Vaktiyle evlâdım terbiye edemeyen bir ana, cezasını dilini kaybetmekle çeker. Hikâye şöyledir.Üç .beş yaşına gelen bir çocuk komşunun yumurtasını çalıp annesine getirir. Haram, helâl bilmeyencâhil ana, yumurtayı çocuğun elinden alır ve çocuğuna bir aferin çeker ve:— Benim akıllı oğlum, âferin diyerek çocuğunbaşından okşar, Çocuk, artık hergün veya gün aşlnkomşuların yumurtalarını eve çekmeye başlar. Birgün böyle, iki gün böyle derken seneler çabucak geçer. Çocuk yaşma göre hırsızlığım da ilerletir. Yumurtadan tavuğa, tavukdan horoza horozdan koyuna, kuzuya derken bir haramzâde olur çıkar. Eski zamanın çocuğu şimdi muhitinin «çevresinin» bir numaralı ve azüı eşkiyalanndan olur. Artık bu. eşkiyayı kimse durduramaz bir hale gelir. Hırsızlıklar, eşkiyalıklar derken bir gün büyük bir cinayet işler. Kanun bunun yakasına yapışıp idama mahkum eder.Oğlunun idam haberini dinleyen ana, mahkemesalonunda feryadı basar. Saçım başını yolar. Amanhakim bey biricik oğlumu bağışla, benim hayatta ondan başka kimsem yok diye yalvarır.idam mahkumu eşkiya’ evlâda sorarlar. Son bir
arzun var mı? derler. Eskiden beri idam mahkumlarının son arzulan yerine getirilmek âdet olduğu içinbunun da arzusu sorulur. İdam mahkumu genç.-— Bir tek dileğim var. Sevgili anacığımın o mübarek dilini öpmek istiyorum, izniniz olursa bu arzum yerine gelsin diye rica eder.Mahkumun isteği yerine getirilmek üzere annesi gelir:— Benim sevgili oğlum dilimi son bir defa öp bakayım diyerek dilini uzatır.Eşkiya evlâd, anasının dilini iki dişlerinin arasına alır, ö y le bir ısınr ki, dişler, dili makas gibi keser, dil pat diye yere düşer.Orada bulunanlar, vah vah vah! Ne olacak eşkiya evlât!. Bunca cinâyetler yetmiyormuş gibi bir deannesinin dilini kopardı derler. İdam mahkumu genç:— Ey burada toplanan insanlar! Bilmeden boşyere konuşmayınız. Benim burada idâma mahkûmoluşum o kopasıca dildendir, ■ koptu ya! der. Herkeshayretle sonunu dinler. Genç mahkûm devam eder:— Ben, çocukluğumda komşumun yumurtasınıçalıp getirdiğimde annem bana âferin çekti, yumurtayı alıp başımdan okşadı. Eğer, o zaman beni terbiyeedip menetseydi. Bugün bu ölüm cezası bana gelmiyecekti, dedi.İZÂH VE AÇIKLAMA.Ey Allah deyen kardeş. Ey hak yolcusu!Bu hikâyede Allah’ın adâletinin tecelli ettiğinigörüyoruz. Bu câhil ana, evlâdım haram helâl öğretmediği gibi, hırsızlığa alışmasına yardımcı ve eşkiyalığa teşvik edişi hem evladdan oldu, hem de dilinden oldu. İşte cehâletin ve haram helâl nedir bilmeyenin başına gelecek bu musibetlerden ibret alabil-,mek için dine sarılmak lâzımdır. Dindar olmak rahat yaşamak demektir. Din insana haram helâl nediröğretir. Helâl cennete götürür, haram cehenneme götürür. Bunları insana din öğretir. Din bütün insanlara saâdet yollarını bildirir. Allahın emirleri, buyrukları, ve yasaklan hep din ile bilinir.Bu hikâyede çocuk terbiye etmenin en büyük birmesele olduğu belirtilmektedir.Anne, çocuğunun hırsız olması için âferin, benimakıllı oğlum demekle destek oldu. Çocukken başlanan suçlar büyüdü en sonunda gencin hayatım öldürdü. Bunlar hep dinsizliğin verdiği cezalardır. Dindar kimse haramdan sakınır. Hırsızlık en büyük haramdır. Dinimizde hırsızlık yaparım eli kesilmesi gerekir, cezası budur. Ya! öyleyse hırsızlık çok kötüdür.Bunu da din öğretir.