wiki

DIHYE-I K E L E B İ (R.A.),

Eshâb-ı kirâmm büyüklerinden.
Bir kavmin reisi olup ticaretle uğraşırdı. İman
etmeden önce de Resûlullah’ı sever, uzaktan geldikçe
hediye getirirdi. Cebrâil (a.s.) iman edeceğini
Resûlullah’a haber vermişti. Dıhye (r.a.) içeri girince
Peygamber (s.a.v.) üzerindeki paltosunu oturması için
yere serdi. Dıhye paltoyu kaldırıp yüzüne gözüne sürüp
başının üzerine koydu. Gördüğü ikramdan dolayı
ağladı, sonra müslüman oldu. Müslüman olduktan
sonra Hz. Peygamberi (s.a.v.) çok severdi. Uzaktan her
gelişte Haşan ve Hüseyin’e (r.a.) hediyeler getirirdi.
Dıhye çok güzeldi. Cebrâil (a.s.) çok defa onun
şeklinde Resûlullah’a gelirdi. Yine bir gün, bu şekilde
geldiğinde Hazret-i Haşan ile Hüseyin, Dıhye zannedip
yanına koştular, ceplerine ellerini sokup birşey bulamadılar.
Resûlullah efendimiz buyurdu ki, “Ey Cebrâil
kardeşim, torunlarımın bu hareketini kabalık
ve edepsizlik sayma! Onlar seni Dıhye sandılar.
D ıh ye ne zaman ge lse h ediye getirirdi. Bunlar
da h e d iy e le r in i a lır la r d ı. B un la rı b ö y le
a lıştırd ı.” C ebrâil (a.s.) bunu duyunca çok üzüldü ve,
“D ıh ye bunların yanına h ed iyesiz g elmiyor da,
ben na sıl gelirim d e y ip ” Cennet ni’metlerinden bir
salkım üzüm ile bir narı çocuklara verdi. Çocuklar
hediyelerini alınca oynamaya devam ettiler. Bu sırada
Mescidin kapısına ihtiyar, ak sakallı, elinde baston, toz
toprak içerisinde biri geldi ve “Açım, yiyecek birşey
verin.” dedi. Hazret-i Haşan ve Hüseyin ellerindeki
meyveleri götürüp verirken, Cebrâil (a.s.) ayağa kalktıve “Vermeyin o m e ’lûna! O şeytandır. Cennet
n i’metleri ona ya sa k tır. D e fo l, oradan!” buyurup
şeytanı kovdu.
Dıhye (r.a.) Rumcayı iyi bildiğinden, Rum devletine
sefir olarak gönderildi.
Yermuk ve Şam savaşlarında bulundu. 671 yılındavefât etti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir