Yazar Arşivi: kozlu

Hadis-i Şerif

Allah Resulü sav. buyurdular ki! -Bir kimse aşık olsa, gizlese, iffetini koruyupta ölse şehittir.         ( Hatib’in Tarihi )

Devamını Oku »

Hadis-i Şerif

Allah Resulü sav. buyurdular ki Doğan hiçbir gün  yokturki:  Ey insanoğlu ! Ben bugün yeni yaratılmış bir günüm ve senin yapacağın işler hakkında şahitlik edeceğim. Öyle ise, bende yaşarken üzerimde  hayır işleki, onunla senin lehine şahitlik edeyim. Eğer bugün geçip gidersem, beni bir daha asla göremezsin. Diye seslenmiş olmasın. Gece de insanoğluna bu sözlerin aynısını söyler.    ( İbn-i Abdilber)

Devamını Oku »

Hadis-i Şerif

Allah Resulü sav. buyurdular ki -Güzel niyet, sahibini Cennete sokar. Güzel ahlâk da sahibini Cennete sokar. Ve güzel komşuda komşusunu Cennete sokar.   Birisi sordu: Yâ Resulallah, kendisi kötü komşuluğu iyi olsa da mı? Evet, sen istemesen de.      ( Deylemi )

Devamını Oku »

Özlü Söz

Kim iradesini dinin hizmetçisi yaparsa her güç ona boyun eğer. Kimde dinini isteklerine alet ederse başı dertten kurtulmaz . (İbn Arabi)

Devamını Oku »

ALLAH RESULÜ sav BUYURDULAR Kİ.

  -ALLAH cc. Hz. MUSA’YA (a.s.)  EY MUSA EVİNDE SENİNLE BERABER OTURMAMI İSTERMİSİN DİYE VAHYETTİ.  O HEMEN ALLAH cc.ya SECDEYE KAPANDI. ve EY RABBİM! EVİMDE BENİMLE NASIL KALIRSIN? DEDİ.  ALLAH cc. EY MUSA, SEN BİLMEZ MİSİN Kİ,BEN, BENİ ZİKREDENİN YANINDA OLURUM. KULUM, BENİ NEREDE VE NE ZAMAN ANARSA ORADA BULUR, BUYURDU  (Râmuz el-Ehadis)-

Devamını Oku »

ALLAH RESULÜ sav BUYURDULAR Kİ.

  BİR KİMS-E LÂ’yı UZATARAK ( hakkını vererek) LÂ İLAHE İLLÂLLAH  DERSE, ONUN DÖRTBİN  BÜYÜK GÜNAHI SİLİNİR.                              (Râmûz el-Ehadis )-

Devamını Oku »

ALLAH RESULÜ sav BUYURDULAR Kİ

BİR KİMSE BENDEN SONRA BİR MÜSLÜMANI SEVİNDİRİRSE , BENİ KABRİMDE SEVİNDİRMİŞ OLUR. BENİ KABRİMDE SEVİNDİRENİ DE ALLAH cc KIYAMET GÜNÜNDE SEVİNDİRİR.  ( İbn-i Abdilber)-

Devamını Oku »

ALLAH RESULÜ sav BUYURDULAR Kİ.

– -KİM , BİR DİN KARDEŞİNİN İHTİYACINI KARŞILAMAYA ÇALIŞIRSA ,ALLAH CC DA ONUN İHTİYACINI KAŞILAMAYI ÜZERİNE ALIR. HER KİM BİR MÜSLÜMANIN DÜNYADA BİR SIKINTISINI GİDERİRSE. ALLAH CC DA BU YAPTIĞINA KARŞILIK ONDAN KIYAMET GÜNÜNÜN SIKINTILARINDAN BİRİNİ GİDERİR. HER KİM, BİR MÜSLAMANIN AYIBINI ÖRTER ( GÖZDEN DÜŞMESİNİ ÖNLERSE ) ALLAH CC DA KIYAMET GÜNÜ ONUN BİR AYIBINI ÖRTER.    ( Buhari

Devamını Oku »

Hadis-i Şerif

ALLAH RESULÜ sav BUYURDULAR Kİ. -MERHAMET EDENLERE, RAHMAN DA MERHAMET EDER. YERYÜZÜNDEKİLERE MERHAMET EDİN Kİ, GÖKTEKİLER DE SİZE MERHAMET ETSİN.   (Tirmizi-Ebu Davud)-

Devamını Oku »

ÖLMEDEN ÖNCE ÖLÜNÜZ

Bismillahirrahmanirrahim Cenab-ı Hakk ben kulumu sevdimde yarattım buyuruyor gizli bir hazineyi ortaya koyabilmek için.Allah cc. insan için eşrefi mahluk insan buyuruyor yani yaratılmışların en şereflisi hazreti insan.Cenab-ı Hakk insana aşık. Onun için buyuruyorki “İnsanı kendi suretimden yarattım ve ruhumdan ruh üfledim”Buradaki suret kavramının şekli olmadığı onun sekiz subuti sıfat olduğu ve insanda mütekâmil bir şekilde açığa çıktığını beyan eder.Hazret-i Yunus Emremiz “Kim ...

Devamını Oku »

YUNUS EMRE

YUNUS EMRE (K.S.)Yunus Emre (k.s.) yani Türkmen oğlu âşık Yunus’un, hangi tarihte yaşadığı ve nerede doğup, nerede vefat ettiği kesin olarak bilinmemekle beraber, son zamanlarda bulunan bir kayda göre: Hicrî 638 – Milâdî 1240 -1241 yıllarında doğduğu; Hicrî 720 – Milâdî 1320 – 1321 yıllarında vefat ettiği ifade edilmektedir.Âşık Yunus’un Anadolu’da dokuz yerde makamı vardır. Eskişehir ile Karaman, bu türkmen ...

Devamını Oku »

VEYSEL KARANI

VEYSEL KARANI (K.S.)Veysel Karani (k.s.) nâmından da anlaşılacağı veçhile, Yemen’in Karan köyünde doğmuştur. Bu mübârek zât, Zamân-ı Saâdet’te bulunmuş ise de madde gözü ile Cenâb-ı Peygamber Efendimizi (s.a.v.) görememiştir. Medine-i Münevvere’ye geldiğinde, Halife Hz. Ömer (r.a.) ile görüşmüştür. Sıffıyn muharebesinde Hz. Ali (r.a.) tarafında bulunmuş, Hicrî 37 yılında şehit olmuş­tur.Tabiîn’den sayılan bu zâtın gözleri irice olup, saçı kızıla çalardı, iki ...

Devamını Oku »

SULTAN-ÜL ULEMÂ BAHÂÜDDİN VELED

SULTAN-ÜL ULEMÂ BAHÂÜDDİN VELED (K.S.)Sultan-ül ulemâ lâkabıyla mâruf Belh’li Muhammed Bahâüddin Veled hz.’in (k.s.) babasının adı Hüseyin Celâleddin Hatibî’dir. Annesi Harzemşah hanedânına mensup olup, Sultan Alaeddin Muhammed Harzemşah’in kızıdır. Nesebi, Ebû Bekir’e ( r.a.) varan Bahâüddin Veled, Mevlâna Celâleddin-i Rumî’nin babasıdır.Bahâüddin Veled hz., Şeyh Necmeddin-i Kübra hz.’nin hulefâsından-dır. Babası ve büyük babası Belh şehrinin en büyük âlimleri idi. Çok genç ...

Devamını Oku »

SIRRI SAKATÎ

SIRRI SAKATÎ (K.S.)Sırrı Sakatı Abdülkasım bin Mugleş (k.s.) Hicrî 153 – Milâdî 767 yılında dünyaya teşrif etmiş; doksan sekiz yıl muammer olduktan sonra, Hicrî 251 -Milâdî 865 yılında Bağdat’ta irtihâl-i dâri beka etmiştir. Kabr-i şerifi Şevniye’-dedir. Bağdat’ta olan bu kabristanlık, daha çok, evliyâ ve sâlih kimselerin medfun bulunduğu meşhur bir kabristanlıktır. Yeri bellidir ve daima ziyarete açıktır.Sırrı Sakatî hz., Mâruf-u ...

Devamını Oku »

ŞEYH VEFA

ŞEYH VEFA (K.S.)Şeyh Muslihiddin Mustafa İbni Vefa ( k.s.) Hicrî 800 – 900 yılları arasında yaşamış, büyük velîlerdendir. Konya’da dünyaya teşrif etmiştir. Seksen bir yıl ömür sürmüştür. İstanbul’da fenâ âleminden bekâ âlemine irtihâl eylemiş, kendi isminin verildiği Vefa semtinde, cami avlusuna defnedilmiştir. Türbesi el’an mâmur ve ziyaretgâhdır.Çocukluğu ve tahsil hayatı Konya’da geçen Şeyh Vefa hz., daha küçük­ken, maddî ve manevî ...

Devamını Oku »

ŞEMSEDDÎN-İ TEBRİZÎ

ŞEMSEDDÎN-İ TEBRİZÎ (K.S.)Şemsi Tebrizî’nin ismi Muhammed bin Ali bin Melikdad’tır. Ebû Bekir Selebaf adındaki sepetçilik yapan bir zâttan tövbe, Baba Kemal’den telkin, zamanın en büyük velîsi Rükneddin Necâşî’den sohbet yolu ile tarikat alan bu büyük ve meşhur velînin doğum ve vefatı hakkında açık bir malûmat yoktur. Bununla beraber, Hicrî 642 – Milâdî 1244 yılında Konya’ya geldiği bilinmekte ve o zaman ...

Devamını Oku »

ŞÂBAN-I VELÎ

ŞÂBAN-I VELÎ (K.S.)Şeyh Hacı Şâban-ı Velî (k.s.) Kastamonu’ya yakın Taşköprü kazâsında dünyaya gelmiştir. Doğum tarihi belli olmamakla beraber, emsâlleri gibi uzunca bir ömür sürdükten sonra, Milâdî 1569 yılında Hakk’ın râhmetine kavuşmuştur. Kastamonu’da yapmış olduğu dergâhına defnolmuştur.Hâlvetiye tarikatının Şâbaniyye koluna adını veren Hacı Şâban-ı Velî hz., Kastamonu’da Kur’ân ve hadîs ilimlerini tahsil ettikten sonra, kuvvetli bir imâna sahip coşkun bir hâl-i ...

Devamını Oku »