Bir tohum düştü toprağa.
Toprak, tohumun içinde yazdı olanı
bilemezdi. I ohumda olmayan hirşeyi de
kendiliğinden ona veremezdi.
Ona sadece bağrına bastı, o kadar…
1 ohum su istedi. Su da, tohumun
k a d e r in d e n h ab e rs iz d i. Y av a ş ç a
gözeneklerinden tohuma sızdı, hepsi o
kadar…
Sonra bir filizcik başını uzattı tohumdan.
1 ıpkı yumurtayı delen bir civciv gibi…
Toprakta, suda ve tohumda olmayan şey,
o minicik filizde vardı. Çünkü filiz canlıydı.
Peki, ama cansız tohum nasıl oldu da
birden bire diriliverdi?
iNe gören var, ne bilen…
İlim dünyasında bu hadiseyi açıklayan
lıiç, ama hiçbir teori de yol?…
Tokumun içinde bitkinin programı var
d iy en le r b ir n o k ta y ı u n u tu yo rla r:
O programın içinde hayatm kendisi yok…
Filiz, dünyanın merkezinin ne tarafa
düştüğünü bilemezdi. Ama onun tam aksi
yöne doğru, koca dünyanın çekimine meydan
okurcasına yükselmeye başladı.
F iliz , to p ra ğ ın ü stü n d e n e y le
karşılaşacağından da habersizdi. A n a toprağı
deldi ve çıktı.
Uf
Orada cansız güneşin sıcak tebessümüyle
karşılaştı. Sonra cansız bulutlar onu
yağmurdan elleriyle okşadı.
yapra
bulup
arından içen. ^Jrada
lıarıl lıarıl çalışmaya
birer
(J herşeyi, herşey onu tanıyor gibiydi.
Ama tanıdıkları, ölülerden başka birşey
değildi.
>ır goncacı ı yeşil yapraJ
arasından
Bir tohum düştü toprağa
18
Eki