Claudel, Paul


Notice: Undefined index: tie_hide_meta in /var/www/vhosts/saglikdogasi.com/public_html/wp-content/themes/teknolojihaber2/includes/post-meta.php on line 3

Claudel, Paul (-Louis-Charles-Marie)
(d. 6 Ağustos 1868, Villeneuve-sur-Fereen-
Tardenpis – ö. 23’ Şubat,1955, Paris,
Fransa), şair, oyun yazarı ve denemeci.
Fransız edebiyatının 20. yüzyılın ilk yarısm-
Claudel
H Roger-Vıollet
daki en güçlü yazarlarındandır. Yapıtlarındaki
kehanet havası, lirik esinler, bütünlük
ve açılımlar Tanrı inancından kaynaklanır.
Claudel, Champagne bölgesinin,bir köyünde,
çiftçilerden ve toprak sahibi unvanşız
soylulardan oluşan bir ailenin çocuğu olarak
dünyaya geldi. Ekonomik ilişkiler uzmanı
olarak 1890’da dışişlerinde, parlak geçecek
bir meslek yaşamına adım attı. Bu görevle
New York kentinden Çin’e (14 yıl), oradan
Avrupa’ya, sonra Güney Amerika’ya giti.
Tokyo’da (1921), Washington’da (1927) ve
Brüksel’de (1933) Fransa büyükelçisi olarak
görev yaparken, bir yandan da yazarlığı
sürdürdü.
Paris’in edebiyat çevrelerinden uzakta,
dünyayı gezdiği dönemde Tanrı merkezci
dünya görüşü de, yapmak istedikleri de
yavaş yavaş kafasında oluşmaya başlamıştı.
Yaradılışın yüce düzenini lirik ve dramatik
şiir yoluyla açığa vurmalıydı.
Coşkuyla ve yoğup bir çabayla evrenin
gizlerini çözmeye girişmesinde, 18 yaşındayken
kendisine esin kaynağı olan iki
laudianus 38
jlayın etkisi vardı: Rimbaud’nun llluminaions
(Aydınlanmalar) adlı yapıtını okuması
ani bir kararla bir Noel arifesinde
‘Jotre-Dame Katedrali’ne giderek Katolik
jlması.
Claudel en geniş izleyici kitlesine simgeci
Dyunlarıyla ulaştı. Oyunlarının ruhsal havaimin,
atmoserinin ve leitmotifinin bir bütünlük
duygusu uyandırması için bütün tiyatro
öğelerini güçlü bir biçimde kaynaştırıyordu.
Birkaç simgesel tipi yeni düzenlemeler içinde
kullanarak hep aynı temaları yineliyordu.
Oyunlarının başlıca kahramanları doğuştan
dünyanın efendisi olan kişiler, generaller,
fatihler, yani eylem adamlarıydı. La
Ville (1890; Kent), L’Echange (yazılışı
1893; Değiştokuş) ve Le repos du septieme
jour (yazılışı 1896; Yedinci Günde Dinlenme)
gibi yapıtlarının hepsinde dünyevi tutkular,
gurur, açgözlülük, hırs ve vahşetle
yanıp tutuşan kahramanları canlandırmıştı.
Ama tensel iştahların ötesine geçerek günahlardan
arınmanın yollarını da ortaya
koymuştu.
Claudel 1900’de dinsel bir bunalıma düşerek
yazarlığı ve diplomatlık mesleğini bırakmaya
ve bir Benedikten manastırına kapanmaya
karar verdi. Ama manastır yaşamını
deneyince derin bir düş kırıklığına uğradı ve
Fransa’yı terk ederek konsolosluk göreviyle
Çin’e gitti. Bu yolculuk sırasında gemide
tanıştığı evli bir Polonyalı kadınla dört yıl
boyunca yasak bir aşk yaşadı. 1906’da başka
bir kadınla evlendiyse de, bu yasak aşk’
Partage de midi’den (1906; Öğleni Paylaşma)
başlayarak birçok yapıtında temel bir
mit olarak yer aldı. Otobiyografik nitelikli
Partage de M idi’de Claudel, bir insana
duyulan aşkla Tann’ya duyulan aşk arasındaki
arayışını yansıtıyordu.
Bu çatışma L ’Annonce faite â Marie’de
(1912; Meryem’e Müjde) çözüme ulaştı. Bir
ortaçağ gizem oyunu(*) havasındaki bu
yapıtta Claudel tanrısal düzende kadının
yerini açıklamaya girişmişti. Baştan çıkarıcı
ve günah kaynağı Havva’nın kızı olan
kadın, aynı zamanda insanoğlunun günahtan
arınma arayışını başlatan Meryem Ana’
nın da kızıydı. Claudel’in 1924’te yazdığı
başyapıtı Le Soulier de satin’in (Saten Terlik)
kahramanı Dona Prouheze, böyle bir kadını
simgeliyordu. Rönesans Dönemi Katolik İspanyasında
başlayan olaylar, Kolomb’u, Cizvitleri,
Meksika ve Peru’nun 16. yüzyıldaki
fatihlerini ele alarak dünyanın en uzak köşelerine
kadar uzanıyordu. Bu görkemli çerçeve
içinde, dünya zevklerine düşkünlüğü,
tutkusu ve yırtıcılığıyla tipik bir Claudel
kahramanı olan serüvenci Rodrigue’nin ulaşılmaz
Dona Prouheze’yi (çünkü kadın evlidir)
elde etme çabalan işleniyordu. İki âşık,
cinsel doyumu reddederek en büyük özveriyi
kabulleniyor, Prouheze’nin ölüme,Rodrigue’
nin köleliğe mahkûm olmasıyla manevi
birleşmeye ulaşıyorlardı.
Claudel’in öbür oyunları arasında tarihsel
konulan işleyen L ’Otage (1911; Esir), Le
Pain dur (1918; Katı Ekmek) ve Le Pere
humilie’den (1920; Aşağılanan Baba) oluşan
üçleme sayılabilir. Fransız Devrimi
sırasında geçen bu oyunlarda papanın kişiliğinde
dinsel inancın nasıl aşağılandığı gösterilmiştir.
Claudel ayrıca müziğini Darius
Milhaud’nun bestelediği Le Livre de Christophe
Colomb’a (1933; Kristof Kolomb’un
Kitabı) ve Arthur Honegger’in müziğiyle
sahnelenen (1938) Jeanne d Arc oratoryosunun
sözlerini yazmıştır.
En tanınmış ve en etkileyici lirik yapıtları,
bir itiraf havasını taşıyan oldukça iddialı
Cinq grandes odes’dur (1910; Beş Büyük
Od). Sonraki kitapları değişik zamanlarda
yazılmış şiirlerini içerir; bunlar, odları birleştiren
simgesel bütünlükten yoksundur.
Claudel ilk şiirlerinde çok yönlü yaratıcılığına
güçlü ve esnek bir anlatım biçimi
sağlayan uzun, ölçüsüz ve genellikle uyaksız
dizeyi benimsemiştir. Verset claudelien olarak
bilinen bu dize, onun Fransız şiir
tekniğine yaptığı özgün bir katkıdır.

Rate this post

Notice: Undefined index: tie_hide_share in /var/www/vhosts/saglikdogasi.com/public_html/wp-content/themes/teknolojihaber2/single.php on line 65
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*