Genel

Cumhurbaşkanı Gül milyonlarca tüketiciyi ilgilendiren yasayı onayladı

Cumhurbaşkanı Gül milyonlarca tüketiciyi ilgilendiren yasayı onayladı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”u onayladı.    Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre Gül, 6502 sayılı kanunu yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderdi.    Kanun, tüketici kredileri ve kredi kartları ile ilgili sözleşmeler, kart üyelik aidatları, ön ödemeli konut satış sözleşmeleri, ayıplı malların iadesi, abonelik sözleşmeleri, reklamlar gibi birçok alanda, tüketici haklarını ve kanuna uymayanlar hakkında uygulanacak yaptırımları düzenliyor. Yasa onayı duyurularının Köşk’ten genelde akşam saatlerinde yapılmasına rağmen bugünkü onay duyurusunun öğlen saatinde yapılması dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onayladığı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”, kart çıkaran kuruluşların, tüketicilere yıllık üyelik aidatı ve benzeri isim altında ücret tahsil etmedikleri bir kredi kartı türü sunmasını zorunlu kılıyor. Bu hükme uymayan kuruluşlara 5 milyon lira ceza uygulanacak.
Cumhurbaşkanı Gül’ün onayladığı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”a göre, belirli süreli kredi sözleşmesine ilişkin bir hesap açılması ve bu hesaptan sadece kredi ile ilgili işlemler yapılması durumunda, tüketiciden bu hesaba ilişkin herhangi bir isim altında ücret veya masraf talep edilemeyecek. Bu hesap, kredinin ödenmesiyle kapanacak. Ancak, açılan hesap üzerinden başka işlemler yapılması ve tüketicinin hesabın kapatılmasına yönelik talebi olmaması durumunda hesap kapatılmayacak.
Tüketicinin açık talimatı olmaksızın, belirli süreli kredi sözleşmesiyle ilişkili bir kredili mevduat sözleşmesi yapılamayacak.
Kart çıkaran kuruluşlar, tüketicilere yıllık üyelik aidatı ve benzeri isim altında ücret tahsil etmedikleri bir kredi kartı türü sunmak zorunda olacak. Bu hükme aykırı hareket edenlere bu aykırılığın giderilmesi için bir ay süre verilecek. Bu süre sonunda aykırılığın giderilmemesi halinde, kart çıkaran kuruluşlara 5 milyon lira ceza verilecek.
Sözleşme öncesi bilgilendirme, sözleşmenin zorunlu içeriği, kapsam dışı sözleşmeler, tüketici ile kredi verenin hak ve yükümlülükleri, cayma hakkı, erken ödeme, efektif yıllık faizin hesaplanması, tüketici kredilerine ilişkin reklamların zorunlu içeriği, fesih hakkının kullanılması, temerrüt, kredinin devri, bağlı kredi ile diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenecek.
-Konut Finansmanı
Konut finansmanı sözleşmesi yazılı olarak kurulmadıkça geçerli olmayacak. Geçerli bir sözleşme yapmamış olan konut finansmanı kuruluşu, sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremeyecek.
Konut finansmanı kuruluşları, tüketiciye, konut finansmanı sözleşmesinin koşullarını içeren sözleşme öncesi bilgi formunu, sözleşmenin kurulmasından makul bir süre önce vermek zorunda olacak.
Tüketicinin taksitleri ödemede temerrüde düşmesi durumunda konut finansmanı kuruluşu, kalan borcun tamamının ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak ancak konut finansmanı kuruluşunun bütün edimlerini ifa etmiş olması ve tüketicinin de birbirini izleyen en az iki taksidi ödemede temerrüde düşmesi halinde kullanılabilecek. Konut finansmanı kuruluşunun bu hakkını kullanabilmesi için tüketiciye en az 30 gün süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması gerekecek.
Muaccel kılınan taksitlerin hesaplanmasında faiz, komisyon ve benzeri masraflar dikkate alınmayacak. Finansal kiralama işlemlerinde, muacceliyet uyarısında verilen süre içerisinde tüketicinin edimini yerine getirmemesi halinde, bu sürenin sona ermesini takiben konut finansmanı kuruluşu kalan borcun tamamını ifa etme hakkını kullanmak üzere konut finansmanı sözleşmesini feshettiği takdirde, konutu derhal satışa çıkarmakla yükümlü olacak.
Konut finansmanı kuruluşu satış öncesinde konut için kıymet takdiri yaptıracak. Takdir edilen kıymet, satıştan en az 10 işgünü önce tüketiciye bildirilecek. Konut finansmanı kuruluşu takdir edilen kıymeti dikkate alarak basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle konutun satışını gerçekleştirecek. Konutun satışından elde edilen bedelin, kalan borcu aşması halinde aşan kısım tüketiciye derhal ödenecek.
-Bağlı krediler
Bağlı kredilerde, konutun hiç ya da gereği gibi teslim edilmemesi nedeniyle tüketicinin, tüketici seçimlik haklarından birini kullanması halinde, satıcı, sağlayıcı ve konut finansmanı kuruluşu müteselsilen sorumlu olacak.
Konut finansmanı kuruluşunun sorumluluğu, konutun teslim edilmemesi durumunda, satış sözleşmesinde ya da bağlı kredi sözleşmelerinde belirtilen konut teslim tarihinden itibaren kullanılan kredi miktarı ile sınırlı olmak üzere 2 yıl olacak. Konutun teslim edilmesi durumunda, konutun teslim edildiği tarihten itibaren kullanılan kredi miktarı ile sınırlı olmak üzere aynı süre esas alınacak.
Konut finansmanı kuruluşları tarafından verilen kredilerin ipotek finansmanı kuruluşlarına, konut finansmanı fonlarına veya ipotek teminatlı menkul kıymet teminat havuzlarına devralması halinde dahi, kredi veren konut finansmanı kuruluşunun sorumluluğu devam edecek. Krediyi devralan kuruluş bu madde kapsamında sorumlu olmayacak.
-Faiz oranı
Sözleşmede belirtilmek suretiyle, konut finansmanına yönelik kredilerde ve fınansal kiralama işlemlerinde faiz oranı sabit veya değişken olarak ya da aynı kredi için her iki yöntem esas alınmak suretiyle belirlenebilecek.
Faiz oranının sabit olarak belirlenmesi halinde, sözleşmenin kurulduğu tarihte belirlenen oran, tarafların rızası dışında değiştirilemeyecek. Oranın değişken olarak belirlenmesi halinde ise başlangıçta sözleşmede belirlenen oran, dönemsel geri ödeme tutarı başlangıçta sözleşmede belirlenen azami dönemsel geri ödeme tutarını aşmamak koşuluyla ve sözleşmede belirlenecek yurtiçinde veya yurtdışında genel kabul görmüş ve yaygın olarak kullanılan bir endeks baz alınarak değiştirilebilecek. Oranların değişken olarak belirlenmesi halinde bu yöntemin muhtemel etkileri konusunda tüketicilerin bilgilendirilmesi şart olacak. Bu amaçlarla kullanılabilecek referans faizler ve endeksler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından belirlenecek.
Tüketici, vadesi gelmemiş bir veya birden çok taksit ödemesinde bulunabileceği gibi, konut finansmanı borcunun tamamını erken ödeyebilecek. Bu hallerde, konut finansmanı kuruluşu, erken ödenen miktara göre gerekli faiz ve diğer maliyet unsurlarına ilişkin indirim yapmakla yükümlü olacak.
Faiz oranının sabit olarak belirlenmesi halinde, sözleşmede yer verilmek suretiyle, bir ya da birden fazla ödemenin vadesinden önce yapılması durumunda, konut finansmanı kuruluşu tarafından tüketiciden erken ödeme tazminatı talep edilebilecek.
Erken ödeme tazminatı gerekli faiz indirimi yapılarak hesaplanan ve tüketici tarafından konut finansmanı kuruluşuna erken ödenen tutarın, kalan vade sayısı 36’yı aşmayan kredilerde yüzde birini, vade sayısı 36 ayı aşan kredilerde ise yüzde 2’yi geçemeyecek.
Tüketicinin yazılı veya kalıcı veri saklayıcısı aracılığıyla açık talebi olmaksızın kredi ile ilgili sigorta yaptırılmayacak.
Tüketicinin sigorta yaptırmak istemesi halinde, istediği sigorta şirketinden sağladığı teminat konut finansmanı kuruluşu tarafından kabul edilmek zorunda olacak. Bu sigortanın kredi konusuyla, meblağ sigortalarında kalan borç tutarıyla ve vadesiyle uyumlu olması gerekecek.
Konut finansmanı sözleşmesine ilişkin bir hesap açılması ve bu hesaptan sadece kredi ile ilgili işlemler yapılması durumunda, tüketiciden bu hesaba ilişkin herhangi bir isim altında ücret veya masraf talep edilemeyecek. Bu hesap, kredinin ödenmesi ile kapatılacak. Ancak açılan hesap üzerinden başka işlemler yapılması ve tüketicinin hesabın kapatılmasına yönelik talebi olmaması durumunda hesap kapatılmayacak.
Tüketicinin açık talimatı olmaksızın konut finansmanı sözleşmesi ile ilişkili bir kredili mevduat sözleşmesi yapılmayacak.
Gül’ün onayladığı kanuna göre, ticari reklamların Reklam Kurulu’nca belirlenen ilkelere, genel ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına uygun, doğru ve dürüst olmaları esas alınacak. Tüketiciyi aldatıcı veya onun tecrübe ve bilgi noksanlıklarını istismar edici, can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürücü, şiddet hareketlerini ve suç işlemeyi özendirici, kamu sağlığını bozucu, hastaları, yaşlıları, çocukları ve engellileri istismar edici ticari reklam yapılamayacak.
Reklam olduğu açıkça belirtilmeden, yayınlarda, mal ya da hizmetlere ilişkin isim, marka, logolarla işletme adlarının reklam amacıyla yer alması ve tanıtıcı mahiyette sunulması, örtülü reklam olarak kabul edilecek. Her türlü iletişim aracında sesli, yazılı ve görsel olarak örtülü reklam yapılması yasak olacak.
Aynı ihtiyaçları karşılayan rakip mal ya da hizmetlerin karşılaştırmalı reklamı yapılabilecek. Reklam verenler ticari reklamlarında yer alan iddiaların doğruluğunu ispatla yükümlü olacak. Reklam ajansları ve mecra kuruluşları da bu hükümlere uymakla yükümlü olacak. Bir ticari uygulama, ulaştığı ortalama tüketicinin mal ya da hizmete ilişkin ekonomik davranış biçimini önemli ölçüde bozması haksız kabul edilme nedeni olacak.
-Reklam Kurulu oluşturulacak
Ticari reklamlarda uyulması gereken ilkeleri belirleme, haksız ticari uygulamalara karşı tüketiciyi korumak üzere Reklam Kurulu oluşturulacak. Denetim yapma yetkisine sahip olacak Kurul, denetim sonucuna durdurma, düzeltme, idari para cezası ya da üç aya kadar tedbiren durdurma cezası uygulayabilecek. Kurul üyeleri ilgili Bakanlıklar, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden oluşacak. Kurul kararları, Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca açıklanacak.
Tüketici sorunlarının ve ihtiyaçlarının belirlenmesi ile çıkarlarının korunmasına ilişkin gerekli tedbirleri araştırmak ve kanunun görüşleri öncelikle ele almak ve ilgili mercilere iletmek amacıyla yılda en az bir kez Gümrük ve Ticaret Bakanlığının koordinatörlüğünde Tüketici Konseyi toplanacak.
Reklam politikalarının oluşturulması ve uygulanması ile ilgili olarak çağdaş iletişim uygulamalarını takip etmek, reklam sektörünün ve reklam denetim işlevinin geliştirilmesine yönelik araştırma ve çalışmalar yapmak, bu alanda görüş ve önerilerde bulunmak amacıyla yılda en az bir kez Gümrük ve Ticaret Bakanlığının koordinatörlüğünde Reklam Konseyi toplanacak.
-Tüketici hakem heyetleri oluşturulacak
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla il merkezlerinde ve belirlenen ilçe merkezlerinde en az bir tüketici hakem heyeti oluşturacak. Heyetin başkanlığını illerde ticaret il müdürü, ilçelerde kaymakamlar yapacak. Raportörler tüketici hakem heyetlerinde istihdam edilebilecek.
Değeri 2 bin liranın altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, 3 bin lira altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine; büyükşehir statüsünde bulunan illerde ise 2 bin lira ile 3 bin lira arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunlu olacak. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamayacak.
Taraflar, tüketici hakem heyetinin kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilecek. Bu durumda tüketici mahkemesinin vereceği karar kesin olacak.
Tüketicileri ilgilendiren davalarda davacı, verilen kararların yayınlanmasını talep edebilecek. Talebin mahkemece kabul edilmesi halinde bu karar, masrafları davalıdan alınmak üzere ülke düzeyinde yayımlanan gazetelerin en az üçünde ilan edilecek. Tüketici mahkemelerince verilen kesinleşmiş kararlar, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi üzerinden Bakanlığa iletilecek.
-Üretimin durdurulması ve malın toplatılması
Satışa sunulan bir seri malın ayıplı olduğunun tespiti, üretiminin veya satışının durdurulması, ayıbın ortadan kaldırılması ve satış amacıyla elinde bulunduranlardan toplatılması için Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, tüketiciler ya da tüketici örgütleri dava açabilecek.
Satışa sunulan seri malın ayıplı olduğunun mahkeme kararı ile tespit edilmesi halinde, mahkeme ayıbın niteliğine göre malın satışını geçici olarak durdurma ya da ayıbı giderme kararları verebilecek. Üretici veya ithalatçı, mahkeme kararının tebliğ tarihinden itibaren en geç 3 ay içinde malın ayıbını ortadan kaldırmakla yükümlüdür. Malın ayıbının ortadan kalkmasının imkansız olması halinde mal, üretici ya da ithalatçı tarafından toplanacak.
Kanundaki hükümlere aykırı davrananlara 200 bin liraya kadar ceza uygulanacak. Reklam ihlali, yerel düzeyde yayın televizyon kanalı aracılığı ile gerçekleşmişse 10 bin lira, ülke genelinde yayın yapan televizyon kanalı aracılığı ile gerçekleşmişse 200 bin lira, yerel radyo kanalı aracılığı ile gerçekleşmişse 5 bin lira, ülke genelinde yayın yapan radyo kanalı aracılığı ile gerçekleşmişse 50 bin lira, internet aracılığı ile gerçekleşmişse 50 bin lira, kısa mesaj aracılığı ile gerçekleşmişse 25 bin lira idari para cezası verilecek. Reklam Kurulu, ihlalin bir yıl içinde tekrar edilmesi halinde bu cezaları on katına kadar uygulayabilecek. Denetim ve gözetim görevlerinin yerine getirilmesini engelleyen kişi, bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak.
-Yiyecek taklidi ürünlere yasak geliyor
Gıda ürünü olmamalarına rağmen, sahip oldukları şekil, koku, renk, görünüm, ambalaj, etiket, hacim veya boyutları nedeniyle olduklarından farklı görünen ve bu nedenle tüketiciler, özellikle çocuklar tarafından, gıda ürünleriyle karıştırılarak ağza alınması, emilmesi ya da yutulması halinde boğulma, zehirlenme ya da sindirim sisteminde delinmeye, tıkanmaya yol açabilecek ürünlerin üretilmesi, pazarlanması, ithalatı ve ihracatı yasak olacak.
Yiyecek taklidi ürünleri satın alan tüketicilerin uğradıkları maddi ve manevi zararlar nedeniyle dava açma hakları saklı olacak.
Gıda ürünü olmamalarına rağmen geleneksel el sanatı ürünü olarak gıda ürünü şeklinde üretilen ve sağlığa zarar vermeyen ürünler üzerinde uyarı işareti ve yazısı bulunması şartıyla bu hükmün dışında tutulacak.
Gül’ün onayladığı kanuna göre, yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen sözleşmeler ile bilgilendirmeler en az 12 punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade ve okunabilir bir şekilde düzenlenecek ve bunların bir nüshası kağıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısıyla tüketiciye verilecek. Sözleşmede bulunması gereken şartlardan bir veya birkaçının olmaması durumunda, eksiklik sözleşmenin geçerliliğini etkilemeyecek. Bu eksiklik sözleşmeyi düzenleyen tarafından derhal giderilecek. Sözleşmede öngörülen koşullar, sözleşme süresi içerisinde tüketici aleyhine değiştirilemeyecek.
Bankalar, tüketici kredisi veren finansal kuruluşlar ve kart çıkaran kuruluşlar tarafından tüketiciye sunulan ürün veya hizmetlerdeyse tüketiciden faiz dışında alınacak her türlü ücret, komisyon ve masraf türleri ile bunlara ilişkin usul ve esaslar, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın görüşü alınarak, tüketiciyi koruyacak şekilde, kanunun ruhuna uygun olarak BDDK tarafından belirlenecek.
Sözleşmelere istinaden tüketiciden talep edilecek her türlü ücret ve masrafa ilişkin bilgiler tüketiciye verilecek. Uzaktan iletişim aracıyla kurulan sözleşmelerde de, bilgiler bu araca uygun şekilde verilecek. Bilgilerin tüketiciye verildiğinin ispatı sözleşmeyi düzenleyene ait olacak. Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilecek. Bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersiz olacak.
Tüketici işlemlerinde, tüketicinin edimlerine karşılık olarak alınan şahsi teminatlar, her ne isim altında olursa olsun adi kefalet, tüketicinin alacaklarına ilişkin karşı tarafça verilen şahsi teminatlar diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmadıkça müteselsil kefalet sayılacak.
Temerrüt hali de dahil olmak üzere, tüketici işlemlerinde bileşik faiz uygulanmayacak. Kanun tüm düzenlemeler yönünde katılım bankalarını kapsayacak. Uygulamada, kar payı esas alınacak.
-Haksız şartlar hükümsüz sayılacak
Tüketiciyle akdedilen sözleşmelerde yer alan haksız şartlar hükümsüz olacak. Sözleşmenin haksız şartlar dışındaki hükümleri geçerliliğini koruyacak. Sözleşmede yer alan bir hükmün açık ve anlaşılır olmaması veya birden çok anlama gelmesi halinde, bu hüküm, tüketicinin lehine yorumlanacak. Faaliyetlerini, kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütmekte olan kişi veya kuruluşların hazırladıkları sözleşmelere de bu madde hükümleri uygulanacak.
Vitrinde, rafta, elektronik ortamda veya açıkça görülebilir herhangi bir yerde teşhir edilen malın, satılık olmadığı belirtilen bir ibareye yer verilmedikçe satışından kaçınılamayacak. Ticari veya mesleki amaçlarla hareket edenler; aksine bir teamül, ticari örf veya adet ya da haklı bir sebep yoksa, bir mal veya hizmetin satışını o mal veya hizmetin, kendisi tarafından belirlenen miktar, sayı, ebat gibi koşullara ya da başka bir mal veya hizmetin satın alınması şartına bağlayamayacak.
Sipariş edilmeyen malların gönderilmesi ya da hizmetlerin sunulması durumunda, tüketiciye karşı herhangi bir hak ileri sürülemeyecek. Bu hallerde, tüketicinin sessiz kalması ya da mal veya hizmeti kullanmış olması, sözleşmenin kurulmasına yönelik kabul beyanı olarak yorumlanamayacak. Tüketicinin malı geri göndermek veya muhafaza etmek gibi bir yükümlülüğü olmayacak.
-Ayıplı mallar ve ispat
Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan, satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan, muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar ayıplı olarak kabul edilecek.
Sözleşmeye konu olan malın, sözleşmede kararlaştırılan süre içerisinde teslim edilmemesi veya montajının satıcı tarafından veya onun sorumluluğu altında gerçekleştirildiği durumlarda gereği gibi monte edilmemesi sözleşmeye aykırı olarak değerlendirilecek. Malın montajının tüketici tarafından yapılmasının öngörüldüğü hallerde, montaj talimatındaki yanlışlık veya eksiklik nedeniyle montaj hatalı yapılmışsa, sözleşmeye aykırı ifa söz konusu olacak.
Teslim tarihinden itibaren 6 ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilecek. Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya ait olacak. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyorsa uygulanmayacak.
Satışa sunulacak ayıplı mal üzerine ya da ambalajına, üretici, ithalatçı veya satıcı tarafından tüketicinin kolaylıkla okuyabileceği şekilde malın ayıbına ilişkin açıklayıcı bilgiyi içeren bir etiket konulacak. Teknik düzenlemesine uygun olmayan ürünler hiçbir şekilde piyasaya arz edilemeyecek.
Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek, sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilecek.
Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilecek. Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilecek.
Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi haklarından birinin seçilmesi durumunda bu talebin satıcıya, üreticiye veya ithalatçıya yöneltilmesinden itibaren azami 30 işgünü, konut ve tatil amaçlı taşınmazlarda ise 60 işgünü içerisinde yerine getirilecek.
Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı iade edilecek.
Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanacak. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilecek.
-Zamanaşımı
Kanunlarda veya taraflar arasındaki sözleşmede daha uzun bir süre belirlenmediği takdirde, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımına tabi olacak. Bu süre konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda taşınmazın teslim tarihinden itibaren 5 yıl olarak uygulanacak.
İkinci el satışlarda satıcının ayıplı maldan sorumluluğu 1 yıldan, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda ise 3 yıldan az olamayacak. Ayıp, ağır kusur ya da hile ile gizlenmişse zamanaşımı hükümleri uygulanmayacak.
-Ayıplı hizmet
Hizmetin ayıplı ifa edildiği durumlarda tüketici, hizmetin yeniden görülmesi, hizmet sonucu ortaya çıkan eserin ücretsiz onarımı, ayıp oranında bedelden indirim veya sözleşmeden dönme haklarından birini sağlayıcıya karşı kullanabilecek. Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar sağlayıcı tarafından karşılanacak. Tüketici, bu seçimlik haklarından biri ile birlikte Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilecek.
Ücretsiz onarım veya hizmetin yeniden görülmesinin sağlayıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici bu hakları kullanamayacak. Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden indirim yapılan tutar, tüketiciye iade edilecek.
Ücretsiz onarım veya hizmetin yeniden görülmesinin seçildiği hallerde, hizmetin niteliği ve tüketicinin bu hizmetten yararlanma amacı dikkate alındığında, makul sayılabilecek bir süre içinde ve tüketici için ciddi sorunlar doğurmayacak şekilde bu talep sağlayıcı tarafından yerine getirilecek. Bu süre talebin sağlayıcıya yöneltilmesinden itibaren 30 işgününü geçemeyecek. Aksi takdirde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanabilecek.
-Taksitle satış ve cayma hakkı
Taksitle satış sözleşmesi yazılı olarak yapılmadıkça geçerli olmayacak. Geçerli bir sözleşme yapmamış olan satıcı veya sağlayıcı, sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremeyecek. Tüketici, 7 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin taksitle satış sözleşmesinden cayabilecek.
Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin bu süre içinde satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmiş olması yeterli olacak. Satıcı veya sağlayıcı, cayma hakkı konusunda tüketicinin bilgilendirildiğini ispat edecek.
Satıcı cayma süresi içinde malı tüketiciye teslim etmişse tüketici, malı ancak olağan bir gözden geçirmenin gerektirdiği ölçüde kullanabilecek, aksi takdirde tüketici cayma hakkını kullanamayacak. Cayma hakkı süresi sona ermeden önce, tüketicinin onayıyla hizmetin ifasına başlanan hizmet sözleşmelerinde de tüketici cayma hakkını kullanamayacak. Tüketicinin, satıcıyı bulduğu finansal kiralama işlemlerinde cayma hakkı kullanılamayacak.
-Temerrüt
Taksitle satış sözleşmelerinde tüketicinin taksitleri ödemede temerrüde düşmesi durumunda, satıcı veya sağlayıcı, kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak ancak satıcı veya sağlayıcının bütün edimlerini ifa etmiş olması, tüketicinin de kalan borcun en az 10’da birini oluşturan ve birbirini izleyen en az iki taksidi veya kalan borcun en az dörtte birini oluşturan bir taksidi ödemede temerrüde düşmesi halinde kullanılabilecek. Satıcı veya sağlayıcı bu hakkı kullanabilmesi için tüketiciye en az 30 gün süre vererek muacceliyet uyarısında bulunacak. Muaccel kılınan taksitlerin hesaplanmasında faiz, komisyon ve benzeri masraflar dikkate alınmayacak.
Tüketici, borçlandığı toplam miktarı önceden ödeyebileceği gibi vadesi gelmemiş bir ya da birden çok taksit ödemesinde de bulunabilecek. Her iki durumda da satıcı veya sağlayıcı, faiz veya komisyon aldığı durumlarda ödenen miktara göre gerekli faiz ve komisyon indirimini yapacak.
Tüketicinin taşınır bir malın satış bedelini önceden kısım kısım ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen ödenmesinden sonra satılanı tüketiciye teslim etmeyi üstlendikleri ve ödeme süresi bir yıldan daha uzun veya belirsiz olan sözleşmeler hakkında Türk Borçlar Kanunu’nun ön ödemeli taksitle satış hükümleri uygulanacak.
Kredi kartı sözleşmeleri, faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında, ödemenin üç aydan daha uzun süre ertelenmesi veya benzer şekilde taksitle ödeme imkanı sağlanması halinde tüketici kredisi sözleşmesi olarak değerlendirilecek. Ancak bu durumda uygulanacak faiz oranı kredi kartı sözleşmesi uyarınca belirlenen orandan fazla olamayacak.
Tüketici, 14 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin tüketici kredisi sözleşmesinden cayabilecek.
Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin cayma hakkı süresi içinde kredi verene yöneltilmiş olması yeterli olacak. Kredi veren, cayma hakkı konusunda tüketicinin bilgilendirildiğini ispat etmekle yükümlü olacak.
Cayma hakkını kullanan tüketicinin krediden faydalandığı hallerde, tüketici, anaparayı ve kredinin kullanıldığı tarihten anaparanın geri ödendiği tarihe kadar olan sürede tahakkuk eden faizi en geç cayma bildirimini kredi verene göndermesinden sonra 30 gün içinde geri ödeyecek. Bu süre içinde ödeme yapılmaması halinde tüketici kredisinden cayılmamış sayılacak. Faiz, akdi faiz oranına göre hesaplanacak. Tüketiciden, hesaplanan akdi faiz ve bir kamu kurum veya kuruluşuna veya üçüncü kişilere ödenmiş bedel talep edilemeyecek.
-Faiz oranı
Belirli süreli tüketici kredisi sözleşmelerinde faiz oranı sabit olacak. Sözleşmenin kurulduğu tarihte belirlenen bu oran tüketici aleyhine değiştirilemeyecek. Tüketici kredisi sözleşmelerinde, akdi faiz, efektif yıllık faiz veya kredinin toplam maliyetinin yer almaması durumunda, kredi tutarı faizsiz olarak sözleşme süresinin sonuna kadar kullanılacak. Efektif faiz oranı, olduğundan düşük gösterilmişse, kredinin toplam maliyetinin hesaplanmasında esas alınacak akdi faiz oranı, düşük gösterilen efektif faiz oranına uyacak şekilde yeniden belirlenecek. Bu hallerde ödeme planı, yapılan değişikliklere göre yeniden düzenlenecek.
Belirli süreli kredi sözleşmesinin şartları, tüketici aleyhine değiştirilemeyecek. Belirsiz süreli kredi sözleşmelerinde faiz oranında değişiklik yapılması halinde, bu değişiklik, yürürlüğe girmesinden 30 gün önce, tüketiciye kağıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı aracılığıyla yazılı olarak bildirilecek. Bu bildirimde, yeni faiz oranının yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak ödemelerin tutarı, sayısı ile aralıklarının değişmesine ilişkin ayrıntılara yer verilecek. Faiz oranının artırılması halinde, yeni faiz oranı geriye dönük olarak uygulanamayacak. Tüketici, bildirim tarihinden itibaren en geç 60 gün içinde borcun tamamını ödediği ve kredi kullanmaya son verdiği takdirde faiz artışından etkilenmeyecek.
Tüketici, vadesi gelmemiş bir veya birden çok taksit ödemesinde bulunabilecek veya kredi borcunun tamamını erken ödeyebilecek. Bu hallerde kredi veren, erken ödenen miktara göre gerekli faiz ve diğer maliyet unsurlarına ilişkin indirim yapacak.
Belirli süreli kredinin erken ödenmesi durumunda kredi veren erken ödeme tazminatı talep edebilecek. Bu tazminat, erken ödeme ile kredi sözleşmesinin sona erme tarihi arasındaki sürenin bir yılı aşmaması durumunda erken ödenen kredi tutarının binde beşini, bir yılı aşması halinde ise erken ödenen kredi tutarının yüzde birini aşmayacak. Erken ödeme tazminatı, tüketicinin erken ödemesi ile kredi sözleşmesinin sona erme tarihi arasındaki dönemde ödemesi öngörülen faizin tutarını da aşmayacak.
Bir kredi ödeme garantisi sağlamayı amaçlayan sigorta sözleşmesi kapsamında yapılan erken ödemeler, kredili mevduat sözleşmesi kapsamında yapılan erken ödemeler, erken ödeme tutarının 12 ay için 20 bin lirasını aşmaması durumunda yapılan erken ödemeler durumlarında, erken ödeme tazminatı talep edilemeyecek.
Tüketicinin yazılı veya kalıcı veri saklayıcısı aracılığıyla açık talebi olmaksızın kredi ile ilgili sigorta yaptırılamayacak. Tüketicinin sigorta yaptırmak istemesi halinde, istediği sigorta şirketinden sağladığı teminat kredi veren tarafından kabul edilecek.
Tüketicinin mal veya hizmet tedarikine ilişkin sözleşmeden cayması ve buna ilişkin bildirimin cayma süresi içerisinde ayrıca kredi verene de yöneltilmesi halinde, bağlı kredi sözleşmesi de herhangi bir tazminat veya cezai şart ödeme yükümlülüğü olmaksızın sona erecek.
Bağlı kredilerde, mal veya hizmet hiç ya da gereği gibi teslim veya ifa edilmezse satıcı, sağlayıcı ve kredi veren, tüketicinin satış sözleşmesinden dönme veya bedelden indirim hakkını kullanması halinde müteselsilen sorumlu olacak. Tüketicinin bedelden indirim hakkını kullanması halinde bağlı kredi de bu oranda indirilecek ve ödeme planı buna göre değiştirilecek. Tüketicinin sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde, o güne kadar yapmış olduğu ödemenin iadesi hususunda satıcı, sağlayıcı ve kredi veren müteselsilen sorumlu olacak. Ancak, kredi verenin sorumluluğu, malın teslim veya hizmetin ifa edildiği tarihten itibaren, kullanılan kredi miktarı ile sınırlı olmak üzere bir yıl olacak.

Kaynak: Cumhurbaşkanı Gül milyonlarca tüketiciyi ilgilendiren yasayı onayladı – Ekonomi –

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir