DİZ

DİZ

DİZ
yüklüğüne olduğu gibi, satır aralarına, boşluklara ve her çeşit dizgi hesap ve ayarlarına da bu birim uygulanmıştır. Makinenin fotoğraf ünitesi kısmında, üzerinde matrisler bulunan bir molt (disk) aralıksız döner; bir stroboskop* flaşı zaman zaman bu dönüşü optik olarak durdurur ve gereken harflerin fotoğrafını çeker.
Bir Linotype yapımı olan

DİZ

DİZ

, dört ayrı üniteyi biraraya getiren bir bütündür: bir klavye, bir fotoğraf ünitesi, bir şerit terkibi ve kumpas düzenekleri. Bu sonuncu düzenek, akla gelen her ölçüde büyütme ve küçültme imkânları olan bir sayfa düzeneğidir. Saydam kâğıt üzerine çizilmiş bir plan çerçevesi içinde, operatör, dizdiği satırı buzlu bir cama yansımış olarak görür ve çekmeden önce, satırı istediği yere kaydırır.
Delikli şeritlerden emir alan filim dizgi makinelerinin fotoğraf üniteleri büyük hızla çalışır: Lumiîype 723’ün saatte dizgi sayısı 20 000 ile 80 000 harf arasında değişir.
Filim dizgisi esasına göre çalışan baslık makineleri, başlık satırları veya kısa ve süslü metinler dizmeğe yarayan, daha sade makinelerdir. Bunlarda operatör, ya şeffaf matrisleri bir kumpas’ta eliyle yan yana getirir ve satırın bir filim veya kâğıt üzerine kopyası alınır (Hadego’da olduğu gibi); veya bir disk yahut şerit üzerinde bulunan matrislerden istediklerinin bir bir kopyasını alacak bir ‘düzeneği harekete geçirir. Bazı başlık makineleri kontak yoluyle, çoğunluğu ise projeksiyon ile çalışır ve bu sonuncularda, harflerin büyütülmesi, küçültülmesi, isteniyorsa biçim değiştirilmesi mümkün olur. Bunlardan pek çok alanda, haritacılıkta, sinemada v.b. yerlerde faydalanılmaktadır. j Yazı makinesinden çıkmış metinleri, daha iyi bir görünüş vermek üzere filim üzerine geçiren makineler de vardır (Optype gibi). Bunlarla her çeşit tashih, ayarlama, büyütüp küçültme, eğriltip doğrultma işlemleri yapılabilir. Kâğıt üzerine inen tuş, optik olarak satır satır okunur; özel bir kamera, fotoğrafı çekilmeden önce satırları istenen biçime sokar. Filim üzerine yapılmış bütün dizgilerde, provadan, ozalit kâğıdına istendiği kadar kopya çekilebilir.
• Katot ışınlı dizgi makinesi’nde, ışıma, önce bir ilk saptırma sisteminden geçirilerek, seçilen harfin üzerine yöneltilir. Sonra ikinci bir saptırma sistemi uygulanarak, harfin istenen yere, meselâ baskıda kullanılacak filim üzerine yansıması için ışınlara verilecek yön sağlanır. Gerekli net’liğin elde edilmesi için, harfler, her biri objektif karşısında tek kalacak şekilde bir kafes tarafından çerçevelenmiştir. Harflerin görüntüsü bir televizyon ekranına da yansıtı-labilir ve bu durumda dizginin tümünün bir kerede fotoğrafı çekilebilir. Bir katot ışınlı dizgi makinesi olan Zip’in dizgi hızı, saniyede 150 harftir. Daha hızlı çalışan makineler de yapılmıştır.
• Makine dizgisi. Günümüzde, başlık dizgisi dışında hemen bütün dizgi işlemleri makinelerle yapılmaktadır. Dizgi makinelerinde daktilo makinelerininkine benzer bir klavye vardır. Bazı makinelerde (linotip [Linotype], entertip [İntertype], tipo dizgi [Typog-raph] v.b.), klavyenin tuşlarına dokununca harekete geçen harf matrisleri otomatik olarak yan yana gelir ve bir bütün halinde dökülecek olan satır için kalıp vazifesi görür. Diğer makinelerde (monotip [Monotype]), klavyenin tuşları bir kâğıt şeridinde delikler açar ve daha sonra döküm kısmına geçen delikli şerit istenen sıra^ uyarınca harflerin ayrı ayrı dökümünü sağlar. Klavye ve döküm kısımları ayrı olan monotip dizgi makinelerinde uygulanan dizgi prensibi, büyük hızla dizen ve klavyelerin yerini delikli şerit okuyucu cihazları almış olan linotip ve entertip’lerde de kullanılır. Uzaktan dizme sisteminde de (teletayp), bu prensipten faydalanılır: şeritte delikler, telgraf yoluyle alınan elektrik vurgularıyle açılır. Başlık (ludlov [Lüdlovv]) ve çizgi (Elrod) döken özel makineler de vardır.
• Otomatik dizgi. Telgraf gerçekleşeli beri, dizgi makinelerini uzaktan yönetmek ve dizgi işini hızlandırmak düşünülmüştür. 1929’-da, teletayp (Teletypesetter veya TTS), özel bir klavyeye delikli şerit ile kumanda ederek
Foto. LAROU88E ___
dizgi imkânını sağlamıştı. Monotip sisteminde de zaten, dizgi iki ayrı işleme bölünüyordu: bir kâğıt şeritte delikler açılması ve bu şerit ile döküm kısmına kumanda edilmesi. Otomatik dizgi sistemleri de bu prensibe dayanır ve bunlarda işlem, önce bir ilk şeridin delinmesi, sonra tashihli şeridin elde edilmesi ve bu şerit ile dizgi makinesinin harekete geçirilmesi olarak sıralanır.
İlk şeritte, yazı makinelerine benzer ve deliciye bağlı bir klavyeli makine ile delikler açılır. Elektrikli özel klavyelerde gerçekleştirilen gelişmelerle, saatte ortalama 10 000 ile 15 000 işaret yazma imkânı sağlanmış, saatte 29 000 işaretlik rekora da ulaşılmıştır. Klavyeyi müsvedde okuyan bir makineye bağlayarak, elle yazmadan otomatik yazmaya geçmek suretiyle, bu hızı daha da arttırma çareleri aranmaktadır. Amerikan yapımı bir makine, özel bir büyük harf katalogu uyarınca yazılmış müsveddeleri şimdiden hatasız okumakta ve bilinen daktilo makinelerinin yazılarını ve el yazısı müsveddeleri okuyabilecek makineler üzerinde de çalışılmaktadır. Elde edilen ilk delikli şerit üzerinde (fr. bande au kilomètre, alm. éndlosst-reife, ing. idiot tape) harf, rakam ve noktalamalar, espaslar, paragraflar, satır aralıkları için özel işaretler bulunur. Kullanılacak harfin çeşidi, puntosu, ayar ve öbür özelliklerle ilgili emirler şeridin baş tarafına kod gereğince işaretlenmiştir.
Bu ilk şerit üzerinde, tashih cihazlarıyle, satır sonu kesme ve ayar işlemleri için yarı veya tam otomatik düzeneklerle gerekli çalışma yapılır. Tashih için operatör, ikinci bir şeridi, sadece düzeltilecek satırları yazmak ve bunların referans numaralarını da belirtmek suretiyle deler, ilk şerit ile tashih şeridi, bir tashih veya şerit mikser makinesine (Robotype gibi) birarada takılır; bu makinelerin iki okuyucusu ve tek sorti’si (çıkışı), bazen de şifresiz, yani okunabilir prova veren bir baskı düzeneği vardır.
Yarı otomatik bir satır sonu kesme ünitesi (msl. Linasec), bir sayıcı, bir şerit okuyucu, bir katot tüpü ile bir delici’den meydana gelir. Tashih görmüş, ama satır ayarı yapılmamış şerit, okuyucu’nun önünden geçer. Kesilecek bir kelime varsa bu, katot tüpü üzerinde görünür ve makine durur. Operatör işe karışarak, ekranda görünen harfler arasındaki düğmelerden birine basarak kelimeyi istenilen yerden keser. Çalışma hızı saniyede bir satır kadardır. Tam otomatik ünitelerde, kelime kesme işlemi, operatör işe karışmaksızın ve büyük bir süratle yapılır. Bunlar, hafıza cihazları olan özel ordinatörlerdir. Bir usulde, onbinlerce kelimenin şeritlere veya magnetik plaklara kaydedildiği hafıza-lûgat-ler kullanılır. Bir diğer usul, ünlü ve ünsüzlerin, çok kesin esaslara göre üçer veya dörder harflik gruplar halinde toplanması demek olan mantıkî hafıza’ya dayanır; or-dinatör kesilecek kelimede harflerin sıralanışını inceler ve hafızasında mümkün dilimleri tarayarak kelimede bu temel gruplardan birini bulmağa çalışır. Bu istatistik kurallara sığmayan kelimeler (yaklş. ol. yüzde 10) hafızada ayrı bir istisnalar listesi teşkil eder ve gerekiyorsa makine bu listeye başvurur.
Bu makineler, saniyede milyonlarca işlemi gerçekleştirmekle birlikte, elektromekanik elemanları yüzünden iş üretimleri sınırlı kalmaktadır. Delikli şeritlerin okunma hızı saniyede 500 ile 1 Ô00 işaret,- çıkış şeridinin delinme hızı ise saniyede 100 ile 300 kelime kadardır.
Son yıllarda ticari nitelik kazanmış olan ordinatörlü dizgi sistemleri arasında Fa-irchild’i, Harris-İntertype’ı ve Monotype-Giittinger SA’yı sayabiliriz. Bunlar yanında, çok maksatlı ordinatörlerden dizgi işlerinin hazırlanması ve uygulanmasında da geniş çapta faydalanılmaktadır. Tashih, kelime kesme, ayar işlemleri dışında bu makineler, ilân sayfalarının, reklâm dizilerinin, telefon rehberlerinin, lügatlerin v.b.’nin tertibinde, metinlerin yerleştirilmesi ve mi-zanpaj’da da kullanılır. •
+ Dizgici i. Matbaac. Yeni. Bk. mürettîp. (lm)
DİZGİN i. (dizmek’ten diz-gin). Saraçl. ve
Binic. Binek hayvanlarının gemine bağlanan ve hayvanı yönetmeğe yarayan kayış: Kör Şaban, dizginlere gaddarca asılıp hayvanı art ayakları üstüne kaldırdı (K. Tahir). Dizginleri yakalayarak yüksek çerkez eğerinin üstüne atladı (Sabahattin Ali). [Bk. an-sİkl.] ü Dizgin ağzı, başlık takımının gemliğe toka ile bağlanmış, dikili bir gem taşıyıcının bulunduğu dizgin kısmı. || Dizgin başlığı, dizginin kulakların arkasına geçen kısmı. || Dizgin kolu, sürücünün koşum yerine oturduğunda elinde tuttuğu dizgin kısmı. || Dizgin tesiri, süvari tarafından atına, bir dizgin hareketi ile gideceği yönün belh edilmesi. (Genellikle dizgipin beş uygulama biçimi vardır.) ¡| Dizginleri ayarlamak, doğrultmak. || Dizginleri gevşetmek, elle dizginlerin sıkılığını azahmak. Mec. Davranışlardaki sertliği, sıkılığı azaltmak.
|| Besinci dizgini almak, düşmemek için yeleye yapışmak veya eyer kabzasını tutmak. || Büyük dizginler, üç veya dört beygirli koşumlarda, boştaki beygirleri yönetmeye yarayan dizginler. || İtalyan biçimi dizgin, yan yana koşulu iki atın-yönetilmesini kolaylaştıran, iç kısmı çapraz dizgin. 1| Uzun dizginler, arabaya koşulmuş bir beygiri idare etmek için kullanılan dizginlere benzer dizginler. (Süvari bunu bazen yular yerine kullanır, kendisi dairenin merkezinde ayakta durarak beygiri bir daire üzerinde çalıştırır ve dizginleri beygiri yumuşatmak veya yatıştırmak için kullanır.)
— çeş. dey. Dizgin etmek (eylemek). Esk. Hızla atılmak: Tek dizgin etme, halk ediyor inkisârdır (Muallim Naci). Atına binende eyledi dizgin / Alayları çatıp eyledi bozgun (Köroğlu). || Dizgin kısmak, hükmetmek, baskıyı arttırmak: Onlar şahlandılar, ben dizgini kıstım (A.H. Tanpı-nar). || Dizgine vurmak (çarpmak), durdurmak. || Dizginleri ele vermek (veya dizginleri başkasına kaptırmak), başkasının yönetimine geçmek: Niçin, bilmem, dirilerin verilmiş / Dizginleri ölülerin eline (Z. Gökalp).
|| Dizginleri ele almak (elinde toplamak), bütün yönetimi eline almak: Üzerinde, vazifesinden sıkılmışa, dizginleri elinde toplı-yamamışa benzeyen bir hal seziliyordu (Ş. S. Aydemir). || Dolu dizgin. Bk. DOLU.
— ANSiKL. Saraçl. ve Binic. Gem, iki çift dizgin’den ibarettir: bir çifti kantarma ağızlığına (kantarma dizgini), öbür çifti başlığa (başlık dizgin) tespit edilmiştir. Bşşlık dizginleri, genellikle ortasında, halkası ile birleştirilmiştir, böylece onlardan her birinin bir kelepser’in halkalarından geçmesini sağlar. ‘
— Arkeol. Atın ehlileştirilmesinden ye tekerleğin bulunmasından sonra dizgin de kullanılmağa başlanmıştır. M.ö. III. binin birinci yarısında Mezopotamya’da Teli-Agrab kültüründen çıkan 3 atlı araba ye arabacı figüründe dizginler açıkça görülür. Bu devirden sonra ortaya çıkan Asuı, Hitit, Urartu, Pers ve daha birçok kültürlerden ele geçen kabartma ve heykellerde de dizgin vardır. En eski devirden beri kullanılan malzeme kendir, kenevir ve deridir.
M.ö. III. bine ait Altay buluntularından atın ehlileştirildiği ve arabada kullanıldığı anlaşılmaktadır. Atlar eski ren geyiklerinin yerini almış ve dizginlenerek arabalara koşulmuştur. Güney Sibirya’da Minusinsk bölgesindeki Andronovo kurganında ele geçen buluntulardan M.ö. II. binde dizgin kullanıldığı anlaşılır. Bu tarihlerden sonra Altay ve Orta Asya’da atlar dizginlenerek kullanılmağa başlanmış ve böylece hayatın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.
+ Dizginlemek geçi. f. Dizgin takmak. || Mec. Buyruğu altına almak, taşkınlığını önlemek: Aşırı duygularını dizginledi.
+ Dizginsiz sıf. Dizgini olmayan. || Mec. Aşırı, başı boş, engel tanımayan, ölçüsüz: Dizginsiz bir ihtiras, (ml)
DİZİ i. (dizmek’ten diz-i). Bir ipliğe dizilmiş nesnelerden meydana gelen sıra: Saçları altın dizileriyle örülmüş uzun entarili, ince boyunlu ihtiyar saray kalfası (A.H. Tanpınar). || Dizilmiş, art arda veya yan yana sıralanmış nesneler bütünü: Bir dizi iskemle. || Teşm. yol. Birbiri ardınca gelen şeyler: İşte birbirinin peşini bırakmamış felâketler dizisi bu manasız yanlışlıklarla başladı (A.H. Tanpınar). Olaylar dizisi.
413
zırh dizliği

DİZ
Moskova
Smolensk
Minsk
Harkov
KREMENŞUG \
J¡)N”KPROD*”
ZEKJİNSK
Dnepropetrovsk
ZAP0R07ÎYE
\NOVAYA.
KÁHOVKá
Kahovka
haznesi
AÎdesa ” Herson
KARA
KIRIM
DENI.
— Cerr. Diz eklemini desteklemek için kullanılan sargı.
— Saraçl. Atın dizlerine konulan, süslü yapılmış, bazen de boğumlu olabilen deri par-
Bureau soviétique d*information. Dim (LAROV88B)
terimi, kendinden önce gelen terim sayısına eşit kuvvete yükseltilmiş ortak çarpanla birinci terimin çarpımına eşittir; l teriminden önce n—1 terim varsa ./=aq”-1’dir.
bulunur. Bu formül, iki te-
değildir. Ortak çarpan pozitif ise diziye çoğalan dizi, negatif ise azalan dizi, denir. 3, 7, 11, 15, 19, 23 v.b. sayıları ortak çarpanı 4 olan bir aritmetik dizi meydana getirir ve şöyle yazılır:
+ 3 . 7 . 11 . 15 . 19 . 23 …
Ortak çarpanı r, «’inci terimi / harfleriyle gösterilen, a.b.c.d… h.k.l… şeklinde herhangi bir aritmetik dizi ele alındığında l = a + (n—1) r olduğu kolayca görülebilir.
Bir aritmetik- dizinin herhangi bir terimi, kendinden önce gelen terimlerin sayısı kadar ortak çarpanda ilk terimin toplamına eşittir. Yukarıdaki eşitlikten
/—a
rim arasına geometrik ortalardan herhangi bir sayıyı yerleştirmek imkânını sağlar. Her geometrik dizide, yanlardan eşit uzaklıkta bulunan iki terimin çarpımı, yan terimlerin çarpımına eşittir. Sınırlı bir geometrik dizide,
a+b + c+ … +/»+* + / terimlerinin toplamı olan S S = a + b + c + … + h +k + l terim-lq—a a (q11—1)
lerinin toplamı, S = – == –
q—1 q-o-1
formülüyle gösterilir. Sınırsız bir geometrik dizideki terimlerin sayısı ise sonsuzdur. Böyle bir dizide, ortak çarpanın mutlak değeri l’den küçük olursa S toplamının
n- 1
formülü çıkarılabilir. Bu formül, A ve B gibi verilen iki sayı arasına, m ile gösterilen bir aritmetik ortanın yerleştirilmesine imkân verir. Başka bir deyişle, yan terimleri A ve B olan ve m + 2 terimi kapsayan bir dizi kurulabilir.
Sınırlı bir aritmetik dizide, yan terimlere eşit uzaklıkta bulunan iki terimin toplamı değişmez ve yanların toplamına eşittir, n terimi kapsayan herhangi bir sınırlı aritmetik dizinin + a.b.c… h.k.l. terimlerinin toplamı olan S, şu formülle ifade edilir:
(a + 1) n
S =-
2
• Geometrik dizi veya bölüm dizisi. Bir geometrik dizide her terimin bir önceki terime oranı sabittir. Bu sayıya geometrik dizinin ortak çarpanı denir. Bu ortak çarpanın pozitif olması gerekli değildir. Ortak çarpan l’den büyük olduğu zaman çoğalan, ortak çarpan 0 ile 1 arasında olduğu zaman azalan dizi diye adlandırılır. Ortak çarpan negatif olursa dizi salınımlıdır. 3, 6, 12, 24, 48 v.b. sayıları, ortak çarpanı 2 olan bir geometrik dizi meydana getirir. Bu dizi şöyle yazılır::: 3:6:12:24:48: … Ortak çarpanı q olan, :: a:b:c: …: h:k:l: şeklindeki bir geometrik dizinin herhangi bir
♦ Dizici i. Matbaac. Bk. MüRETTil*.
♦ Dizi dizi sıf. ve zf. Yan yana sıralanmış: Konya’da Mevlânâ türbesinin arka bahçesinde dizi dizi mezar taşlan vardır. (N. Araz). Boynunda küçük Mahmudiye altınları dizi dizi parlıyordu (Y. K. Karaos-manoğlu).
♦ Dizilemek geçi. f. Dizi dizi sıralamak.
(LM)

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*