) aldı:. Rüşdiye’den sonra, kâdı yetiştirilmek için kurulan Muallimhâne-i Nüvvâb’ı birincilikle bitirdi. Ayrıca Arab ve Fars edebiyâtı ile astronomi ve biyoloji okudu. Aynı mektepte fıkıh ve ferâiz müderrisliği yaptı. Sırasıyla, Bosna müfettişi hükkâmlığı, Bosna, Tuna, İzmir kâdılıklan, Tuna ve İzmir Dî-vŞn-ı Temyiz başkanlığı, Meclis-i tedkîkât-ı Şer’iy-ye ve Şûrây-ı Devlet Tanzîmât Dâire üyeliği vazifelerinde bulundu. 1884 senesinde Hukuk Mektebi Mecelle profesörlüğü yaptı. 1885’te kurulan Meclis-i Kebîr-i Maârif başkanlığına tâyin edildi. 1900’de Hukuk mektebindeki Mecelle dersini, Mecelle şârihi olan Ali Haydar Efendiye bn-akarak, bu mektebin Usûl-i fıkıh muallimliği ve Şarkî Rumeli İslâm cemâati nâzırlığı yaptı. 28 Kasım 1903’te Koska’daki evinde vefât etti. Üsküdar’da büyük dedeleri Nasûhî Efendi Kabristanına defnedildi.
Aldığı işi mükemmel yerine getiren, tevâzû ve nezâket sâhibi olan Ali Haydar Efendi, fesâhat ve belâgatta üstün idi. Türk, Arap, İran edebiyâtına vâkıf olup, gazelleri vardır.
Eserleri:
1) Romanya, Bulgaristan, Sırbistan, Yunanistan ile Bosna-Hersek ve Karadağ’da bulunan Müslü-manlann mezheb durumlarına dâir meşîhat makâ-mnun emri üzerine yazdığı Risâle; 2) Şarkî Rumeli ile Bulgaristan’da bulunan İslâm cemâatinin vakfiye işleriyle, müftüeri ve cemâat meclisleri hakkmda tâ-limnâme; 3) Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye şerhi, 4) Hukuk Mektebinde okuttuğu UsûI-i Fıkh.