BÖBREK TAŞLARI

ekran-alintisiBÖBREK TAŞLARI: Amerika Birleşik Deyletleri’nde hastaneye yatan her 1000 hastanın l ’inde yatış nedeni böbrek taşıdır. Yapılan otopsilerde ise taş vakalarına % 1 sıklıkta rastlanmıştır. Buna göre böbrek taşlarının daha genel bir yaklaşımla idrar yolları taşlarının büyük bir bölümü sessizdir. Yani hastayı rahatsız edici herhangi bir belirti ortaya çıkarmaz. Kimyasal yapılarına göre, birbirinden farklı böbrek taşlarına rastlanabilir. Kimyasal yapısı ‘‘Kalsiyum oksalat”, “Kalsiyum fosfat”, “Amonyum ürat”, “Sodyum ürat”, “Ürik asit”, “Sistin”, “Ksantin”, “Kalsiyum karbonat”, “Amonyum fosfat” ve “Magnezyum fosfat” olan taşlar vardır. Kalsiyum fosfat, kalsiyum karbonat, amonyum fosfat, magnezyum fosfat, kalsiyum oksalat taşlarını, çekilen basit bir böbrek röntgeninde görmek olasıdır. Diğer taşların görülebilmesi için “İntravenöz piyelografi” (IVP) denilen özel bir yöntemle, böbreklerin röntgeninin çekilmesi gerekmektedir. % 80 vakada böbrek taşı tek tarafta oluşur. Sağ böbrekte daha sık taş oluşmaktadır. Erkeklerde kadınlara oranla iki kat daha sık olarak böbrek taşma rastlanmaktadır. % 60 vakada böbrekte tek bir taş bulunmaktadır. Böbrek taşı 0.5 cm ’den 5 cm ’ye kadar büyüklükte olabilmektedir. İdrar içinde ürat, fosfat, oksalat gibi kristalloid- ler erimiş durumdadır. Normalde idrar yolları idrar ile ıslanmaz. Ancak idrar yollarında gelişecek olan bir iltihap, buraların idrarla ıslanabilmesine yol açar. Islanabilen bu anormal
Böbrek taşlan yüzeylere ise idrar içindeki kristalloidler çökmeye ve böylece taş oluşmaya başlar. Üre, azot, salisilik asit gibi idrar içinde bulunabilen bazı maddeler, “Hidrotrop maddelerdir. Bu maddeler kristalloidlerin idrar içinde erirliklerini artırırlar, dolayısıyla da bu kristalloidlerin çöküp taş oluşturmalarına engel olurlar. İdrar içinde “Nükleik asit”, “Kondroitin-sülfürik asit” gibi kolloidler bulunmaktadır. Bu kolloidle- rin yokluğunda böbrek taşları oluşmaktadır. İdrar içindeki kristalloidlerin normalden fazla yoğunlukta bulunmaları ya da kişinin su kaybı nedeniyle yoğun idrar çıkarması, böbrek taşlarına hazırlayıcı bir etkendir. İdrar alkali olduğunda fosfat taşları oluşur, asit idrarlarda ise böbreklerde sistin ve ürat taşlan oluşur. Böbrek taşı vakalarının % 4’ünün nedeni ise “Gut” hastalığıdır. Taş vakalarının % 5’inde ise ailesel eğilim saptanmaktadır. A vitamini eksikliği, idrar yollarındaki darlıkların yol açtığı idrar akışı yavaşlaması, uzun süre yatalak olmak, kronik kemik iltihaplan, hiperparatiroidizm, D vitamini fazlalığı böbrek taşlarının oluşumuna yol açan çeşitli etkenlerdir. Böbrek taşları genellikle böbrek kaliksleri içinde oluşurlar. Böbrek taşı idrar akışı ile dışa atılma yoluna girdiğinde, idrar yollarını herhangi bir bölgeden tıkayabilir. Bunun sonucu olarak da tıkanmanın gerisinde idrar birikebilir. Bu durum da böbrek ve idrar yollarında infeksiyonlarm oluşmasına yol açabi- bilir. Taş, idrar yollan içinde hareket ederken, kanamaya da yol açabilir. Böbrek taşlarının büyük bir çoğunluğu hastayı rahatsız etmez. Belirti verdiğinde ise, en önemli belirtiler “Ağrı” ve “Hematüri”dir. Ağrı, böbrek taşının idrar yolları içinde ilerlemesi sonucu idrar yollarında gelişen spazma bağlıdır. Ağrı küt olabileceği gibi, “Kolik” denilen çok şiddetli, batıcı bir ağrı özelliğinde de olabilir. Kolik ağrısı çok şiddetlidir, hasta kıvranır, yüzü solar, ter döker. Ağrı bütün karma yayılabilir. Bulantı ve kusma ağrı sonucu gelişebilir. Taşın idrar yollarını zedelemesi sonucu idrarda kan çıkabilir (hematüri}. Böbrek taşlarının neden olduğu ağrı atakları sırasında, hastaya morfin ya da benzeri ağrı kesicilerinin ve spazm çözücü ilaçların verilmesi, ağrının dindirilmesi bakımından yararlı olmaktadır. Hastanın fazla miktarda su içmesi, idrar akımını artıracağından, taşın düşmesini kolaylaştırabilir. Kendiliğinden düşmeyen ve hasta için tehlikeli olabilecek böbrek taşlarının ise cerrahi yöntemlerle çıkartılması gerekir. Etten ve sıvıdan zengin, karbonhidrattan ise oldukça fakir bir diet ve günde bir saat kadar yürümek ya da düzenli olarak spor yapmaki böbrek taşlarına karşı değerli bir önleyicidir.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*