Avfî, tam adı n u r e d d în muhammed bîn
MUHAMMED EL-AVFÎ (d. 1171? – Ö. 1233?,
Delhi), İranlı tezkire yazan. Buhar ah bir
ulema ailesindendir. Gençlik yıllannı Buhara’da
geçirdi. 1201’de Semerkand’a giderek
Batı Karahanh veliahtı Kılıç Arslan Hakan
Osman bin İbrahim’in münşiliğine atandı.
1204’te bu görevini bırakıp Horasan, Sistan
ve Harezm’i dolaştı. Moğol tehlikesi karşısında
Sind’e geçerek yörede egemenlik
kurmuş olan Nasireddin Kabaca’nm yanında
bulundu. 1228’de Delhi sultanı Şemseddin
İltutmuş’un koruması altına girdi. Yaşamını
bundan sonra Delhi’de geçirdi.
Avfî’nin en tanınmış yapıtı muhazarat(*)
türündeki Cevamiul-Hikâyat ve Levamiü’r-
Rivayaftır. Kitap dört ana bölümden oluşur.
Birinci bölümde peygamberlere, evliyaya,
hükümdarlara, vezirlere, münşilere,
çeşitli mesleklere ilişkin bilgiler yer ahr;
ikinci bölümde iyi huylardan, üçüncüsünde
kötü huylardan, dördüncü bölümde de karada
ve denizde yaşayan garip hayvanlardan
ve tılsımlardan söz edilir. Büyük ün kazanan
bu yapıt Kazvini, Hinduşah Nahcivani
gibi yazarlara kaynaklık etmiştir. 15. yüzyıldan
başlayarak birçok kez Türkçeye de
çevrilmiştir.
Avfî’nin Lubâbu’l-Elbâb (ös 1906) adıyla
bilinen ikinci önemli yapıtı İslam sonrası
İran şairlerini anlatan ilk tezkiredir. Yapıt,
Saffariler, Sâmâniler, Gazneliler ve Selçuklular
döneminde yaşayan şair ve bilginleri
anlatan tek kaynak olması açısından özellikle
önemlidir.
Avfî
15
Mar