BESLENME

BESLENME

Beslenme İnsanlığın en önemli sorunu, tarih boyunca olduğu gibi günümüzde de hiç kuşkusuz beslenme sorunudur. Dünyanın’ tanık olduğu son kıtlık 1972-1973’de Sahel bölgesinde (Afrika) 200 000 ölümle sonuçlandı. Ondan sonra bu afete uğrayan ülkelerde (Çin, Etyopya, Kongo, Hindistan) ne kadar insanın telef olduğu bir sır olmakla birlikte kurbanların milyonlara vardığı söylenebilir.
Dünya besin üretimi geri kalmış ülkelerde yetersiz, fakat gelişmiş Bat; ülkelerinde gereğinden fazladır. Sosyalist ülkelerle gelişmekte olan bâzı ülkelerdeyse gerçek durum ya bile bile saklanmakta ya da istatistik örgütünün yetersizliği nedeniyle tam olarak bilinememektedir. Bununla birlikte dünya çapında yapılan toplantılar ve incelemeler konuya yeterince aydınlık getirecek niteliktedir. Eğer dünya .nüfusu bu hızla artmaya devam ederse, bu yüzyılın sonuna varmadan bazı ülkeler ciddi açlık tehlikesiyle karşılaşabilirler.
Dünya nüfusu hızla artmakta devam edecek midir? 1850 yılında 1 milyar dolayın-. da . olan dünya ‘ nüfusu 1930’da – 2 milyara
1977’de 4* milyara ulaştı. Uzmanların karamsar olanlarına göre 2000 yılında 7 milyara ulaşacaktır. İyimser olanlarsa 5,5 milyarı geçmeyeceğini öne sürmektedirler. Birleşmiş Milletler uzmanlarının tahminine göre XXI. yüzyılın ortalarına doğru nüfus patlaması sona erecek, dünya nüfusu durağan bir dengeye ulaşacaktır.
1970’ten 1985’e kadar 15 yıl içinde , nüfus artışı
Hindistan 783 16,3 543,1 15,0
İndonezya 175 3,6 * 119,5 3,3
Pakistan .97 2,0 60,4
Latin Amerika 425 9,0 283,0 8,0
Arjantin ‘ ; 29 0,6 23,7 0,7
Brezilya 145 3,0 95,2 2,6
Meksika v 83. 1,7 50,3 1,4
Afrika 531 11,0 351,6 10,0
Kuzey Afrika 130 2,7 85,6 2,4
1985 (tahmini)
1970
milyon % *. milyon %
Dünya 4 816 100,0 3 610,0 100,0
OECD toplamı 845 18,0 . 735,0 20,0
ABD 236 4,9 204,9 5,6
Avustralya 16 0,3 12,6 0,3
Japonya 122 2,5 104,3 2,9
Kanada 27 0,6 21,4 0,6
Y. Zelanda ‘3 — 2,8
AET 274 5,7 251,3 7,0
diğer OECD , • ■
ülkeleri 166 3,4 ‘ 137,2 3,8
SSCB 282 6,0 . 242,8 7,0
Diğer Doğu
Avrupa ülkeleri 118 2,9 105,1 3,0
Asya 2 615 54,0 1 889,0 52,0
Bangladeş ^98 2,0 67,7 1,9
Çin. • 973 20.2 – 771.8 21.4
Gelişmiş ülkelerde lüks ve çeşitli beslenme maddeleri
Kaynak: BM, New York, 1977 ‘
% İhtiyaç. Nüfustaki bu artış besin ihtiyacını da ister istemez artıracaktır. Gelişmiş ülkeler gelir dağılımına ve kentleşme ■ sürecine bağlı olarak pahalı ve ucuz yiyecekler arasında değişiklik yaparak durumlarını koruyacaklardır. Bu ülkelerde 1985’te, birkaç istisna dışında, özellikle ta-, hılda talep arzdan az olacaktır. Üretimdeki artış potansiyelini planlı ekonomilerin ve gelişmekte olan ülkelerin dışalım ihtiyacı belirleyecektir.
Gelişmekte olan ülkelerde, tüketici gelirleri yılda yüzde 1 oranında artsa besin talebi hacim olarak artar! Bu artış nasıl karşılanacaktır? Sorunun çözümü güçtür, çünkü besin talebi gelire göre dalgalanır. Servetler bir toplumda eşit dağılmış olsa» gelirler yılda yüzde 4, toplam kalori yüzde 1,4, hayvansal kalori yüzde 2,9 oranında artar. Aynı servetler en zenginler arasında dağılmış olsa söz konusu kalori oranı yüzde 0,26 ve 0,77; en yoksullar arasında dağılmış olsa kalori oram yüzde 3.2 ve 5,75 olur.
• Eksiklik. Gelişme kişi başına milli gelir 500 doları buluncaya kadar eşitsizlikleri keskinleştirir. Bu nedenle gelişmekte olan ülkelerin çoğunda, beslenme öncelikle bit-kisel besinlere (tahıl) dayanır. Tahminlere
1 göre dünyânın yıllık tahıl eksikliği (açığı) r\ 1985. yılında 85 milyon tonu bulacaktır.
Bu eksiklik 1950-60 dönemi yıllık brüt ta- 4 hıl dışalımının sekiz katı, 1969-72 dönemindeki alımların üç katı demektir. OECD‘ ye göre söz konusu alıcı ülkeler, nüfus artışından doğan tahıl ihtiyâçlarını karşılayabilmek için alımlannı artırmak ^zorundadırlar. 85 milyon ton tahıl, 1973-1974 fiyatlarıyla 17 milyar dolar tutar. Dünyada bir yılda silahlanmaya harcanan 300 milyar doların yanında bu rakam elbette hiç sayılır. Ama yiyecek yardımı söz konusu olanca önemlidir, öyle ki bu yüzden üçün? çü Dünya ülkelerinin birikmiş borçları 150 milyar doları aşmış durumdadır. Yani besin kıtlığına şimdi bir de kredi kıtlığı eklenmiştir. Gelişmekte olan ülkelere bu yüzden daha çok hammadde (örneğin petrol) satmak, bir, yandan da kendi tarım üretimleri artırmak zorundadırlar. Gelişmiş ülkeler de, yeryüzünde yüz milyonlarca insanı perişan eden kötü beslenmeye karşı yiyecek yardımlarını ister istemez artırmakla yükümlüdürler.
• Yardım. Bu nedenle- uluslararası düzeyde art arda planlar yapılmakta, önlemler alınmaktadır. Sözgelimi 1975’te AET ile kırk k*üsur gelişmekte olan ülke arasında imzalanan Lome* anlaşmaları (Ek 2) bu ülkelerin’ gerekli kaynağı hammadde dışsatımlarından sağlamalarını öngörmekte dir. t
1975’te Roma’da toplanan dünya beslenme konferansında da bu amaçla bir fon kurulması kararlaştırıldı ve OPEC üyelerinin de katılmasıyla fonun özvarlığı ilk a-.’ ğızda 1 milyar doları buldu. Ayrıca 10 milyon tonluk bir tahıl yedeği bulundurulması öngörüldü.
•1975’ten sonra Sovyetler Birliği gene ve /önemli miktarda tahıl satin aldı. 1985’te SSCB’nin yıllık tahıl dışalımının 5 milyon tonu aşmayacağı, buna karşılık bu ülkenin et, süt ve süt mamulleri satın almayacağı tahmin edilmektedir. Diğer Doğu Avrupa ülkeleri de üretimlerini artıracaklardır. Çin’e gelince bu şprihtçn sonra onun Üretimi tüketimine yetecektir. Bu tahminlerin tümü eldeki Verilere dayanılarak öne sürülmüştür. . Oysa iklim koşulları bü tahminleri kolâyca alt üst edebilir. Buıia kar-, şı alınacak başlıca önlem sıilanabilen alanları artırarak iklim koşullarına bağlılığı elden geldiğince azaltmaktır. Bir başka etkilı çare, de verimi artırmaktır. Bunun için her ülke kendi iklimine ve toprağına uygun verimli çeşitler üretmek, bol gübre kullanmak, böceklere, hastalıklara ve asalaklara karşı etkili önlemler almak, tarımı tamamen makineleştirmek durumundadır.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*