I RAN LEVHASI
deprem, 1’den 12’ye kadar derecelendirilmiş-tir. Bugün ise; “¡RICHTER” ölçeği kullanılmaktadır. Aletsel ölçümlere dayalı Magnitüdik ölçekte, deprem Amplitüdü’nün logaritmik değerleri, “Deprem Derecelerini” oluşturmaktadır. Sıfırdan başlayan değerler, maksimum 9 dereceye kadar sınıflandırılmışlardır. Çünkü bugüne dek en şiddetli deprem, Richter ölçeğine göre Kolombiya ve Japonya’da 8.9 derece olarak kaydedilmiştir.
Depremlerin şiddeti, geride bıraktıkları yapılardaki izlerle kıyaslanmasına karşın, bu orantı salt bu nedenlere bağlı değildir. Deprem şiddeti, kayaçların özellikleriyle, zemin karakterleriyle ve yeraltı jeolojik yapı şekliyle çok sıkı ilişkilidir, örneğin, deprem magnitüdü pek fazla olmayan bir bölgede kayıp ve hasar umulmadık fazlalıkta olabilmekte veya aksine, deprem mag-rıitüdü fazla olan bir bölgede can ve mal kaybı daha az olabilmektedir. Bu sonuçlara; yapıların malzeme ve şekilleri, jeolojik faktörler ile yangın, sismik deniz dalgalan, su ve kanalizasyon arızalan etken olmaktadır.
Depremler çok kısa süreler içinde olmaktadır. Genellikle 5-10, bazen de 12-16 saniye kadar sürdüğü görülmüştür. Halbuki deprem süresi, onun şokunu geçirmiş kişilerde pek uzunmuş gibi görünmektedir. Depremlerin ani elması ve insanları apansız yakalaması, onun korkunç ve esrarlı bir şekil almasını sağlar.
Depremler çoğun kendileriyle beraber yangınları getirirler. Böylelikle asıl afet o zaman başlamış olur. Bundan dolayıdır ki deprem kuşağı üzerindeki ülkeler, depreme dayanıklı yapılar yapmanın yanında, ateşe karşı sağlam ve depremde iş görebilecek yangın tesisleri ile büyük su rezervleri hazırlamışlardır.
Deprem tehlike ve zararlarından kaçınmak için halkın şu konularda aydınlatılması gerekmektedir :
1) İlk 2-3 saniye içinde depremin şiddetlenip şiddetlenmeyeceğine dikkat edip ona göre hareket etmelidir. Eğer eşyalar devriliyor, duvarlarda çatlaklar oluşuyorsa büyük deprem olacaktır, eğer şoklar hafif ise deprem merkezi uzaktadır ve asıl şok gelmeden önce dışarıya kaçmak için zaman vardır.
2) Depremin şiddetli olacağı kanısı olur olmaz, dışarıya kaçmak için her fırsattan yararlanmak gerekmektedir. Kaçarken bina içinde yanan ocak vb. bırakmamaya dikkat etmelidir.
3) iki üç katlı evlerin üst katları daha emindir. Zaten çok yüksek binaların üst katlarından kaçma olanağı hemen hemen yok gibidir. Aksi halde merdivenler depremlerde en tehlikeli alanları oluşturmaktadırlar.
4) Büyük binalarda bu durumda; sağlam masa, sıra, kapı kasalarının altlan ile vb. yerler, en emin yerler olarak bilinmektedir. Burada; kiriş altlarında, duvarların yakınında ve devrilebilecek eşyaların uzağında durulmalıdır.
5) Bina dışında, binalardan mümkün mertebe uzak, kiremit düşmesi, baca yıkılması ve duvar devrilmesi olmayacak geniş alan, meydan veya bahçe gibi açık yerlere sığınmalıdır.
6) Kıyılarda, depremle ilgili sismik deniz dalgaları oluşabileceğinden, sahilden uzağa gitmelidir.
7) Heyelanlı alanlarda, dağ eteklerinde moloz ve kaya uçmalarının olabileceği düşünülmelidir.
8) Bir depremde genellikle birinci dakikayı geçirdikten sonra tehlikenin büyük kısmı atlatılmış demektir. Bundan sonra yapılacak iş, yanan şeyleri söndürmektir. Çünkü depremden birkaç saat sonra bile tenk edilmiş veya yıkılmış evlerden yangın çıkabileceği unutulmamalıdır.
9) Depremden hemen sonra su ve elektrik şebekesini kontrol etmek ve gerekli ön-