wiki

AYDINOĞULLARI BEYLİĞİ

AYDINOĞULLARI BEYLİĞİ; on dördüncü
asır başında Aydın ve çevresinde kurulan Türk
beyliği.
Germiyan ordusu subaşısı Aydınoğlu Mübârizüddîn
Mehmed Bey kurmuştur. Germiyanoğlu
Birinci Yâkub Bey tarafından Aydın ve çevresini
fethetmekle görevlendirilen Mehmed Bey, öncelikle
Sasa Beyin elindeki Tire, Ayasluğ (Selçuk) ve
Birgi’yi ele geçirdi. Bu çarpışmalar sırasında Sasa
Bey öldürüldü (1307). Bundan sonra Birgi’yi
kendisine merkez seçerek beyliğini ilân eden Mehmed
Bey, gazâ harekâtına devâm etti. 1310’da
Müslüman İzmir’i 1328’de gavur İzmir’i ele geçirdi.
Mehmed Bey bundan sonra ortaçağ İslâm-
Türk geleneğine uyarak, ülkesinin idâresini beş oğlu
arasında pay etti. Kendisi hükümdâr sıfatı ile
Birgi’de oturdu. Ayasluğ’da kurduğu tersâne ile
güçlü bir donanma meydana getirdi. İzmir vâlisi tâyin
ettiği oğlu Umur Bey, bu donanmayla Sakız,
Ağrıboz, Bozcaada, Mora ve Rumeli kıyılarına
akınlar düzenledi.
Aydınoğlu Mehmed Beyin 1334’te bir av sırasında
attan düşerek hastalanması ve ölümü üzerine
yerine kardeşlerinin de ittifakiyle Gâzi Umur
Bey geçti. Umur Bey 14 yıllık beyliğinde devlet
merkezi Birgi’de ancak üç gün oturabilmiş, bütün
saltanatı savaşlarla geçmiştir. Umur Beyin devri
Aydınoğullarınm en parlak devri olmuştur. Saruhanoğlu
Süleymân Beyle berâber giriştiği Yunanistan
ve Mora seferlerinden pek çok esir ve ganimetlerle
döndü (1335).
Bizans şehri olan Alaşehir (Philadelfia), yanm
asra yakın zaman Türk taamızlarma karşı koymuştu.
Zor durumda kaldıklarında kaleyi kuşatanlara
cizye ve haraç veriyorlardı. Bu şehri almayı
muhakkak arzû eden Umur Bey, 1335 yılında,
yaralı olmasına rağmen şehri kuşattı ve kısa sürede fethetti. Bizans İmparatoru ile dostça geçinen
Umur Bey, adalardaki isyânların bastırılmasında
imparatora yardım etti. Nitekim 1336 yılında Bizans
İmparatoru, Umur Beyle bir dostluk antlaşması
yaparak, Sakız Adasını Aydmoğullarına bıraktı.
Bizans’la olan anlaşmasına sâdık kalan Umur
Bey de onlara gerektiğinde yardımda bulundu.
Gâzi Umur Bey, 1338-1339 yıllarında yanında
kardeşi Hızır Bey de olduğu hâlde Adalar denizi ve
Yunanistan’a seferler düzenledi. Daha sonra Karadeniz’e
geçerek Kili ve Eflak seferlerini gerçekleştirdi
(1340). Umur Bey bu son sefere üç yüz
gemi ile çıktı. Güçlü bir donanmaya sâhib olduğundan
Girit ve Kıbrıs üzerine olan akınlarmı yoğunlaştırdı
ve muvaffakiyetleri her tarafa yayıldı.
Özellikle bu seferler sonunda Latinlerin yakın
doğudaki menfaatleri tamâmen yok olduğundan,
Papa, Aydınoğulları üzerine yeni bir Haçlı
seferi düzenlenmesini teşvik etti. Bu defâ 1344-45
yıllarında Kıbrıs, Cenova, Venedik ve Rodos gemilerinden
teşekkül etmiş olan Haçlı donanması ansızın
ve büyük bir baskınla sâhil İzmir’i aldı. Ancak
Haçlılar yukarı İzmir’i elinde tutan Umur Beyin
şiddetli ve devamlı taarruzlarıyla karşılaştıklarından,
kesin netîceye ulaşamadılar. Sonunda
antlaşma yapmağa karar verdiler. Fakat, bâzı müttefiklerin
antlaşmaya yanaşmaması üzerine, Papa
bu antlaşmayı onaylamadı. Antlaşmayla bir sonuca
varamayacağını bilen Umur Bey, Sâhil İzmir’ini
almak için bütün gücüyle silâha sarıldı ve burayı var
kuvvetiyle kuşattı ve bu esnâda ön saflarda kahramanca
döğüşürken şehîd düştü. Mânevi güçleri
sarsılan Aydınoğulları, İzmir üzerine yapılan bu
kurtarma teşebbüsünden sonuç alamadılar.
Gâzi Umur Beyin şehîd düşmesinden sonra,
yerine büyük kardeşi Hızır Bey geçti. Hızır Bey,
Umur Beyin yerini dolduracafotbir kimse olmadığından, Haçlılara karşı mukâvemet gösteremedi ve
ağır şartlarla, bir antlaşma imzâladı (1348). Bu
antlaşma Aydmoğullannm fâaliyetlerini durdurmuş
ve beyliğin çökmesine sebeb olmuştur.
Hızır Bey devlet merkezini Selçuk’a nakletti
ve kendisinden sonra başa geçen kardeşi îsâ Bey
de burada saltanat sürdü.
îsâ Bey zamânında, Osmanoğullannın Anadolu
birliğini kurma ve genişleme siyâsetine Aydınoğulları
karşı çıkmışlardır. Bu sebeple 1389’da
Kosova Savaşında Birinci Murâd Hanın şehîd olmasından
faydalanmak istemişlerdir. Karamanlılar
başta olmak üzere, diğer bâzı beyliklerle ittifak
yapmışlar, OsmanlIların aleyhinde bulunmuşlardır.
Fakat yeni pâdişâh Yıldırım Bâyezîd, Rumeli işini
yoluna koyduktan sonra, ilk iş olarak Anadolu yakasından
tehlikeleri ortadan kaldırmaya çalışmıştır.
Bâyezîd, Alaşehir’i almış, Aydın taraflarına inmiş,
mukâvemet görmeksizin Ay dineli’ni almış ve îsâ
Bey teslim olmuştur. Yıldırım Bâyezîd de îsâ Beyin
karşı koymadan ülkesini teslim etmesine mükâfât
olarak kendisini İzmir ve civârmın müstakil emîri
tanımış ve îsâ Beyin kızı Hafsa Hâtûn ile evlenerek
aradaki bağı kuvvetlendirmiştir. Yıldırım Bâyezîd,
bir müddet sonra îsâ Beyi İznik’te ikâmete mecbûr
etmiş, böylece Aydınoğulları Beyliğini kesin olarak
Osmanlılara bağlamıştır.
Ankara savaşında (1402) Yıldırım Bâyezîd’in
Tîmûr’a mağlûp ve esir düşmesinden sonra Aydınoğulları
Beyliği tekrar canlandı. Ancak bu sırada
îsâ Bey ölmüştü. Bu îtibârla Aydmoğullannm
başına Tîmûr Hanın emriyle, oğlu Mûsâ Bey geçti.
Ertesi yıl Mûsâ Beyin vefâtı üzerine yerine
İkinci Umur Bey geçti (1403). Fakat Aydmoğlu İbrahim
Bahadır Beyin oğlu ve İzmir Vâlisi Cüneyd
Bey buna karşı çıkarak, saltanat iddiâsmda bulundu.
İkinci Umur Beyin üzerine yürüyerek Ayasluğ’u
zabteden Cüneyd Bey, Umur’un 1405’te
ölümüyle de Aydınoğulları topraklarına tek başına,
1425’e kadar bâzı fâsılalarla hâkim oldu. Cüneyd
Bey, yerini sağlamlaştırmak için Osmanoğulları arasındaki taht kavgalarına karışıp, her defâsında
şehzâdelerden birini tutarak zaman zaman
kendisine müttefik bulmak ve mevcût ittifaklara
katılmak yolunu tuttu. Birçok kereler başarısızlığa
uğramasına rağmen, kendini bağışlatmayı bildi.
Her seferinde yeni vazifeler almaya muvaffak
oldu. İkinci Murâd Han zamânında rahat durmayan
Cüneyd Bey, sıkışınca Sisam adası karşısındaki İpsili
kalesine sığındı. Ancak Karamanlılardan umduğu
yardımı göremeyince, teslim oldu ve öldürüldü.
Böylece Aydmoğullan topraklan tamâmiyle
OsmanlIların hâkimiyeti altına girdi (1425).
Aydınoğulları, hâkimiyetleri altında bulunan
Birgi, Tire, Aydm ve Selçuk’u câmi, medrese, han ve
hamam gibi eserlerle süslemişlerdir. Aydmoğullan
mîmârisinde Anadolu Selçuklu san’atının etkisi görülmektedir.
Aydmoğullan beyliğinin en önemli
eseri, Selçuk’taki îsâ Bey Câmiidir. Mîmâr Ali bin
Dımışkî’nin inşâ ettiği câmi, Şam’daki Ümeyye Câmiinin
temel özelliklerini taşıdığı gibi, yenilikler
de bulunmaktadır. Diğer önemli eserler, Birgi’de
Aydınoğlu Mehmed Bey Câmii (Ulu Câmii) ve türbesi,
Karahasan Câmii, Sultanşah türbesidir.
Aydmoğullan kültür bakımından da büyük
hizmetlerde bulunmuşlardır. Tezkiretü’l-Evliyâ,
Arâisü’l-Mecâlis adlı Peygamberler târihi, Süheyl
ü Nevbahâr ile Hüsrev ü Şîrîn tercümesi gibi
pekçok dil yâdigârı, ilme değer veren Aydmoğullan
sâyesinde yazılmış ve bunlardan bâzılan günümüze
kadar gelmiştir.
Aydmoğullan Lâtinlerle yaptıkları ticâret dolayısıyla
yabancı sikke kullandıkları gibi, İslâmî
sikkeleri de vardır. Bundan başka Birinci Umur Beyin
bakır sikkeleri ile îsâ ve oğlu Mûsâ beylerin ve
Cüneyd Beyin gümüş sikkeleri bulunmaktadır.
Aydmoğullan beyliğinin devlet teşkilâtı diğer
Anadolu beyliklerine benzemektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir