BAHŞI (B a k ş ı ) ; kopuz çalan eski Türk şâir
mûsikişinâsı; rûhânî râhip, budist râhibi. İlk şekli,
İslâmiyetten önce kam olarak görülür. Kamlar eski
devirlerde mûsikî ile sihir yaparlar, şiirler terennüm
ederler, güyâ gâipten haber verirler ve hekimlik
vazifesini görürlerdi. On birinci yüzyılda
mühim bir Türk-İslâm merkezi olan Kaşgar’da cemiyetteki
iş bölümü doktorla efsûncuyu ve şiirle sihirbâzı
kesinlikle ayınnca, kamın yerini bakşı aldı,
ancak Türklerde az çok eski yerini muhâfaza etti.
Çünkü İslâmiyetten önce halk eskiden gelen bir
inançla az çok bunlann İlâhî bir yönünün bulunduğunu
kabûl eder ve bakşıların geldikleri yere uğur
getirdiklerine inanırlardı. Zâten Türkmenlerde bunu
ifâde eden;“Kays-i yirge devlet kilse- Bakşı bilen
ozan kiler (Hangi yere saâdet gelse, bahşi ile
ozan gelir.)” şeklinde bir atasözü de mevcuttur.
Kelimenin bakşı ve bahşı şeklinden başka, Türkmenlerde
olduğu gibi “baksı” şekli de vardır.
Kelime menşe bakımından açıklık göstermez.
Menşe îtibâriyle Sanksritçedeki Bhikşu kelimesine
bağlayanlar olduğu gibi; Türkçede bak-guçı, bak-ıgçı
kelimelerine dayandıranlar da vardır. Gerçekte İslâm
öncesi kamlar zamânı gözönünde bulundurulunca,
kelimenin Türkçe asıllı olması ihtimâli pek
fazladır. Bugün bâtıl olan fal için kullanılan bakmak
fiiline paralel olarak “fala bakmak” şeklinde, eskiden
tabiplik vazifesi bile gören bakşılar için, hastanın
her derdine bakıp ilgilenmeleri yönünden
bakguçı veya bakıgçı denmesi pek normaldir. Kelimenin
zamanla (bakguçı) bakuçı veya bakıcı şekline
geçmesi Türkçedeki g harfinin düşmesi ile ilgilidir.
Zâten kelime eski devirde kam kelimesiyle
aynı mânâda kullanılmıştır.
Kelime; Moğolların İslâmiyeti kabûl etmeleri
ile “Uygur harfleri ile edebî Türk ve Moğol dillerini
bilen kâtip” mânâsına da kullanılmıştır. Gerçekte
bakşı kelimesi 14 veya 16. yüzyıllarda doğu
Türklerinde kâtip mânâsında meslek ismi olarak
görülür. Hattâ Bâbürlülere âit kaynaklarda kâtiplik
mânâsına bahşıgerî kelimesi kullanılmıştır.
Buradan serkâtip veya kâtipbaşı mânâsına mîrbahşı
veya bahşî-i evvel gibi kelime ve tamlamalar
da çıkmıştır.
BAHŞI
28
Eki