Alkolün insan bedeni üstündeki etkileri, kandaki alkol miktarına bağlıdır. Kandaki alkol miktarı da, alkol alma hızına ve içicinin bedensel sisteminin alkolü emip metabolizmasının yakması hızı na bağlıdır. İçkinin alkol miktarı ne kadar fazlaysa, kana da o kadar çok alkol karışır. Midedeki alkolün tipi ve miktarı da emilme hızını etkiler; mide doluyken içki iç mek, daha az sarhoş edicidir; çünkü besinler alkolün emilmesini geciktirir. Bir başka etmen de beden ağırlı- dır; bir insan ne kadar ağırsa, alkolün emilmesi de o kadar yavaş olur. Son araştırmalar cinsiyetin de bir etmen olduğunu ortaya koymuştur: Kadınların midesindeki alkolü parçalayan enzim miktarı, erkeklerin midesindekinden daha azdır. Bu yüzden, kadınlarda daha fazla miktarda alkol kan dolaşımına girer. Alkol mideden geçtikten sonra, bağırsak iç çeperlerinden hızlıca kan dolaşımına geçer ve bedenin çeşitli organlarına taşınır. Az miktarda alkolün böbrekler tarafından işlenip dışarı atılmasına, bir biçiminin de akciğerlerden geçip solukla dışarı atılmasına karşın, alınan alkolün çoğu karaciğerde işlenir. Bu işlem sırasında dışarı ısı verilir. Beden, saatte ortalama 25-30 gr viski ya da benzer sert içki yakabilir. Teknik anlamda, alkolün bedenden atılma hızıyla aynı hızda içmek olanağı vardır. Ama insanların çoğu, daha hızlı içer. Kan-alkol yoğunluğu (BAC) % 0,05’e ulaştığında, alkol, beynin çalışma yeteneğini zayıflatmaya başlar. % 0,05, her 100 cm3 kanda 0,05 gr{ alkol olması anlamına gelir. Birçok ülkede yasalar BAC oranı % 0,10 olan sü rücünün sarhoş olduğunu varsayar. % 0,20 BAC oranında (ortalama 300 gr ve sık sık içki içmekle elde edilen oran) bir insan, duygularını denetlemekte ve yürü mekte güçlük çeker. BAC oranı % 0,30’a ulaştığında, yani yarım litre sert içki (rakı, viski, vb.) içildiğinde, insan söyleneni anlamakta güçlük çeker ve bilincini yitirebilir. % 0,35 – %0,50 düzeyinde, beynin soluk alıp vermeyi ve kalbin çalışmasını denetleyen bölümleri etkilenir; % 0,50’nin üstüyse ölüme yolaçabilir. Ortalama ve ölçülü alkol kullanımı zararlı değildir; ama fazla ve sık sık içki içmek alkoliklik, vb. sağlık sorunlarına neden olabilir. Fazla alkol tüketiminin insan bedeninin ana organ sistemlerine etkisi birikim sonucu oluşur ve çok miktarda alkol alma sürecinden sonra ortaya çıkar. 5-30 yıl süreli arada sırada alkol tüketimi de, bedende zararlı etkilere yolaçabilir.) Bedenin alkolden en çok etkilenen bölümleri sindirim ve sinir sistemleridir. Fazla alkol tükfetimine bağlı sindirim sistemi hastalıkları ağız, boğaz ve yemek borusu kanserleri, gastrit, ülser, siroz ve pankreas iltihaplanmasıdır. Aynı nedenli sinir sistemi hastalıkları arasındaysa çeşitli sinir bozuklukları, bellek yitimi, sanrılar ve fazla alkol tüketiminden sonra bırakma durumunda görülen aşırı titremeler sayı labilir. Alkol, Korsakoff psikozu ve YVernicke hastalığı gibi beyne ve merkez sinir sistemine kalıcı zararlar da verebilir. Alkol alan hamile kadınlar, alkol sendromu bulunan bebekler doğurabilirler. Alkol ve sakinleştirici, yatıştırıcı denilen ilaçların bir arada alınması, tek başlarına alındıklarında öldürücü olmayan dozlarda bile öldürücü olabilir. Alkolün etkilerini alt eden uyuşturucular da araştırılmıştır. 1970’lerde geliştirilen RÖ15-4 593 adlı bir uyuşturucu, metabolizmayı değiştirmeden ya da kandaki alkol düzeyini dü şürmeden alkolün davranışla etkilerini durdurabilmekteyken, birlikte getireceği ahlaksâl sorunlar nedeniyle, ticari kullanım amacıyla üretilmesine izin verilmemiştir.
Alkolün bedensel etkileri.
07
Eyl