UÇUŞ GERÇEK AMA, UCÂK GERÇEK DEĞİL
Şimdi bilgisayarlar bir film gibi çevrilebilen gerçeğe uygun resimler yaratabiliyorlar. Hesaplama hızının ve bilgi depolama olanaklarının artması, bunu mümkün kılmıştır. Bu yazıda, uzmanların hangi teknik hileleri kullandığını ve bilgisayar simülasyonunun hangi alanlara uygulandığını okuyacaksınız.
Brigitte ROTHLEİN
B |
irkaç yıl önce ilk olarak bir ev bilgisayarını gördüğümden beri, kompütografik gelişmeler baş döndürücü bir hız kazanmıştır. Eskiden (ilk önce 1982’de) yeşil-siyah ekranda iki adamcığın birbirine top attığı bir oyun uydurabildiğim zaman bu bana mucize gibi geliyordu. Tabii o vakit ekran hiç de net değildi; insancıklar birbiri üzerine yığılmış harflerden oluşuyordu, top ise monitörde pek te hızlı hareket etmeyen aydınlık bir kutucuk şeklindeydi.
Birkaç ay sonra, büroda öğle tatilinde PacMan oylna- mak moda oldu. O zaman kendi icat ettiğim bilgisayar oyununun ne kadar hantal olduğunun farkına vardım. PacMan yalnız renkli olmakla kalmıyordu; şekiller de daha güzeldi. Gerçekten yuvarlak biçimdeydiler ve ağızlarını açıp kapatabiliyorlardı. Üstelik, ekranda benimkine kıyasla tazı gibi koşturuyorlardı.
Daha sonraki yıllarda, mesleğim gereği hep bilgisayar grafiği ile işim oldu. Bu arada özellikle bazı ileri firmaların CAD sistemine geçtiklerini gördüm (CAD, “Compüter Aided Design” – “Bilgisayar Yardımlı Çizim’’ kelimelerinin ilk harflerinin kısaltmasıdır). Bu sistemde yapımcı; modellerini artık çizim tahtasında değil, bilgisayar ekranının önünde hazırlamaktadır.
CAD sistemleri, özellikle düz hatlar ve daireler çizebilmektedir. Eskiden daha zor eğrilerle baş edemiyorlardı. Üstelik çizimciler bazen, sistem verilere tepki gösterinceye kadar bir hayli beklemek zorunda kalıyorlardı; çünkü hesaplama süresi çok uzun idi.
Bugün ise ortalama CAD yapımcısı, artık cevap için 0,4 saniyeden fazla beklemeyi kabul etmez. Görülüyor ki, hesaplama süresi, birkaç yılda, onda hatta yüzde birine kadar düşmüştür. Aynı zamanda bugünkü CAD sistemleri kolaylıkla istenen bütün biçimleri hesaplayabilir ve otomobil çamurluğundan türbin kanadına kadar her şekil çizebilir.
Anlattığım sistemler gerçekten şaşırtıcıdır ama, günün birinde şimdiye kadar gördüğümü birdenbire geride bırakan bir buluşla tanıştım. Büyük bir İsviçre ilaç firmasında bana bilgisayarın nasıl bir albümin molekülünü binlerce ayrıntısıyla, renkli ve boyutlu bir şekil olarak yansıttığını gösterdiler. Ayrıca bir düğmeye basarak bu molekülü istediğiniz gibi evir-
20
Bir uçuş simülatörü görülüyor. Ön planda görülen panoda çeşitli durumlar simüle edilmektedir. Arka plandaki “pilot”un bunlara tepki göstermesi gerekiyor. |
mek, çevirmek, karmaşık iç yapısına bakmak, büyütmek, küçültmek, kısacası istediğiniz her şeyi yapmak mümkün oluyordu.
15 MİLYON DEĞİŞİK RENK TONU VERİLEBİLİYOR
Bunun başka cisimlerle de mümkün olabileceğini düşündüm ve bu düşüncem doğrulandı. Sistemi geliştirmiş olan Evans and Sutherland firması tasarladığımız her şeyi üç boyutlu olarak çizebilen ve hareket ettirebilen bilgisayarlar yapmaktadır. Örneğin ibz/Digital Productions gibi diğer firmalar | da bu olanaklardan devamlı olarak yararlanmışlardır.
Nasıl oldu da bilgisayarlı (kompütografik) çizimler bu kadar gelişti? Bu konuda özellikle şu üç etkeni belirtebiliriz:
Birincisi, bugün ince ayrıntıyı gösterebilen çok iyi renkli I ekranlar vardır. Onaltı milyon renk tonunda 4096×3072 noktalı şekiller çizebilirler.
İkincisi, arada çok güçlü depo “çip ”leri geliştirilmiştir. Bir cisim, ancak milyonlarca noktadan oluştuğu ve her nok-1 tası renk, konum ve aydınlatması ile en kısa zamanda yansı- tılabilir biçimde depolandığı zaman, gerçek izlenimini verebilir.
Üçüncüsü, elimizde grafik şekilleri şimdiye kadar görülmemiş hızla hesaplayan bilgisayarlar vardır. Bunlar gerek akşamı, gerek programları, yüksek ölçüde kendine özgü oldu-
BİLİM VE TEKNİK