Genel

DON

DON

DON

DON

DON

DON i. (esk. tüık. tong’dan). Sıcaklığın sı¬fırın altına düşerek bir süre bu durumda kalması sonucu suyun buza dönüşmesi: İlk¬bahar donları erken tomurcuklanan ağaçları kavurur. (Bk. ANSİKL. Jeomorfoloji bölümü).
|| Don çözülmesi, sıcaklığın yükselmesiyle buzların erimeğe başlaması. || Dön havası, sıvıları donduracak kuru soğuk hava. |î Don yapmak, [hava için] sıvıları dondur¬mak: Gece müthiş bir don yaptı, bahçede kalan çamaşırlar bile donmuş, [| Dona çek¬mek, [hava için] her şeyi donduracak kadar soğumak.
— Bot. ve Zır. Don çatlağı, ağaçların göv-desinde don etkisiyle çatlama sonucu mey¬dana gelen özür. || Tarlada, taş ve top¬rakta dondan ileri gelen çatlak. j| Sargtlı don çatlağı, ağacın, etrafı tamamıyle sağ¬lam dokularla çevrilmiş Ölü kısmı.
— Jeomorfoloji. Don aşındırnıast, don ve don çözülmesi olaylarının birbirini takibi sonucunda bir kayacın dilimlenmesi. (Bk. ANSİKL.) || Don oynaması, don etkisiyle toprak zerrelerinin yer değiştirmesi olayı. (Toprak akmasının [soliflüksiyon] bir türü¬dür.) Bk. ANSİKL.
— Meteorol. Don günü veya donlu gün, ter-mometrenin 0°C gösterdiği gün.
— ANSIKL. Bot. Don çatlağı genellikle göv-delerin dibine doğru, kuzey ve güney do¬
467

don çatlağı

ğuya bakan yerlerinde olur. Meşe, gürgen, karaağaç ve çınar dondan çok etkilenir. Ertesi yıl dışta uzunlamasına bir halka o¬luşarak yarığı kapatır.
— Jeomorfoloji, Don, birçok bölgenin yer şeklinde önemli bir rol oynar. Buzul çevresi alanlar üzerinde don ve don çözülmesi olay-larının birbiri ardınca geldiği bölgelerde ve yüksek dağlarda, etkisi Özellikle geniştir; çat-laklı veya gözenekli kayalara sızan su dona¬rak hacmini genişletir ve kayayı çabucak paralar. Çok etkili olan bu aşındırma sü¬reci, don aşındırması adını alır.
• Don aşındırması. Kayaçların gözenekleri veya çatlakları içine sızan suyun donarak hacmini genişletmesi önemli bir mekanik etki meydana getirir: kayaçların çatlak ve yarıkları genişlemeye başlar ve büyük ka¬ya parçaları kopar. Gözenekli kayaçlar- da ise, kayacın bütün kütlesi bu etki¬ler altında parçalanarak dağılır. Bu dö¬küntülerin en inceleri, balçıklara, ayrı¬şım killerine, killi veya marnlı tabakala¬ra karışarak don sonucu meydana gelen toprak hareketlerinde büyük bir rol oynar (kriyotürbasyon). Don aşındırması, kayaç- ları ince ince oyabilecek, meselâ kum taş¬larını, bileşimindeki çimentonun sertlik de¬recesine göre tanelere ayrıştırabilecek güç¬tedir. Evvelce rüzgârın etkisine bağlanmış olan nice peteklenme olayı don aşındırma¬sının eseridir. Don aşındırması nem ile artar; meselâ, geçirimsiz ince kil yatakla¬rından dışarı taşan kireçtaşı gibi geçirimli bir kayacın nemli düzeyleri çok daha ça¬buk paralanır. Böylece kornişlerde ileri doğ¬ru çıkıntılar meydana gelir: bunların en genişleri tarihöncesi insanları tarafından ka- yaaltı barınağı olarak kullanılmıştır.
• Don oynaması, donma ve çözülme sıra¬sındaki su hacmi değişikliklerinin ve özel¬likle, kılcallık ve soğuk çeperler etkisiyle yığışmasmın sonucudur. Ölçüleri gerecin Jane boyuna göre değişen bu şişme ve bü¬zülme almaşmaları asıl toprak akmalarının tersine düz yüzeylerde bile oluşabilen farklı yer değiştirmelere yol açar. Bu şekilde olu¬şan «boylara göre ayrılma» yüzünden geo¬metrik biçimli topraklar (çokgenli toprak¬lar, çizikli topraklar v.b.) taş kaldırımlar, tümsekli topraklar meydana gelir. Şişen katmanlar öbür katmanları sıkıştırır ve ta- bakalanmalarda bozulmalar görülür (kıv¬rımlar). Aşırı soğuk ülkelerde (Sibirya, Alas¬ka v.b.) buzun kendini çekmesi sebebiyle yarıklar belirir; ertesi yaz bunların içleri su ile dolar. Sonbaharda bu su donar ve buz ağlan yarıkları kaplar; bu yarıklar çok kenarlı bir ağ meydana getirerek her kış biraz daha genişler. Isınma ile buz eriyince çatlakların içleri döküntü ile do¬lar ve köşeli yarıklar meydana getirebilir. DON i. (tat, dominus, bey, efendi’den isp. k). Ispanya’da soylu kişilere verilen bir soyluluk unvanı. (Yalnız küçük adların önünde kullanılır: Don Juan. Portekizcede bu kelimenin karşılığı dom’ dur). Tef m. Yol. ispanyollara verilen takma ad. (L)
DON, S.S.C.B.’de ırmak. Tura yakınında doğar, Volga ile birlikte güney Rusya’nın sularını boşaltır; I 967 km. Volga’ya 100 km kadar yaklaştıktan sonra güneye, daha sonra da güneybatıya kıvrılır ve Azak de¬nizine dökülür. Başlıca kolları Hoper (sol
kıyı) ve Kuzey Doneç’tir (sağ kıyı). Don’un rejimi karasalova rejimidir. Kışın suların donması yüzünden suları azalır (aralık ayın¬da Kalaç’da 193 m3/s); karların erimesiyle sular, önemli ölçüde yükselir (nisan ayında
3 538 m Vs); yazın buharlaşmanın çokluğu sebebiyle sular yeniden alçalır (eylülde
181 m*/*).
Irmağın rejimini düzenlemek ve hidrolik enerjiden yararlanabilmek için önemli ça-lışmalara girişilmiştir; 1951’de işletmeye açılan Tsimlianski hidroelektrik tesisinde toprak bir baraj (12, 6 milyar m3 su tutul¬masını sağlar) ve 160 000 kw gücündeki santralı besleyen bir yan kanat vardır. Tsim¬lianski baraj gölünden 6 km uzunluğunda bir yeraltı sulama kanalı çıkar. 1952’de a¬çılan Volga-Don kanalı (bk. VOLGA), Volgog¬rad’m güneyinde Krasnoarmeysk’de Volga’- dan başlar; 102 km yol aldıktan sonra Tsimlianski denizinin yukarı kesimi ucunda Don’a ulaşır. Don’un Eskiçağda adı Ta- nais idi. (L)
DON, Büyük Britanya’da ırmak, Pennine’- Ierden doğar; Sheffield’den geçer ve Ouse ırmağına karışır (sağ kıyı); 110 km. — Kuzey iskoçya’da (Aberdeenshire) ırmak, Aberdeen yakınında Kuzey denizine dökü¬lür; 132 km. (L)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir