Genel

DOLAYSIZ

DOLAYSIZ

DOLAYSIZ

DOLAYSIZ

DOLAYSIZ

DOLAYSIZ sıf. (dolay’dan dolay-sız). Doğ-
rudan doğruya, aracısız olan. Esk. Bilâva-
sıta.
A ¦ >
— Belâgat. Doğrudan doğruya meseleyle ilf-
giliolan: Dolaysız uslamlama.
— Fels. Araçsız, doğrudan doğruya olanın
niteliği. || Dolaysız bilgi, sezgi yoluyle edi-
nilen bilgiye verilen ad. (Burtun karşıt»,
akıl yürütmenin katıldığı dolaylı bilgidir.)
|| Dolaysız veriler, dolaysız bir bilginin yft-
ya sezginin nesnesini meydana getiren ve-
riler (bu anlama, özellikle, Bergson’un feTr
sefesinde ve Bilincin Doğrudan Doğriıya
Verileri [Les Données Immédiates de la
Consience] adlı eserinde rastlanır).
— Mant. Dolaysız kanıt, tümevarımların
Foto. LAROUSSE
2. G’nin her elemanı, gı’in bir elemanı ile
gî’nin bir elemanının birleştirilmesinden el-
de edilir. Bu metotla bir eleman ancak tek
bir şekilde elde edilir.
¦ Dolaysızlık i. Feodal huk. Dolaysız bir
fief’in (dirliğin) veya asilliğin imtiyazı.
— Milletlerarası huk. Bir yandan, Avrupa
topluluklarından biri ile, öte yandan, fizik
veya manevî bir kişilik arasında, herhangi
bir^ devletin aracılığı olmaksızın dolaysız
bağıntıların kurulması, (LM)
DOLBEAU (Henri Ferdinand), fransız cer-
rahı (Paris 1830-1877). 1858’de hastahane o-
peratörü, 1872’de, dış hastalıklar profesö-
rü ve tıp akademisi üyesi oldu. Lithotria
parinealis ameliyatını ilk düşünen ve başa-
ran odur; bu sebeple bu ameliyata Dolbeau
ameliyatı denir. Başlıca eserleri: Recherches
sur les Vaisseaux du Bassin (Leğen Damar-
ları Üstüne Araştırmalar) [1855]; Traité de
la Pierre dans la Vessie (Sidik Torbası Taş-
ları Üstüne İncelemeler) [1824]; De la Lit-
hotritie Périneale (Lithotritia Perinealis Üs-
tüne) [1872] v.b. (L)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir