Yazar Arşivi: kozlu

Sudan sonra en faydalı içecek çay

Sudan sonra en faydalı içecek çay BARDAKLARA, ORADAN DA SOĞUK TENEKE KUTULARA GEÇİVERDİ. BİZ CAYA DEĞİL CAY BİZE UYUM SAĞLADI. CAY HALEN İNSANOĞLUNA SİFA VE LEZZET DAĞITMAYA, MUHABBETİN KAYNAĞI OLMAYA DEVAM EDİYOR. Çay bundan 80 sene önce gelmiş ülkemize. Bu mis kokulu yeşil yaprağın şifa ve muhabbete dönüşmesi biraz meşakkatli olmuş. Dünyada sudan sonra en fazla içilen ve içme alışkanlığı ...

Devamını Oku »

Mars’ın Bilinen Tarihi

Mars’ın Bilinen Tarihi 1960’lar Mars’ı keşfetme amaçlı Sovyetler Birliği tarafından 1960 ve 1962 yılları arasında fırlatılan Korabl 4, Korabl 5 ve Korabl 11 uzay araçları havalanmalarından kısa süre sonra çıkan bir arızadan dolayı infilak etti. 1 Kasım 1962’de havalanan Mars4 aracının 23 Mart 1963 yılında, Dünya’dan yüz milyon kilometre uzakta anteni bozuldu ve araçla iletişim kesildi. 1962 yılında ABD’nin ilk ...

Devamını Oku »

Merih’ten haber var!

Merih’ten haber var! İnsanoğlunun merakı asırlardır meçhulü kurcalamaya devam ediyor. Kutupların kesfi, balta girmemiş ormanların insana ürperti veren yeşillikleri arasında yapılan heyecan verici seyahatler, her biri ayrı bir gizemi ortaya çıkaran arkeolojik kesifler, bilim dünyasının kısa aralıklarla birbirini çürüten tespitleri… Hep bir meçhulün peşinden koşan ve bir şey bulduğunda mutlu olup havalara sıçrayan insan, esasında içindeki cevheri arıyor olmasın. ٠٠ ...

Devamını Oku »

Oryantalizmin İslam Telakkisinin Tarihî Temelleri Üzerine Düşünceler (3)

Şam'ı gösteren bir gravür (1668)

Oryantalizmin İslam Telakkisinin Tarihî Temelleri Üzerine Düşünceler (3) Şam ve Kudüs’ün Fethi Hz Ebu Bekir’in çok kısa süren halifelik devri ol­dukça hareketli ve bere­ketli geçmiştir. îrtidat ve isyan harekeden bastırılmış, Müslümanlar arasında birlik sağlanmış, İslam devletinin sınır komşuları olan Sasani ve Bizans imparatorlukları, hâkimiyetleri altındaki topraklardan bir kısmını genç İslam devletine bı­rakmak durumunda kalmışlar ve İs­lam devletinin sınırları genişlemiştir. Böylece ...

Devamını Oku »

Musavver Kıraat Kitabı(Resimli Okuma Kitabı)

Musavver Kıraat Kitabı(Resimli Okuma Kitabı) “Küçük Ahmed Remzi Efendi, 1892 tarihinde doğmuş olup tam yedi yaşındadır. Bu yaş çocukların tahsile yeni başladıktan bir yaştır. Akranlanmn alfabeyi öğrenecekleri yaşta o Türkçe ve Fransızcanın gramerini mükemmel biliyor ve tatbik ediyor…” Küçük Ahmed Remzi Efendi, 1892 tarihinde doğmuş olup tam yedi yaşındadır. Bu yaş ço­cukların tahsile yeni başladıkları bir yaştır. Akranlarının alfabeyi öğre­necekleri ...

Devamını Oku »

Dünyanın Sırtını Yere Getiren “Yenilmez Türk”Pehlivan Koca Yusuf

Dünyanın Sırtını Yere Getiren”Yenilmez Türk” Pehlivan Koca Yusuf Ecdadımız, güreşi sevmiş, gü­reşçiye saygı duymuştur. Bu sevgi ve saygı, Türk’ün ru­hundaki kahramanlık duygularından ve sporu bu yönüyle gör­mesinden kaynaklanmaktadır. Pehli­vana karşı duyduğu sevgi ve saygı da pehlivanların herkesten daha güçlü, kuvvetli, vücut yapısının, adalelerinin daha gelişmiş, daha sağlıklı; davranışı­nın yiğitçe, karakterinin doğru ve mert çe olmasından ileri gelmektedir. Türk milleti güreşçiyi böyle ...

Devamını Oku »

Eskimeyen Sanatlarımız TEZHİP SANATI

Eskimeyen Sanatlarımız TEZHİP SANATI Hat şaheserlerini en za­rif şekilde tezyin et­mek ve güzelleştirmek için ortaya çıkmış olan tezhip, inceliğin, sabrın ve zarafetin kâğıtla ve kitapla buluştuğu nadide sanatlarımızdan biridir. Elbette tez­hibin bu kadar rağbet görmesi ve ic­ra edilmesinin sebepleri vardı. Pey­gamber Efendimiz’in: “Kim ki bes­meleyi güzelleştirerek yazarsa Allah (c.c.) onu af ve mağfiret eyler.” hadisi şerifi hattatlara olduğu kadar, müzehhiblere de ...

Devamını Oku »

Şemseddin Sâmi(1850-1904)

Şemseddin Sâmi(1850-1904) Edebiyat ve fikir âleminde çeşitli sahalarda eserleri olan Şemseddin Sâmî’nin gazete ile başlayan yazı hayatı, edebî yazılar, tercüme, dergi ve ansiklopedik neşriyattan lisan ve lügat çalışmalanna doğru gelişen bir seyir takip etmiştir. Meşhur lügatçimiz Şem­seddin Sami, Fraşer’de 1Haziran 1850’de doğdu. İlk tahsilini Fraşer’de, liseyi Yanya’da okudu. 7 senede bitirdiği Zossimaia Skoli lise­sinde Rum, eski Yunan, Fransız ve İtalyan ...

Devamını Oku »

Seyrine doyum olmayan eşsiz Mostar köprüsü

Seyrine doyum olmayan eşsiz Mostar köprüsü Osmanlı mimarisi estetik anlayışının en gü­zel numunelerinden biri olan köprü hakkında Evli ya Çelebi şöyle der: “Mostar köprüsü kadar güzel bir köprüye hiçbir yerde rastlamadım…” “Seyrine doyum olmaz bu köprüyü, Sultan Süleyman Han’ın fermanıyla Abdülmennan Ağa oğlu Koca Mimar Si­nan inşa etmiştir.” Neretva Nehri üzerinde Kanunî Sultan Süleyman tarafından yaptırılan Mostar Köprüsü, 1993’te Bosna ...

Devamını Oku »

DOST

1. Sevilen, güvenilen, yakın arkadaş, gönüldaş, iyi görüşülen kimse, düşman karşıtı: “Dostlar beni hatırlasın.” –Âşık Veysel. 2. Erkek veya kadının evlilik dışı ilişki kurduğu kimse, zamazingo: “Bir dostu vardı, belalı, çapkın bir delikanlı.” –H. R. Gürpınar. 3. Sahibine sevgi gösteren hayvan: Köpek insan dostudur. 4. Bir şeye aşırı ilgi duyan, koruyan kimse: Kitap dostu. 5. sf. İyi geçinen, aralarında iyi ...

Devamını Oku »

Felsefe Doktoru

Felsefe Doktoru Bir vatandaş, geceleyin aniden hastalanan hanımı için doktor ara­maya çıkmış. Çevredeki büyük bir apartman için “Belki burada oturan bir doktor vardır, gidip zillerine bir bakayım” diye düşünmüş. Gerçekten zillerde önünde “Dr.” bulunan bir isme rastlamış. Hemen zili çalmış ve zilde numarası yazılı daireye çıkmış. Kapıyı açana: “Doktor beyi gö­recektim, hastamız var da.” demiş. Kapıdaki adam: “Doktor benim, ama maalesef ...

Devamını Oku »

Böyle Bir Uşak

İzzet Molla

Böyle Bir Uşak Sinirli ve hırçın tabiatlı biri ola­rak tanınan Hüsrev Paşa, çevresin­deki ve emri altındaki kişileri çok azarlarmış. Yine öfkeli bir anında uşağını azarlamış; uşak da, bu kada­rı fazla diyerek alıp başını gitmiş. Bunu duyan uşak simsarları he­men konağa damlamışlar. Hüsrev Paşa, aradığı uşakta bulunmasını is­tediği nitelikleri sıralamaya başlamış: “Benim huyumu biliyorsunuz, bana göre bir uşak bulacaksınız. Bulaca­ğınız uşak öyle ...

Devamını Oku »

DOLAR

ABD doları tarihçesi iki yüzyılı aşkın bir süreci kapsar. Yeni kıtada kâğıt para dönemi 1600’lü yılların sonlarında İngiliz kolonilerinde askeri maliyetleri karşılamak içim basılan banknotlar ile başlamıştır. İlk banknot 1690 yılındaMassachusetts Körfezi Kolonisi’nde basılarak dolaşıma çıkmıştır. Kağıt para çıkarma yöntemi diğer Kolonilerce de kısa sürede benimsenerek yaygınlaşmıştır. 1739 yılında , Benjamin Franklin’in Philadelphia’daki matbaasında doğa manzaralı banknotlar basılmaya başlanır. Kabartma ...

Devamını Oku »

SEZEN AKSU

Fatma Sezen Yıldırım, bilinen sahne adıyla Sezen Aksu (d. 13 Temmuz 1954), Türk şarkıcı, söz yazarı ve besteci. Çıkış yaptığı 1970’lerin ortalarından itibaren şarkılarıyla bir ikon hâline gelerek Türk pop müziğine yön verdi. Şarkıcılığının yanı sıra yazıp bestelediği şarkıları başkalarına vermesi sayesinde söz yazarı ve besteci kimliğiyle de sık sık ön plana çıktı. Kendisine geri vokallik yapan birçok kişiyi destekleyerek ...

Devamını Oku »

Terzinin Suçu Yok

terzi

Terzinin Suçu Yok Bir padişaha komşu krallıktan gayet kıymetli bir kumaş hediye edi­lir. Padişah, terzibaşısını çağırarak kendisine bu kumaştan bir kaftan dikmesini emreder. Terzibaşı ölçüp biçtikten sonra: “Padişahım, bu kumaştan size kaftan çıkmaz” der. Ertesi gün saray dışından bir ter­zi çağırırlar. Adam, kumaşı ve padi­şahın bedenini ölçüp biçtikten son­ra, istenilen kaftanı yapacağını taah­hüt ederek kumaşı alır götürtür. Birkaç gün sonra ...

Devamını Oku »

Cimri

Nasrettin Hoca

Cimri Bir gün cimrinin biri Nasreddin Hoca’ya: “Hocam, sen de mi parayı sevi­yorsun?” demiş. Hoca sözünü esirgemeden: “İnsanı birtakım cimri ve vicdan­sız adamlara muhtaç etmediği için sevsem yeri vardır.” cevabını vermiş.

Devamını Oku »

Orada Ne işiniz Vardı?

Orada Ne işiniz Vardı? İngiltere’de yaşayan bir Türk va­tandaşı lokantaya gider. Lokantada­ki İngiliz garson, onun Türk oldu­ğunu öğrenince ona şöyle der: “Çanakkale’de çok askerimizi öl­dürdüğünüz için sizi pek sevmeyiz” Türk müşteri hemen cevabı verir: ” Orada ne işiniz vardı?”

Devamını Oku »

OSMANLI DEVLETiNDE SATICILAR

OSMANLI DEVLETiNDE SATICILAR     Osmanlı esnafı içinde sokak sancılarının ayrı bir yeri vardı. Sokak aralarında ya da mey­danlarda gün doğumuyla başlayan bu satış, gecenin ilerleyen saatlerine dek devam ederdi. İstanbul’un dar ve yokuşlu sokakları gün bo­yunca geçen esnafın tatlı nameleriyle inlerdi. Seyyar satıcıların çoğunun loncası yoktu, ama hem kendi aralarında hem de müşteriyle olan ilişkilerinde yazılı olmayan bir kuralı ...

Devamını Oku »

Doğancı Delikanlı ve Sofya’nın Fethi

Doğancı Delikanlı ve Sofya’nın Fethi Doğancı delikanlı, Sofya hakiminin elini ayağını bağlayarak Filibe’ye getirdi. İslam askerlerinin kumandanı Balaban Bey’e teslim etti… Osmanlılar zamanında, havasının güzelliği ve geniş ovalarıyla cennetten bir köşe olan Sofya şehri,öteden beri ordunun kullandığı bir yer olmuştur. İnsanlar ve hayvanlar için yiyecek ve içecek bolluğu buranin hususiyetlerindendir.Lala Şahin Paşa zamanından beri Sofya yöresine yapılan akınlarla bölgenin büyük bir kısmı, gaziler tarafından fethedilmiş, lâkin ...

Devamını Oku »

DONDURMA

(dondurmak’ tan don-dur-ma). Dondurmak işi. || Şekerli süt veya meyve sularının dondurulmasıyle hazırlanmış soğuk yiyecek: Geçen gün şekercide dalmışım: Bana beş dondurma getir… demişim (B. Felek). Vişneli dondurma. I| Sıf. Dondurularak sertleştirilmiş. || Dondurma makinesi (kutusu), dondurmanın yapıldığı kutu (dondurma elle çevrilerek yapılırsa kutu, âletle yapılırsa makine denilir). || Döğme dondurma, kaymaklı dondurmanın dövüle dövüle yapışkan ve kolay erimez hale ...

Devamını Oku »