Dünyada bilgisayarın tanımı çok değişti. Araştırma merkezlerinin yaratmaya çalıştığı sayılar bilgisayar üreticilerinin ilgisini eskisi kadar çekmiyor. İnternet de geçen birkaç yıl içinde bilim adamlarının kontrolünden çıktı. Bu iki yön değiştirmenin de nedeni aynı. Halk iletişime ve bilgiye olan ihtiyacını gidermek için bilimcilerin daha rahat bilgi paylaşmak ve tartışmak için yarattığı yöntemleri kullanmanın olası olduğunu fark etti. înter-net’i bu kadar değerli kılan özelliklerin başında, bilgiye kolayca ve hızla ulaşımı sağlaması sayılabilir. Diğer biri ise, özellikle bilginin sadece yazı, görüntü ve transfer edilmekle sınırlı kalmamasıydı. İnternet, sesli ve görüntülü iletişimi olası kılmasıyla bu alanda bir devrimin başlamasına yol açtı. Ancak bunların da ötesinde Internet’in etkileşimli olması, ona olan ilginin büyük bir hızla yayılmasına neden oldu. Böylece İnternet sadece bir haber
i.—ı zssr. ¿eğil bir iletişim aracı seli:. Etkileşim aynı zamanlı ¿.jılsre seyredecekleri görüntü-
. ; ¿:r_”»vecekleri sesleri seçme
■ Kullanıcılar kadar bilgi–_■ i*.ir iı mlrixedya denilen ye-
■ uyum sağlama-
:ıs-” ınTü birçok ayrı ileti-. — • ~ulbnîedya ve lnter-
r;: – clscak. Telefon ve
~2K- ■ • r. biı şekilde yavaş “■¿’i; ‘ ı •. :j:nde kayboluyor Tb.ir.s’, ise biraz
daba _____z _ tts -.sayarlar.
Yem çıkar. Wer-TVlsr bem wu-w tarayıcı hem ¿s elarafe
kullanılabiliyor. Bu ~ sonucu belli tabii kı. Ama kullanıtı-lar telefonu ve televizyonu bırakırken bilgisayarlarındaki etkileşimli ses ve görüntünün vazgeçtikleri sis-temlerinkinden daha kaliteli olmasını istiyorlar. Bunun için ikili düzende gelen bilgiyi işleyecek bölü-—s. merkezi işlem birimine, çok r . ■ -S Yük biniyor.
5—-İven pazardan payını alma-i işlemci üreticilerinin bu
-^î-c re-ırmansifıyat oranım da „■ : -.J.-İS vjnıt vermekten nasti -jh-cüt* ■■ :>t Pizar savaşı, sciıu eme tijj. -ır-üıi-ırmız yı-::;r ‘”jırrfcnt rr-m csırc ıı aça-■in r jretici
lerinde birçok programı yavaş çalıştıran ve kolayca yenilenemeyen bir sistemle kalmalarına yol açabilir.
IBM’in ilk kişisel bilgisayarları geliştirirken işlemci üreticisi olarak seçtiği Intel, pazar payım kaybetmemek için büyük bir güç harcıyor. Birçok kullanıcı için Intel ile kişisel bilgisayarın aynı olması rastlantısal değil. Ancak Intel büyüyen pazarda oldukça güçlü rakiplere karşı hata yapmamak zorunda.
Intel’in ilk hatalarından biri, ilk P-5 serisi (Pentium) işlemcilerindeki bölme işlemi sorunuydu. Intel birçok Pentium çipini değiştirmek zorunda kalmıştı bu hata nedeniyle. Ancak P-6 serisi PentiumPro’larda daha önemli bir hata yaptı. Tüm X86 serisinde olduğu gibi gibi Pen-tiumPro’lar da ilk çıktıklarında pazarın üst tabakalarına hitap etmeye çalıştı. Ancak, kullanıcı tarafında bir hatası vardı. 32 bitlik bir işlemci olan PentiumPro, 16 bitlik programları çalıştırırken önemli bir hız kaybı yaşıyordu. PentiumPro’nun en önemli hız kaynaklarından biri, ikinci seviye (L2) önbelleğin işlemciyle aynı paket içinde olmasıydı. Bu sayede önbelleğin işlemciyle aynı hızda çalışması, aradaki 64 bit genişliğindeki veri hattının da katkısıyla PentiumPro’nun performansını çok artırıyordu. Aynı etkinin üretim maliyetinde de görülüyor olması Intel’in bu işlemcinin geleceğini birkez daha gözden geçirmeye karar vermesine yol açtı.
P-6 serisinin yeni çipleri ilk PentiumPro’lardan oldukça farklı olacak; çünkü Intel L2 onhafızayı işlemcinin dışına almaya kararlı gözüküyor. işlemci ve L2 onhafıza, anakaran üzerine yerleştirilen bir yavru karta takılacak büyük olasılıkla. Bu sistemi Silicon Graphics ve Apple uzun zamandır uyguluyor. Önbelleğin işlemciden ayrılması veri aktarımında ve genel verimde önemli bir düşüşe neden olacak. Intel yeni işlemcisine birçok diğer hız sağlayıcı özelliği de eklemek zorunda. Bu şu an PentiumPro sahibi olan kullanıcılara da biraz soğuk duş gibi gelebilir; çünkü anakartlarmı değiştirmeden işlemcilerini yenileme gibi bir şansları kalmayabilir.
Ayrıca, yeni P-6’lara Intel’in yeni multimedya komut seti olan MMX de eklenecek.
MMX P-6’lardan önce P-S’lere yani Pentiumlar’a rfygulandı. Yılbaşında MMX teknolojisine sahip
:i:;mlar piyasaya sürüldü. WV.r getirilerine bir göz atacak
olursak, işlemciye birçok yeni komut eklendiğini görürüz. Bunlar, multimedyaya özgü bazı işlemleri yapmak için yazılımın işlemciye ayrı ayrı birçok komutlar yığmasın-dansa, onları işlemcinin bir parçası yaparak daha hızlı işlenmesini sağlıyor. İşlemci aynı işlem döngüsünde
8 görüntü noktasını veya 4 ses komutunu işleyebilecek.
Intel’le birlikte X86 tipi işlemci üreten diğer firmalar da MMX teknolojisini işlemcilerine uygulamaya başladılar. Ancak, MMX olmadan bile, diğer X86 üreticilerinin işlemcileri Pentium’dan daha yüksek performans göstermekteydi.
Hem AMD hem de Cyrix ilk çıkardıkları Pentium benzeri işlemcilerde önemli sorunlarla karşılaştılar.
Cyrix’in yeni 6×86’si daha küçük transistörlerle 150 MHz hıza ulaşabiliyor ve 200 MHz’lik Penti-umlar’dan daha iyi bir performans sergiliyor. Ancak, Intel ile Cyrix arasında bir teknoloji paylaşma anlaşması olmaması nedeniyle, Cyrix’in MMX teknolojisine ne ölçüde uyum sağlayacağı merak ediliyor; özellikle yeni işlemcisini Nisan’dan önce piyasaya sürmeyi hedeflediği düşünülürse, multimedya komutlarının çalıştırılması sırasında uyum sorunları çıkmaması için Cyrix mühendislerinin oldukça yoğun çalışması gerekiyor. AMD ise bu konuda daha şanslı. Intel ile arasındaki anlaşma sayesinde yeni K5 işlemcileri MMX teknolojisine sorunsuz geçecekler. Ancak AMD’nin tasarımları ne yazık ki Cyrix’inkiler kadar hızlı değil.
Kişisel bilgisayarlar konusunda pazarın çoğuna sahip olmasa da gayet sadık bir kullanıcı kitlesine sahip bir diğer sistem de IBM-Moto-rola ürünü olan PowerPC’leri kullanıyor. Intel-Windows gibi PowerPC deyince akla ilk gelen şey Macintosh oluyor. PowerPC’nin kökeni yine de Intel’den çok daha farklı. Intel 1970’lerin sonlarından itibaren ürettiği işlemcilerin öncekilerle uyumlu olmasına özen gösterdi. Yani eski işlemcilerde çalışan bir programın yenilerinde de sorunsuz bir şekilde çalışması bekleniyordu. Bu tabii ki işlemci tasarımında oldukça sınırlayıcı bir nokta. Apple’in Macintosh işletim sisteminin eski işlemcisi Motorola 68k serisinden onunla tamamen uyumsuz olan Po-werPC’ye geçmesi ise tasarımcılara çok büyük olanaklar sağlayan bir devrim oldu. Tamamen RISC teknolojisi üzerine kurulu olan PowerPC, piyasaya başka firmalar tarafından sürülen çok ucuz Apple uyumlu bilgisayarlar aracılığı ile geniş kitlelere yayılabildi.
PowerPC’r_:r_ rr ■ ;- – : rinden biri elin ■-■. —s – _ — r daki en güçlü kişice. : . ■ ■-lemcisi. Onun tahriri :*.-r r -başka işlemci var yine «fe ‘j 1 -werPC temelli; ancak IBM-M.r -rola İkilisi yerine, Appleır. r -yük yatırımları olan Ex?c“:r_*ı. Technologies tarafından üreni.-Bu yeni işlemcinin adı X7(M.
X704’un ilk modelini I:.:c en hızlı PentiumPro’sundan 1.5 kır hızlı kılan özelliği, şu ana kadir, pek kullanılmayan bir transistor n-pi olan bipolar transistörleri kullanıyor olması. Bipolar transistörler. şu an neredeyse tüm işlemcilerde kullanılan CMOS transistorlere göre daha küçük voltaj aralığında çalışabiliyorlar. Bunun sonucunda biı salımmı yapmak için gereken zaman azalıyor ve de işlemcinin saniyede yapabileceği deviri, yani frekansı artıyor. Söyleki, bipolar bir transistörün kapalıdan açık duruma geçmesi için sadece 0,5 Volt’luk bir salınım yeterken, CMOS transistö-ründe en azından 1,5 Volt değişiklik gerekiyor; bu da bipolara haklı bir kazanç sağlıyor. X704, 533 MHz’de çalışan ilk işlemcilerden biri olacak.
Bu avantajına rağmen bipolar teknolojinin pek kullanılmamış olmasının en önemli nedeni yüksek ısı üretimi. X704’un ısı üretiminin 80 Watt civarında olmasından da bu sorun anlaşılabiliyor. Bugüne kadar böylesi bir ısıyı soğutmaya çalış-maktansa işlemci üreticileri küçük CMOS transistörler kullanmayı tercih etti. Aslında Intel P-5 ve P-6 serisinde de bipolar transistörler kullanılıyor. Ancak onlar CMOS tabanı üzerine yapılmış olmaları nedeniyle hızları pek fazla artmıyor.
X704, transistörleri ve sıcaklığı kadar basitliği ile de oldukça sıradı-şı bir işlemci. Sadece 2,7 milyon transistor, hem işlemciyi hem de çi-pin birinci ve ikinci seviye önbelleğini tamamlamaya yetmiş. Sadece dört işlem hattı var ve P-5 ve P-6’da bulunan birçok gösterişli hesap sistemine sahip değil. Bu da aslında tasarımcıların hedefi. Böylece gelecekte işlemciye koyacak bolca özellik bulabilecekler.
PowerPC serisi, Intel tabanlı serinin son zamanlarda yaşadığı çal-kantılardan uzun sabit bir hızla gelişmeye devam ediyor gibi gözükse de, işlemci pazarında yeni fırtınalar kopacağa benziyor. Bu arada halk, fırtınanın elden geldiğince çabuk bitmesini ve kendisini en uzan süre boyunca mutlu tutacak sistem alıp Intemet’te rahat rah.r. dolamak istiyor. Bakalım talih k:n:~ yüziine gülecek.
Yeni İşlemciler
Bilgisayar Dünyası
S nan Göktepeli