Yazar Arşivi: Kursistem Moderator

TÂRİ

Esk. 1. Bir kimse ya da şeyde, ansızın ortaya çıkan, beliren. —2. Târi olmak, belirmek, görünmek.

Devamını Oku »

TARİ

Ya da TERİ a. Hindistan, Birmanya ve onlara komşu ülkelerde biten dikenli bir ağaççığın (Caesalpinia digyna) tanenli badıcı. (Badıçların çeperleri % 45 ile 60 tanen içerir.)

Devamını Oku »

Tarım işletmeleri genel müdürlüğü

(TİGEM), tüzel kişiliği olan, çalışmalarında özerk ve sorumluluğu sermayesiyle sınırlı bir kamu iktisadi kuruluşu. İlgili olduğu bakanlık, Tarım ve köyişleri bakanlığıdır. Tarım ve tarıma dayalı sa nayinin gereksinimi olan temel mal ve kendi kendine yükleme yapan hizmetleri üretmek amacıyla kuruldu, tanm arabası Başlıca görevleri şunlardır: ülkenin bitkisel ve hayvansal üretimini artırmak, çeşitlendirmek ve ürünlerin niteliğini iyileştirmek amacıyla yetiştirdiği damızlık hayvan, ...

Devamını Oku »

KARŞILAŞTIRMALI TARIM

Karşılaştırmalı tarım, her duruma uyabilen, verimli bir tarımsal gelişmenin koşullarını keşfetmek için uygulanır. Bu öğreti, 1878 yılında, Paris’te Ulusal karım enstitysü’nde bir kürsü kurulmasıyla başladı. E. Risler, H. Hitier, C. Vezin ta rafından art arda temsil edildi. Tüm kıtalara ilişkin somut tarımsal durumları eleştiren çalışmalarıyla, dünyadaki açlık ve çağdaş tarım jeopolitikası ile bir toplum kesimini ilgilendiren araştırmaların sahibi Ren6 Dumont ...

Devamını Oku »

TARIMIN BAŞLANGICI

Tarımın nasıl başladığı, düşünürleri ve filozofları Antikçağ’dan beri ilgilendiren bir sorundur. Eski Yunanlılar “tarımın icadı” nı Demeter’in Triptolemeus’a ihsanı sayarlar. Fakat, daha I.Û. I. yy.’da Varro, tarımın tamamen insanların icadı olduğunu anlamıştı. Geçen yüzyılın ortalarında, İngiliz antropolog Lewis Henry Morgan, Friedrich Engels’in ardından, tarımı, toplumsal aşama olarak, vahşilikten barbarlığa geçişin kesin ölçütü saydı. Tarımın kökenleri ve hayvan yetiştirme hakkında ilk ...

Devamını Oku »

TARIM

Bitkisel üretim amacıyla, toprağı işlemeye dayanan çalışmaların tümü. —2. Daha genel anlamda, insan tarafından kendisine yararlı, özellikle beslenmesi için gerekli hayvansal ve bitkisel ürünler elde etmek amacıyla, belirli bir biyolojik ve sosyo-ekonomik ortamda girişilen etkinliklerin tümü. (Bk. ansikl. böl.) —3. Karşılaştırmalı tarım, eski tarım top- lumlarının kökenini ve geçirdikleri değişimleri ve çağdaş toplumların tarım kesimini inceleyen bilim dalı. (Bk. ansikl. ...

Devamını Oku »

Tarık yahut Endülüs fethi

Abdülhak Hamit Tarhan’ın oyunu (1880). Tarık bin Ziyad’ın ispanva fetihlerini konu edinir Metin içinde şiirlere de yer verilmiştir. Komutanın söylediği tirat (“Endülüs hükümdarının hâzineleri içindesin Tarık! Sen nereden gelip nerede durmuşsun? Azimetin ne tarafa?”). “Makber” adıyla tanınan ağıt (“Her yer karanlık, pürnur o mevki’) gibi bölümleri ünlüdür.

Devamını Oku »

Tarık suresi

Kuran’ın 86. suresi. 17 ayettir. Mekke’de inmiştir Adı, ilk ayette geçer. Göğe ve sabah yıldızı ya da mecaz olarak Hz. Muhammet anlamım kullanılan “tarık”a ant içerek başlayan surede insana hangi maddelerden yaratıldığı anımsatılır. Kıyamette bütün sırların açığa çıkarılacağına, o zaman insanın zayıf ve güç süz olacağına dikkat çekilir Kuran’ın önemi belirtildikten sonra, Hz. Muhammet’e müşrikler için süre tanımasını buyuran ayetle ...

Devamını Oku »

TARIK DURSUN K.

Soyadı Kakınç, türk yazar’ (İzmir 1931). Ortaokuldan (1950) sonra öğrenimini sürdürmedi. Gazetecilik, senaryo yazarlığı, film yönetmenliği, yayıncılık gibi işler yaptı. Yapıtlarında aylak delikanlıların, işçilerin, küçük memurların, ezilen kadınların vb. günlük yaşamlarını, geçim kavgalarını, aşklarını konu edindi. İzmir’deki yetişme döneminin gözlemlerini (Hasangilter [1955], Kopuk takımı [1969]), anıları [Bahriyeli çocuk [1976]), köy (İnsan kurdu [1959]) ya da gecekondu (Sabah olmasın [1967]) çevrelerini, ...

Devamını Oku »

TARHAN

(Mümtaz), türk yönetici ve siyaset adamı (İstanbul 1908 – ay.y. 1970). Ankara Hukuk mektebi’nin bitirdi (1931), kamu görevlerinde çalıştı. Sayıştay başkanlığından ayrılıp siyasete atıldı. Bir dönem DP Ankara milletvekilliği (1954-1957) yaptı ve 4. Menderes hükümetinde Çalışma bakanı olarak yer aldı (1955-1957). Yasama görevinin sona ermesi üzerine İstanbul vali ve belediye başkanlığına getirildi (1957-1958). Kamu görevinden ayrıldıktan sonra yaşamının sonuna değin ...

Devamını Oku »

TARHAN

(Ali Rana), türk siyaset adamı (İstanbul 1883 – ay. y. 1955). Galatasaray lisesi’ni bitirdikten sonra yükseköğrenimini Almanya ve Belçika’da PTT meslek okullarında tamamladı. 1927’de başlayan yasama görevini 1950 seçimlerine değin sürdürdü. İnönü ve Bayar hükümetlerinde Gümrük ve tekel bakanı olarak yer aldı (1931-1939). Bir süre Müstakil grup başkanlığı yaptı Yasama görevinin sona ermesinden sonra iş bankası yönetim kurulu başkanlığına getirildi.

Devamını Oku »

TARHAN

(Mehmet Hayri), türk asker (Tırnovacık 1880 – Ankara 1934). Harp okulu’nu (1902), Harp akademisi’ni (1905) bitirdi. Balkan savaşı’na katıldı. Birinci Dünya ve Kurtuluş savaşlarında tümen komutanlığı yaptı. Kurtuluş savaşı’nda 61. Tümen komutanıyken generalliğe yükseldi. Harp akademisi’nde Atatürk’ün sınıf arkadaşıydı.

Devamını Oku »

TARHAN

Tar. Eski türk boylarında, özellikle Oğuzlar’da demirci ve zanaatçı ustalarına, esnaf temsilcilerine verilen ad. —ANSİKL. Tarhanların eski Türkler’de kehanet sahibi olduklarına, gerektiğinde tılsımlı taşlarla düşman ordularını yok ettiklerine inanıldığı için göktürk ve hazar hakanları da tarhanların soyundan geldiklerini iddia ederlerdi. Bu, daha sonra Türkler’de “tarhanlık”” olarak büyük toprak sahiplerine verilen bir unvana dönüştü. Moğollar’da da önemli komutanlar, yüksek düzeydeki görevliler, ...

Devamını Oku »

TARH

Bahçelerde çiçek dikmek için ayrılmış yer: Çiçek tarhları. (Eşanl. PARTER.) [Bk. ansikl. böl. Çiçekç.] —Esk. 1. Atma, bırakma —2. Vtergi koyma. —3. Düzenleme, tanzim: “Eğer seyretme- dinse her birinin tarh-ı dil-cüsun” (Nedim, XVIII. yy.). —4. Tarh etmek, atmak, bırakmak: “Eşre/oğlu FtumTyi aradan tarh ede- yin / Senin ile bakayım seni göreyim canım” (Eşrefoğlu Rumi, XV. yy.). —5. Tarh- efgen – ...

Devamını Oku »

TARGYA

Tar. coğ. Anadolu’nun Lydia bölgesinde kent; yeri kesin değildir. Ancak Manisa’nın Salihli ilçesine bağlı iğde- cik köyü yakınında, Karataş ovasındaki kalıntıların bu kente ait olduğu sanılmaktadır.

Devamını Oku »

TARGUM

Babil esaretini (İ.Ö. 587-538) izleyen dönemde, ibranicenin yerini aramca aldığı zaman, Kutsal Kitap’ın sinagog ayini için yapılan (bazen açıklamalı) aramca çevirisi. —ANSİKL. Filistin ve Doğu diasporadaki Yahudiler’in aramca konuştukları sürgün- sonrası dönemde sinagog ayini gereksinimlerinin ürünü olan targumlar, yalnız bir çeviri olmakla kalmıyor, klasik ve ayinsel ibraniceyi az bilen kuşaklar için kutsal metni anlaşılır bir duruma getirmek ereğini güden bir ...

Devamını Oku »

Targowica konfederasyonu

14 mayıs 1792’de Felix Potocki, hetman Se weryn Rzevvuski ve Franciszek Branıcki adlı üç magnat tarafından kurulan polon- ya konfederasyonu. Konfederasyonun, 1791 Anayasası’nın geçersizliğini ilan etmesi ve rus birliklerinin yardımını istemesi üzerine, 18 mayısta rus birlikleri sınırı geçti. 24 temmuzda kral Stanisfavv Au- gust, Konfederasyon’a katıldı ve savaş harekâtlarını durdurtarak Polonya’nın ikinci bir paylaşımına yol açtı (1793).

Devamını Oku »

TARGAN

(Safiye Ayla), türk kadın ses sanatçısı (İstanbul 1907). Bebek Çağlayan darüleytamı’nda yetişti. Bursa Kız muallim mektebi’ne devam etti. Çapa kız öğretmen okulu’nu bitirdi. Beyoğlu birinci ilkokulu öğretmenliğine atandı (1925). Eyyu- bi Mustafa Sunar’dan müzik dersleri aldı. Darüttalim musiki heyeti’nin konserlerine katıldı. 1931 ‘de öğretmenlikten ayrıldı ve gazinolarda çalışmaya başladı. Yesari Asım, Hafız Ahmet Irsoy, Selahattin Pınar, Sadettin Kaynak ve Udi ...

Devamını Oku »