BOĞAZ; Aim. Kehle, Fr. gorge (f.), İng. throat. Kafatası alt kısmından başlayıp alt gırtlak kıkırdağı hizâsında yemek borusu ile birleşen, duvarlarını kasların teşkil ettiği sindirim sisteminin ağızdan sonraki ikinci ünitesi. Boğaz, yaklaşık 12 cm uzunluktadır. Arka boğaz duvarı yassı ve dik biçimdedir. Buraya hiçbir kanal açılmaz. Boğaz; ön yukan kısımda burun boşluklarının arka kısmına, ön ortada ağız boşluğuna, en aşağı kısımda da gırtlak boşluğuna açılır.
Boğazın ağız boşluğu ile birleştiği yerde bâdemcikler bulunur. Yine boğazın çatısında boğaz adenoitleri denilen küçük ve bâdemcik yapısındaki bezler vardır. Boğazın üst kısmında yan duvarlarda, orta kulağa açılan bir boru bulunur. Burun ve ağız kapatılıp akciğerler zorlanarak hava dışarı verilmek istendiğinde hava bu kanaldan geçip kulak zarına tazyik yapabilir. Kulağa damlatılan ilaçlar bu kanaldan (östaki borusu) boğaza akabilir.
Boğazın orta kısmında solunum yolu ile yemek yolu kesişmektedir. Yeni doğan bir çocukta gırtlak dil kökünden daha yukarıda olduğu için bebek süt emerken bir taraftan da nefes alabilir. Çünkü içilen süt, gırtlak kıkırdağı örtüsünün yan kısmından geçip yemek borusuna ulaşmakta ve böylece hava yollarına gitme tehlikesi olmamaktadır. Erişkinlerde ise gelişme ilerledikçe gırtlak da aşağıya inmekte, böylece yemek yoluyla hava yolu kesişmektedir. Erişkinlerde yemeğin hava yollarına gitmemesi için bâzı refleksler harekete geçer ve yemeğin hava borusuna gitmesini önler.
Yutma olayı ve yutma refleksleri: 1. Yumuşak damak yukarı kalkar, geriler ve boğaz arka duvarına dayanarak yukarı hava yollarıyle yemek yollarını birbirinden ayırır. Bu refleks sâyesinde yenilen yemek ve içilen sıvıların burundan gelmesi önlenmiş olur.
2. Ağız kökü kasları kasılarak gırtlak iskeleti yukarı çekilir. Böylece bebeklerde olduğu gibi yenilenler gırtlak örtüsünün yanlarından geçer.
3. Gırtlak örtüsü gırtlak ağzım kapatarak aşağı hava yollarıyla yemek yolunu tamâmiyle ayırır. Boğazın, solunum sistemiyle ilgili hastalıkları mühimdir. Bâzı enfeksiyon ajanlarına bağlı olarak ortaya çıkan boğaz ve ses telleri iltihaplarından gırtlak kanserine kadar ortaya çıkan ekseri hastalık tablosunun en dikkati çeken belirtisi ise, ses kısıklığıdır. Ses kısıklığı olan kimselerde özellikle tedâviye direnç gösteren vak’alarda çok dikkatli muâyene ve tetkik yapılmalıdır. Sindirim sistemini ilgilendiren boğaz hastalıklarında en mühim bulgu yutma zorluğudur. Yutma zorluğunda, yakın temas dolayısıyla solunum sisteminin üst kısmını ilgilendiren hastalıklar da akla gelebilir. Yutma zorluğu, boğaz ağrısıyla birlikte olabilir veya sâdece ağrısız mekanik bir zorluk hissedilebilir. Bunlar arasındaki ayırımı hekime bırakmalı ve hasta tetkikten kaçmamalıdır.