Bin türlü mahareti olan

Bin türlü mahareti olan

marifet

marifet

Dilden dile dolaşır bu hikâye… Eski ama gerçek…

Bin türlü mahareti olan, üstelik birkaç metre uzaktan attığı ipliği, iğnenin küçük deliğinden geçirmekle övünen bir zât varmış. O devrin hükümdarı kendisini tanımak istemiş, huzuruna çağırtmış ve adamın marifetini gördükten sonra, kendisine 70 altın verilmesini ve 70 değnek vurulmasını emretmiş. Bir anda şaşkına dönen adam, bu mükâfat ve cezanın sebebini sorduğunda. Hükümdar:

— 70 altını hiç kimsenin beceremediği bir hünere sahip olduğun için takdir ettim, demiş. 70 değneğin atılmasını ise, hiç kimseye faydası dokunmayan boş bir işe yıllarını verip, kabiliyetini yok yere tükettiğin için emrettim…

Hikâye eski demiştik ama aslında çok yeni… Değneği çoktan hake-den nice hüner (!) sahiplerini hemen hergün gazetelerden, televizyondan izlemiyor muyuz? Üstelik pek çoğu, sanki önemliymişçesine rekorlar kitabının baş köşesini işgâl etmektedir. Acaba bunların hepsini toplasanız, insanlığın faydası için bir tuğla eder mi?

İnsan; o güzelim insan, yâni bizler, neler için doğuyor ve nelerin uğruna ölüyoruz. Koskoca bir ömür, bir hiç uğruna tüketilir mi? Hayat sermayesi, o kadar ucuz mu?

Evet, kabiliyetlerimizi ve duygularımızı yerli yerine sarf etmezsek, bizi 70 değnekten çok daha tehlikelisi bekliyor…

Cennet ucuz değil, cehennem de lüzumsuz değil. Hepsi kendine lâyık adam istiyor.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*