Yazar Arşivi: kozlu

Peygamberimizin konuşmasının nasıl olduğu

Peygamberimizin konuşmasının nasıl olduğu Peygamberimizin konuşmasının nasıl olduğunu sorduğu zaman, ondan şu cevabı almıştı: “Resûlullah, dâima düşünerek konuşurdu. O’nun susması, konuşmasından uzun sürerdi. Lüzum suz yere konuşmazdı. Söze başlarken de, sözü bitirirken de Allah’ın adını anardı. Konuşurken, kısa ve çok mânâlı kelimelerle konuşurdu. Sözleri gerçek ve yerinde idi. Konuşurken ne fazla, ne de eksik söz kullanırdı. Kimsenin gönlünü kırmaz, kimseyi ...

Devamını Oku »

zencilerden sonra Kızılderililer

Zencilerden sonra Kızılderililer Amerika’da müslümanlık, zencilerden sonra Kızılderililer arasında da hızla yayılmaya başladı. “İslâm Dünyası” tarikatının siyahî lideri Louis Farrakhan zenci Amerikalılardan sonra şimdi de Amerikalı kızılderilile-ri çevresinde toplamak için çalışıyor. Amerika’nın New York şehrindeki Madison S.Garden’da bir miting düzenleyen Louis Farrakhan taraftarı 20 bin kişi, ellerindeki Kur’an âyetleri ile İsrail aleyhine sloganlar attılar. Miting sırasında çok güzel bir konuşma ...

Devamını Oku »

Eğer İslâmiyet’i biraz olsun tanıyorsanız

Bir Türk uzmana göre. İslâmiyet taşmakta olan bir nehre benziyor. Yükselen suların altında, Türkiye’deki “batılılaşma” artık boğulmak üzere! Bu ülke, haçlıları defalarca mağlup ettiğinden, hızla İslâmiyet’e dönüşü, bizleri korkutuyor… Eğer İslâmiyet’i biraz olsun tanıyorsanız “dünyayı bir uçtan diğer uca saran At-kfdan: yâni “doğru yolu bulmuş” insanların teşkil ettiği “halka”dan haberiniz vardır. Bu durumda aşağıdaki gerçekler size yabancı gelmeyecektir: Şu anda ...

Devamını Oku »

Batı Batıyor

Fransa’da yayınlanan ve dünya çapında şehre t yapan te  e 1988 yılının Aralık ayında, İslâmiyet’i konu alan bir dosya-sayı çıkardı. Batını IcZin^eLrniyetkartısında duyduğu korkuyu açıkça dile getiren bu yanlardan bir kısmım. Fransa’da çalışan bir okuyucumuz sîzler ıçın tercüme tlantik Okyanusundaki Fas’tan, Pa-sifikteki Endonezya’ya; kuzeydeki müs-lüman Sovyet Cumhuriyetlerinden, güneydeki Siyah Afrika’ya kadar her yerde İslâmiyet uyanıyor! “Allah’a itaat etmek ve itaat ...

Devamını Oku »

Evrim lehindeki kesif

Evrim lehindeki kesif Evrim lehindeki kesif propagandalar karşısında, dostlarımız soruyorlar: Bu konu üzerinde niçin ısrarla duruluyor, diye… Kısa yoldan cevap veriyoruz: Asıl dâvaları evrim olmadığı için. Ve devam ediyoruz: Eğer böyle olmasaydı., makalelerinde, kitaplarında ve tebliğlerinde, evrime de diğer teoriler kadar yer ayırır, ona özel bir itina göstermezlerdi. Evrim iddiaları deneyle ispatlanmış değil ve hiçbir tecrübeye de dayanmıyor… Nitekim, evrimciler ...

Devamını Oku »

Bir küçük eylül meselesi

Tamamen bilinçsizce, sadece içgüdülerini dinleyerek Bozcaada'ya gitmek zorunda kalır ve orada tesadüf eseri hiç tanımadığı tuhaf bir adamla karşılaşır.Bu gizemli yabancı ise kendinden emin bir şekilde Eylül'e kendisini hatırlaması gerektiğini, aşık olduğu adam olduğunu söyler.

Devamını Oku »

Çocuklara karşı insanların en şefkâtlisiydi

Çocuklara karşı insanların en şefkâtlisiydi. Sahabelerden Abdullah İbni Ömer (r.a.) torunları Haşan ve Hüseyin için Rasûlullah’ın “dünyadaki iki reyhâ-nım benim” dediğini; Enes b. Mâlik de, Rasûlullah’ın onları koklayıp bağrına bastığını ve duâ ettiğini bildirir. Usâme b. Zeyd (r.a.) ise, “Rasûlullah beni bir dizine, Haşan b. Ali’yi de öteki dizine oturtur, sonra ikimizi birden bağrına basar ve, “Ey Rabbim, bunlara rahmet ...

Devamını Oku »

Niye olamaz, nasıl olamaz?”lar çoğalınca doktor:

Niye olamaz, nasıl olamaz?”lar çoğalınca doktor: — Hiç itiraz etmeyin, demiş. Hemen uçağa atlıyoruz ve ikiyüz kilometre ötedeki üniversiteme gidiyoruz… Öyle de yapmışlar. Uçaktan iner inmez bir otobüse doluşup, sözü edilen üniversitenin büyük salonuna varmışlar. İçeri girer girmez bu sefer uzay profesörlerinin gözleri yerlerinden fırlamış. Aşağı-yukarı aynı boyutlarda aynı harita… — Nasıl olur? demişler. Doktorların kâinatla işi ne? Doktor, usluca ...

Devamını Oku »

İkna kabiliyeti, cevaplarındaki susturuculuk

İkna kabiliyeti, cevaplarındaki susturuculuk Imam-ı A’zam Ebû Hanî-fe, Hanefî Mezhebinin, yâni hukuk anlayışının kurucusudur. Diğer hukuk dehâlarıyla kıyas kabul etmez bir tarafı vardır. İkna kabiliyeti, cevaplarındaki sustu-ruculuk, karşısındakilerin boşluklarını tesbit kâbiliyeti o kadar mükemmel ki, zamanın akılcıları onu aklı ihmal etmekle, katı Müslümanları ise; aklı, haddinden fazla büyütmekle itham ettiler. Büyük seciyelerin kaderi. Şimdi O’nun akılcı münkirlere ve onların o ...

Devamını Oku »

Futbolu Nasıl Bilirsiniz

Futbolu Nasıl Bilirsiniz Finlandiya’nın gelişmesinde önemli yeri olan düşünürlerinden Snelman büyük bir futbol töreninde şunları söylüyordu: “Sizler Finlandiya futbolunun başarısıyla hayranlık, coşkunluk içindesiniz. Sevinçten boğularak diyorsunuz ki, “Güçlü bacak” kulübünüz maç yapmak üzere İsveç’e, Norveç’e, Danimarka’ya çağrılmış, hatta uzak Macaristan’a giderek orada da galip gelmiş. Sizin sevinciniz beni sevindirmiyor.. Ben isterdim ki, sizler, genç, Finler, yalnız Macarían değil, Almanları, İngilizleri, ...

Devamını Oku »

Nasıl Bir Dünya

Nasıl Bir Dünya En yakın akrabalarına tahammül edemeyen Batı insanının, aynı anda evlerini kedilerle, köpeklerle hatta yılan ve farelerle doldurduklarını görürsünüz. Misâl olarak söylüyorum: Sadece Fransa’da dokuz milyon köpek, sekiz milyon da kedi beslenmektedir. Bunların yıllık toplam tüketim miktarları, eski frankla 230 milyar franktır! Somali’nin yıllık bütçesi ise, 400 milyon doları aşmamaktadır. Bu şu demektir: Fransa’daki kedi ve köpekler, bütün ...

Devamını Oku »

İnsanlar Allah’ı unuttular

allah

İnsanlar Allah’ı unuttular Aşağı-yukarı yarım asır önce, daha henüz çocukken, yaşlı bir çok kimsenin, Rusya’nın başına gelen büyük felâketleri izah etmek üzere: “insanlar Allah’ı unuttular; bütün bunlar ondan oluyor” dediklerini hatırlarım. O zamandan beri elli yıldır İhtilâlimizin tarihi üzerinde çalışıyorum, bu çalışma sırasında yüzlerce kitap okudum, yüzlerce şahsî hatırayı topladım; ihtilâl denen bu büyük sarsıntının yıkıntılarının temizlenmesi ve gerçeğin aydınlanması ...

Devamını Oku »

ATLARA HARB İÇİN EBEDİYEN BİNİLMEYECEKTİR

ATLARA HARB İÇİN EBEDİYEN BİNİLMEYECEKTİR Peygamberimiz Yirminci yüzyılın başlarından itibaren bütün devletler, ordularını geliştirmeye önem verdiler. Büyük zırhlı gemilerin, tankların, arabaların ve uçakların savaşa katılmasıyla, stratejik hareketlerde önemli değişiklikler oldu. Bu gelişmelerin ışığında, lüzum kalmadığı için süvari birlikleri ilga edildi. Böylece yıllar yılı harb meydanlarında insanoğlu ile beraber harb eden ATLAR, demir atların hizmete şokulması ile terhis edilmiş oldular. işte ...

Devamını Oku »

Sonsuzluk Habercisi

Sonsuzluk Habercisi Prof.Dr. İbrahim Cânân • Uzayın akıl almaz derinlikleri içinde güneşimiz gibi 200 milyar güneşi ihtiva eden Samanyolu Galaksisi’nde yaşıyoruz. Samanyolu ise, varlığı hesaplanan 100 milyar galaksiden sadece bir tanesidir. • İşte bu ihtişamlı âlemin- sonsuz denebilecek uzaklıklarına, insan aklı bir ölçü getirmek istemiş ve saniyede 300 bin km. hızla yol alan ışık dalgalarının, bir yıl boyunca katettiği akla ...

Devamını Oku »

Soruyorsunuz: Kim yaratıyor bütün bu sanat eserlerini

Soruyorsunuz: Kim yaratıyor bütün bu sanat eserlerini İnsana bakın! Başlangıçta bir damla su. Zamanı gelince kan pıhtısı oluyor, kemik oluyor bu damla. Vakit tamam olunca da bir bebek kazanıyor dünya. Gören gözler, işiten kulaklar, koku alafı burun, tutan el, yürüyen ayak, hisseden kalb, düşünen beyin… Yavaş yavaş oluyor bütün bunlar. Öyle bir an geliyor ki, o bir damla su misafiri ...

Devamını Oku »

Bir kabristan vardı…

Şehrin genişlemesini arzu eden yetkililer; maalesef, bir emanet, bir t.ı pu senedi, bir hatıra, bir uyarıcı olan o sessiz beldeyi, ortadan kaldırın.ı ya karar vermişlerdi.

Devamını Oku »

Mehmed’in dönmesi bir hayli gecikti

saçtan yapılmış bir su deposuydu. Evin inşa edildiği günlerde takılmış ve yirmibeş yılı aşkın süredir çürümeden dayanmıştı. Fakat, ah o yalnızlık yok muydu? Koskoca çatının içinde tek başına olması yetmiyormuş gibi, bir de gün ışığından mahrum bulunması, işini iyice güçleştiriyordu. Su deposu, takıldığının ikinci senesinde, yalnızlığını kısmen de olsa gidermenin yolunu bulmuş ve kendisine bağlanan boruya: — Ucundaki musluğa rica ...

Devamını Oku »