Bir Fetih Mirası OKMEYDANI
Fatih Sultan Mehmed Han’ın İstanbul’da Kurduğu İlk Eser
Burası meydân-ı âdaptı, yani edep meydanı. Bu yüzdendir ki Okmeyda- nı’na abdestli olarak ve besmeleyle girilirdi.İstanbul muhasarası esnasında, gemiler Haliç ,e indirilirken, Fatih Sultan Mehmed Han’ın otağı bir müddet Kasımpaşa sırtlarında kurulmuştu. Sultan, fetihten hemen sonra, askerlerin savaş hazırlıklarının sürdüğü ve teşkilatlandığı bir yer olması sebebiyle, buraya büyük bir ok meydanı yapılmasını istedi. Bugün, Okmeydanı ismiyle bilinen bu büyük arazi, asırlar boyunca usta kemankeşlerin (okçuların), namdar pehlivanların yetiştiği önemli bir talim sahası olmuştur.
Sınır taşlarıyla belirlenen Okmeydanı’na herhangi bir tecavüzde bulunulması; suyolu, mezarlık, bağ- bahçe yapılması bizzat Fatih Sultan Mehmed Han tarafından yasaklanmıştı. Bu yasağa uymayanlar Galata kadısı tarafından cezalandırılırdı.
Sultan Bâyezid Han, okçulukta mâhir bir padişahtı. Okçular Tekkesi ni yaptırdığı gibi, ok ve yay yapımıyla ilgili ne kadar usta varsa İstanbul’a çağırmış ve Bayezid Camii arkasındaki Okçular Çarşısı’m kurmuştur.
Her kul bu kapıdan geçince eşitti. Yani zengin de fakir de birdi. Hatta gün olmuş, sadrazam gelmiş ve “Pehlivanlar! Sadaretim İstanbul’da kaldı. Bugün sizin gibi bir pehlivanım, beraber söyleyelim.” demişti.
Bu meydanda üç türlü ok atışı yapılırdı: Uzun mesafe atışı olan menzil atışı; hedef atışı olan puta (hedef) atışı ve zırh, tunç levha gibi kalın hedefleri delmek üzere yapılan darp atışı.
Meydanın reisi, diğer tabirle ihtiyarı, Okçular Tekkesi’nin de şeyhi “bin yüzcü şeyh “ti. Şeyh, bin yüz gezi (1 gez: 66 cm. itibarıyla 726 metreyi) geçmiş kemankeş pehlivanların en reşit ve akıllı olanları arasından seçilirdi. Ayrıca kendisine yardım eden meydan ihtiyarları da bulunmaktaydı.
Bir pehlivan menzil atmaya niyet edince, evvela ihtiyarların yanına gider ve ” İhtiyarlar, duanız ve izniniz ile lâyık isem filan menzile talibim.” der ve ihtiyarlar da pehlivan münasipse ve başka talip yoksa izin verirlerdi. İhtiyarların izni olmadıkça “âlâdan veya ednâdan” kimse menzile duramazdı. Durursa havacılar ve pehlivanlar havasına varmazlardı. “Havasına varmak”, ok atacak kişiye rüzgarın yönünü bildirerek, daha iyi ok atabilmesini sağlayan bir rehberlikti ki, zaman zaman okla yaralanma tehlikeleri dahi vardı. Bu işi yapanlara “havacı” denirdi.
Meydan şeyhine hürmetsizlik gösterenler, usul ve âdaba riayet etmeyenler “yolsuz” kabul edilir, şeyh kendisine: “Bizimle oturma!” diye yol verirdi.
Bir pehlivan menzil atmaya niyet edince, evvela ihtiyarlann yanına gider ve “İhtiyarlar, duanız ve
izniniz ile lâyık isem filan menzile talibim.” der ve ihtiyarlar da pehlivan münasipse ve başka talip yoksa izin verirlerdi.
Okçulardan biri, rekor seviyede bir atış yapıp, menzil taşı diktirmeye hak kazanınca, meydan şeyhi hazır ise bizzat, değilse muteber bir tirendaz (ok atıcı) Fatiha ve üç İh- lâs-ı Şerîf okur, salâvat getirilir, geçmişlerin ruhlarına hediye edilir, hep bir ağızdan tekbir getirilerek menzile düşen oka el vurulurdu.
Atış talimi abdest- siz olmazdı. Yay çekilirken: “Ya Hakk! denir veya tekbir getirilirdi. Bu talimler Pazar ve Çarşamba günleri hariç devam ederdi. Pazartesi ve Perşembe günleri halka açık müsabakalar düzenlenirdi. Bayram havasında geçen müsabakalara zaman zaman padişah da iştirak eder, başarı gösteren kemankeşlere hediyeler verirdi.
Her kim olursa olsun, kendi adamlarının şahadetiyle menzil dikmeye kalkışmak, bu konuda kavga çıkarmak pek çirkin sayılırdı.
Yalan içinse: “Meydanda yalan söyleyen felah bulmaz.” denilirdi.
Bu adam artık tekkeye giremez, ok atmaya gelince tek başına atar, menzile duramaz, dursa kimse havasına varmazdı.
Okmeydanı’nın bu kaideleri asırlar boyunca devam etmiş ve birçok menzil ve nişan taşları dikilen meydan, İstanbul’un da ilk düzenli eğitim kompleksi olmuştur. ١٤٠٠
Kaynaklar: Evliya Çelebi, Seyahatname, I; Süleyman Kani Ir- tem, Türk Kemankeşleri, İstanbul 1939; H. Baki Kunter, ,1Atıcılar Kanunnamesi”, Tarih Vesikaları, c. II, s. 10, 1942; İsmail Fazıl Ayanoğlu, Okmeydanı ve Okçuluk Tarihi, İstanbul 1974; Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, Okçuluk, Okmeydanı maddeleri.