DOSTOYEVSKİ, Mihailoviç; 1821 ve 1881
seneleri arasında yaşayan meşhur Rus romancısı.
Psikolojik roman akımının öncülerindendir. İlk
senelerini Moskova’da tabiaten çok sert ve askerî
bir hekim olan babasıyla, veremli bir hanım
olan annesi arasında geçirdi. Annesi ölünce babası
onu Petersburg’daki mühendislik okuluna verdi.
Genç Dostoyevski’nin Petersburg’daki hayatı zorlu
bir tahsil ve askerî bir disiplin içinde geçti.
Kendi ruh hâline uymayan bu iki tesir onu okumaya
ve edebî denemeler yazmaya sevk etti. Tahsilini
20 yaşında bitirdikten sonra sefâlet ve yalnızlık
içinde kaldığından, Petersburg’da yerleşerek
tercümeler yapmak sûretiyle hayâtını kazandı.
Mektuplar hâlinde yazdığı Yoksullar isimli
romanını bu sıralar kaleme aldı. Daha sonra Dvoynik,
Pansiyoncu Kadın, Beyaz Geceler, Çam
Ağacı ve Düğün adlı hikâyelerini yazdı. 1849’da
yazdığı bir eserinden dolayı okuyucularının gözünden
düştü ve önceki şöhretini kaybetti. Aynı yıl
Çar’a karşı gelmekle işlediği suçtan dolayı da ölüm
cezâsma çarptırıldı, son dakikada imparatorca affedilip
dört sene için Sibirya’ya sürüldü. Bu dört sene
esnâsında gördüğü işkenceler, rûhu üzerinde
derin izler bıraktı. Sibirya’dan döndükten sonra
uzun müddet ücrâ bir yerde yaşadı ve nihâyet
1859’da Petersburg’a yerleşme müsâdesi alarak
eski hayâtına döndü. Ama isminin unutulduğunu ve
eski arkadaşlarının da olmadığını görmesi, onu
hayli etkiledi. Bu arada Stepençikovo Köyü ve
Orada Oturanlar, Dayının Rüyâsı, Ölüler Evinin
Hatıraları adlı eserlerini yazdı. Mahkûmların
kamptaki hayâtıyla alâkalı bu gerçekçi roman, ona
eski ününü yeniden kazandırdı ve İmparator İkinci
Aleksandr’ı bile tesiri altına aldı.
Bir türlü rahat hayâta kavuşamayan Dostoyevski,
borçlar içinde kıvranmasına rağmen, sıkıntılara
göğüs gererek bunları, önüne geçilmez bir
almyazısı kabul etti. 46 yaşındayken ikinci defâ evevlenen
romancı, alacaklıların peşini bırakmaması
yüzünden, çok geçmeden karısı ile berâber.Rusya’dan
ayrılmak ve Avrupa’ya yerleşmek mecbûriyetinde
kaldı. Burada da Rusya’dan gönderilen
yardımlarla hayatını sürdürdü. Kızları doğumdan
birkaç gün sonra ölünce, yazar büyük bir üzüntüye
kapılıp bütün gecelerini yazmakla geçirdi. Diğer
önemli eserleri şunlardır: Suç ve Cezâ, Budala,
İfritler, Bir Yazarın Günlüğü, Delikanlı,
Karamazof Kardeşler. Dostoyevski, 1879-1880
seneleri arasında yazdığı bu son eserine şahaser gözüyle
bakıyordu. Artık bu eserlerden sonra yazarın
ünü Tolstoy’u bile geride bıraktı.
DOSTOYEVSKİ, Mihailoviç;
16
Eki