DOPİNG; vücûda üstün hareket ve enerji sağlamak
için uyarıcı ilâç almak. Spor karşılaşmalarında
sporcuların, yarışlarda ise yarış hayvanlarının gücünü
ve direncini artırmak için doping yapılır.
Uyarıcı veya sun’î olarak direnç arttırıcı maddeleri
bilerek kullanmak veya hayvana vermek, yâni
doping yapmak tehlikelidir. Bu gibi ilâçların kullanılması
bütün spor dünyâsında olduğu gibi Türk
sporunda da yasaktır. Sporcular dopingi kendilerine
karşılaşmalarda olağanüstü bir güç verdiği
için gizli olarak kullanırlar.
Bir sporcunun doping yapıp yapmadığı karşılaşmanın
hemen sonrasında yapılan idrar ve tükürük
tahliliyle anlaşılır. İlâç kullandığı anlaşılan
sporcu cezâlandırılır. Bir spor karşılaşması sırasında
belli şartlara cevap veren bir madde alınmışsa
kânunlara aykırı davranılmış olur. Denetimden
geçmeyi kabul etmemek ve tamamlayıcı bir
cezâ niteliğindeki yarışmaya katılma yasağına uymamak
da kânuna aykırı davranışlar arasına girer.
Dopinge özellikle bisiklet yarışçıları, halterciler,
atletler ve futbolcular başvurur. Doping, öldürücü
etki yapmasının yanında, fizyolojik yıpranmaya
da yol açar. Yarış atlarına yapılan dopingler
birçok atm ölümüne sebep olmuştur. At yarışları
kurallarına göre doping yasaklanmıştır.
Türkiye’de doping kontrolü vazifesi 30.9.1962’de
çıkarılan bir kararname ile kurulan komisyona verilmiştir.
Yürütme görevi Beden Terbiyesi Genel
Müdürlüğü sağlık kurulunca yapılmaktadır. Türkiye’de
günümüzde doping kontrolü yapılacak tesis
yalnızca İstanbul Jokey Kulübü’nde bulunmaktadır.
Ekonomiye canlılık getirmek ve istihdam hacmini
artırmak için, talebi özendirmek gâyesiyle resmî
mkkamlarca alınan tedbirlere de doping denilmektedir.
Meselâ, vergi yükünün hafifletilmesi
doping politikasının bir tedbiridir.
DOPİNG
16
Eki