AYIN İLGİNÇ GÖK OLAYLARI

AYIN İLGİNÇ GÖK OLAYLARI

Dr. İ. Ethem DERMAN
6u ayın en ilginç gök olayı, Ay’ın Jüpiter gezegenini îki kez örtmesi. Bunlardan birincisi 2 Nisan saat 16.00’da, Ay sondördün evresine yaklaşırken meydana gelecek ve Kuzey Pasifik, Orta ve Kuzey Amerika’dan gözlenebilecek. İkinci tutulma ise 29 Nisan saat 22.00’de Ay 17 günlük iken meydana gelecek Asya ve Kuzey Pasifik’ten gözlenebilecek. Bu tutulma ülkemizden, iki gökcisminin birbirine çok yaklaşması şeklinde izlenecek.
19-24 Nisan tarihleri arasında “Lyrid akanyıldız yağmuru” var. Çok parlak meteorlara sahip bu akanyıldızın maksimlmu 21 – 22 Nisan gecesi meydana gelecektir. O gün sa-
baha karşı saçılma noktası tepeye yakın ol duğundan ve o saatlerde Ay batmış olacağından bu güzel gök olayını gözlemek için çok iyi bir fırsattır. Saatte ortalama 12 meteorun düştUğü bu akanyıldız yağmurunun ilk kez 1861 yılında gözlenen Thatcher kuyrukluyıldızının artıkları olduğu kabul edilmektedir.
19 Nisan günü Koç takımyıldızına giren Güneş, 16 Nisan günü de tam öğle zamanı tepemizde bulunacak. Yılda dört kez gerçekleşen bu son olaydan Güneş saat tam 13.00’-de gökyüzünde en büyük yüksekliğine erişecek.
Birçok okuyucumuz NASA’nın adresini sormaktadırlar. Bu kuruluş çok genişlemiştir ve Jet Fırlatma Laboratuvarı, AMES Araştırma Merkezi gibi birçok yan kuruluşları bulunmaktadır. Aşağıda sîzlere NASA Merkezinin adresini veriyoruz.
NASA,
Office of Public Affairs,
Cede FGC, Washington, D.C. 20546
U. S. A.
rukluyıldızların Güneşimizi oluşturan bulutsudan ımeydana geldiklerini göstermektedir. Güneş sistemimizin oluşumu sırasında kuyrukluyıldızların gezegenlere yağmur gibi yağdıkları sanılmaktadır. NASA’nın U-2 uçakları ile atmosferin, katmanlarında yaptığı gözlemlerde, çok küçük tanecikler bulunmuştur ve bunlarn büyük bir olasılıkla kuyrukluyıldız tozları olduğu ileri sürülmektedir. öyleyse Dünya’nın oluşumunun başlangıç evrelerinde kuyrukluyıldızlar, yerküremizin ilkel atmosferinin yavaşlattığı milyarlarca ton geze-genlerarası tozu ve önemli nicelikteki organik
38
molekülleri yeryüzüne taşımış olabilirler. Atmosferdeki yanma, büyük boyutlu (Bir metre veya daha büyük) göktaşlarının merkezi için söz konusu değildir. Yaşlı göktaşlarında hiç bo-zunmamış aminoasitler bulunmuştur, bunlar hiç şüphesiz uzaydan gelmişlerdir. Böylece kuyrukluyıldızlar ve göktaşlarının, yıldızlararası ortamdaki kimyasal bileşenleri yeryüzüne taşıyabilecekleri, gözlemsel analizler sonucu ortaya konulmuştur. Fred Hoyle gibi bir takım tanınmış bilim adamları, dünyamızda yaşamın taşınan bu moleküllerden oluştuğunu ileri sürmektedirler.
‘”.’lf
Bilindiği gibi, Güneş’teki parlamalar, güneş lekelerinin 11 yıllık çevrimine paralel olarak, artma ve azalma gösterirler. Genellikle de leke maksimumu sıralarında, daha çok sayıda ve daha büyük parlamalara rastlanır. Güneş lekelerinin son çevrimindeki maksimum dönemin 1979 yılında yaşanmış olmasına rağmen, son üç yılda alışılmamış ölçüde büyük güneş parlamaları gözlemektedir. Bu parlamalardan çok önemli bir tanesi de 25 Aralık 1982 Cumartesi günü İstanbul Üniversitesi Gözlemevi’nde saptanmıştır. Havanın kapalı olması nedeniyle başlangıç anı kesin olarak belirlenemeyen bu parlama, TYS (Türkiye Yaz Saati) ile 10.25 ile 11.20 arasındaki gözlem sırasında Güneş yüzeyinde yaklaşık 40 derece karelik (6×10’ km2) maksimum bir alana ulaşmıştır. Bu alan, perspektif olarak 47 Ad. Dünya’yi ¡Çine alabilecek kadar büyük bir alandır. 20 derece karelik parlamaların literatüre “önemli parlamalar” olarak geçtiği göz önünde
Şekil II. 25 Aralık 1982’de gözlenen çift şerit şeklindeki büyük güneş parlaması. Saat 10.48, poz süresi 1/15 sn.
I
Şekil I. 22 Aralık 1982 günü meydana çelen halka şeklindeki fışkırma. Fotoğraf İstanbul Üniversitesi Gözlemevi’nde Lyot Filtresi ile Ha çizgisinde çekilmiştir. Saat 10.34, poz süresi 1/2 sn.
bulundurulursa, saptanan bu olayın olağandışı niteliği daha da belirginleşecektir.
Parlamanın meydana geldiği bölge, 27 Kasım günü çok küçük bir leke görülmesi ile ilk etkinliğini göstermiştir. Bu en küçük leke grubu, 25 Aralık’a kadar sürekli olarak gelişmiştir. Parlamanın olduğu gün, leke grubunun gelişiminin maksimum evresinde olduğu ve 18 lekeden oluştuğu gözlenmiştir. Meydana gelen parlama 4b şiddetindedir ve bu değer, Güneş’te görülen parlamalar İçin verilebilecek en büyük değerdir. Literatürde çift-şerit parlaması (double-ribbonflare) adı ile geçmektedir. Parlama sırasında leke grubunun arkasındaki en büyük lekenin üstü örtülmüştür. Bu nedenle, büyük bir olasılıkla, parlamadan x – ışınları ve küçük dalgaboylu radyo ışınımları yayıldığı tahmin edilebilir.
Son maksimum dönemin üzerinden 3 yıl geç-mes.ine rağmen, 1982 yılındaki bu son parlama kadar büyük olmasa da, bir çok parlama gözlenmiştir. 7 Temmuz, 26 Kasım ve 22 Aralık tarihlerinde kaydedilen 3 büyük parlama buna örnek olarak gösterilebilir. Bu da bizi, içinde yaşadığımız Güneş çevriminde etkinlik azalmasının alışılagelmişten daha yavaş ve bu nedenle de bu çevrimin uzun süreli olacağı fikrine götürmektedir.
Resim 1 de, 22 Aralık günü meydana gelen parlamanın Ha çizgisinde Lyot Filtresi ile çekilmiş fotoğrafı görülmektedir. Saat 10.34 de çekilen bu resimdeki fışkırma, Güneş diski kenarında olduğu için, daha belirgin olarak gözlenebilmektedir. Fışkırma sırasında güneş maddesinin 6-7 dakika gibi çok kısa bir’ sürede, ortalama 400
* İstanbul Üniversitesi Gözlemevi.
39
<■ ‘i-‘,- ** s 9 ‘ l’i ■ ■ . –
GELECEK YÜZYILDA NELER OLACAK ?
John ELFRETH
Okuyucu aşağıda ileri sürülen kehanetleri garip veya hemen hemen imkânsız görebilir. Ancak bu kehanetler listesi hazırlanırken konularında uzmanlaşmış kişilerin görüşlerinin alındığı unutulmamalıdır. İngilizce
Artık gerek kalmayacağından C, X ve O harfleri alfabeden çıkarılacaktır. Ayrıca, İngilizce’nin okunduğu gibi yazılmasına önce gazeteK rde başlanacaktır. İngilizce, en çok konuşulan dil olacaktır.
Bacasız Evler
Bugün nasıl havagazı ve elektrik, evlere merkezi santrallardan veriliyorsa, sıcak hava da aynı şekilde verilecektir. Böylece, ısınma İçin soba veya kalorifere gerek kalmayacağından, evlerin çatılarında da baca görülmeyecektir. Merkezi tesisler, yaz aylarında soğuk hava da verebilecektir.
Klasik Mutfağın Sonu
Evde yemek yapmak lüks sayılacak, çünkü hazır yemek daha ekonomik olacak. Hazır yemekler, merkezi mutfaklardan hava basınçlı borularla dağıtılacak, bulaşıklar da aynı yoldan geri gönderilecek. Benzer şekilde, büyük mağazalar siparişleri zengin müşterilerin evlerine borularla ulaştıracaklar.
Su Kaynaklarından Daha Çok Enerji
Kömür rezervlerinin azalmaya başlaması ve dolayısıyla fiyatının artması, su kaynaklarının önemini daha da arttıracak. Deniz kıyılarında gelgit dalgalarının hareketinden elektrik üreten santral sayısı çoğalacak. Durgun sular üzerinde ise, Niagara gibi şela-
leler oluşturulacak ve bu yapay şelaleler üzerine yerleştirilen türbinlerden elektrik elde edilecek.
Trafik
Araçlar, özellikle şehir merkezlerinde ya tünelleri ya da yerden yüksekte inşa edilmiş üst yolları kullanacaklar. Tüneller çok iyi aydınlatılmış ve havalandırılmış olacak. Üst yollardan, ancak hava yastıkları üzerinde hareket eden araçlar geçebilecek. Sonuç olarak, şehirlerde trafik gürültüsü büyük ölçüde azalacak.
Telgrafla Fotoğraf
Örneğin Çin’deki bir olay.n fotoğrafı, bir saat içinde Amerika gazetelerinde bası-labilecek. Daha şimdiden fotoğraflar, telgraf yolu ile kısa uzaklıklar arasında gönderile-bilmektedir.
Trenler
Puro biçimli elektrikli lokomotiflerin çektiği ve saatte 150 mil hız yapan ekspres trenler ile New York’tan Sen Francisco’ya bir gün ve gece sonunda ulaşmak mümkün olacak.
İki Günde İngiltere
Okyanusu dakikada bir milden daha yüksek hızla geçebilen elektrikli gemiler, New York’dan Liverpool’a iki günde ulaşabilecekler. Geminin gövdesi hava yastıkları üzerinde olacağından, su ile olan sürtünme en aza inmiş olacak. Gemi pervanelerinden biri suyun altında dönerken, diğeri suyun üstünde, havada dönecek. Fırtınalı havada gemi suya dalacak ve hava şartlarının düzelmesini bekleyebilecek.
Tıp
Ağızdan alınan ilaçlar çok gerekmedikçe kullanılmayacak. Örneğin, akciğer tedavisinde kullanılan bir ilaç, elektrik akımı ile taşınarak deriden bu organa verilecek. Görünmeyen ışık ışınları, mikroskop ile vücut organlarının incelenmesini mümkün kılacak ve gerekirse bu organların fotoğrafı d® çekilebilecek.
Futurist’ten Çev.: Faruk ÖZEK
fcm/s’lik bir hızla, 140.000 km. yüksekliğe çıktığı, daha sonra bu fışkıran maddenin, resimde görüldüğü gibi halka şeklini aldığı gözlenmiştir. Bu halkanın soi kolu uzaya dağılırken, sağ kolu-
nun tekrar Güneş üzerine düştüğü görülmüştür. Her iki gözlem süresince toplam 65 tane fotoğraf çekilmiş olup, parlamanın incelenmesi çalışmaları sürdürülmektedir.
40

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*