DÜRBÜN blş. i. (fars. dür, uzak ve – bin,
gören’den dür-bin uzağı gören > dürbün).
Bir boru içine uygun biçimde yerleştirilmiş
birkaç mercekten meydana gelen ve göz önüne
getirildiğinde, uzakta bulunan bir cismi
az çok büyüten optik aracı: Dürbünle
bakmak.
— dey. (Bir şeye) Dürbünün tersiyle bakmak,
[bir şeyi] küçümsemek, olduğundan
daha önemsiz saymak.
— Ask. denize. || Mikrometren
dürbün, büyütücü bir dürbün ile bir
mikrometreden meydana gelen âlet. (Yüksekliği
bilinen veya tahmin olunan bir maddenin
[gemi direği, bir işaret kulesinin deniz
yüzey inden, yüksekliği gibi] görülüş açısını
ölçmeğe yarar. Nişan alman, yani
açısı ölçülen maddenin uzaklığı otomatik
olarak bulunur. Buna deniz kuvvetlerimizde
station kuper denir.)
— Opt. Gök dürbünü, yer dürbünü. Meridyen dürbünü, sabit bir ‘eksen
üzerine yerleştirilen ve gökcisimlerinin
meridyenden geçişlerini gözlemlemeğe yarayan
gök dürbünü. Opera
dürbünü, opera ve tiyatrolarda kullanılan,
genellikle çiftli küçük dürbün.
— Sil. Nişan dürbünü, görerek atış yapan
silâhlarda sıhhatli nişan almağa yarayan
dürbün. (Bu dürbünün, nesneleri çeşitli büyüklükte
gösteren birkaç merceği vardır.
Nişan almak için hedefe ait düzeltmeli nişangâh
ile yan inhiraf düzeltmesine göre
dürbün ayar edilir; sonra hedef, dürbünün
içindeki işaret noktası üzerinde görülecek
şekilde hedef yönüne tevcih olunur. [Bu işaret
noktası genel olarak (+ ) biçimindedir.])
— Askerî amaçlarla kullanılan
dürbünler, genellikle el ve makaslı batarya
dürbünü adı verilen çeşitlerdir. El
dürbünleri nesneyi 6-8; makaslı dürbünler
de 10-15 defa büyütebilmektedir. Bu bakımdan
topçu sınıfı gibi uzun menzilli silâhlara
sahip olan’birliklerde ve büyük kumanda
karargâhlarının gözetleme yerlerinde
düşmanın durumunu sürekli olarak takip
etmek için makaslı dürbünler kullanılır. El
dürbünleri de, ileri gözetleyiciler, keşif kol«
lan ve genellikle savaşan bütün subaylarda
bulunur.
— Dürbünler, basit bir tanımla,
uzaktaki cisimleri büyütmeğe veya yaklaştırmağa
yarayan optik âletleridir. Dada
doğru bir deyişle, dürbünler, uzaktaki cisimleringörüntülerini çıplak göz
dükleri açıdan daha büyük bir ;
verir, yani cisimleri daha yakındaymış gibi
gösterir.
• Gök dürbünleri. Adından da anlaşılacağı
gibi, gök dürbünleri, gökcisimlerinin
gözlemlenmesine yarar. Birine objektif* öbürüne
göz* merceği denilen bir mercek*
sisteminden meydana gelir. «Teleskop» denilen
optik âletler de aynı alanda kullanılır,
ancak bunlarda objektif bir aynadır.
Bir gök dürbününün objektifi, teorik olarak
bir tek mercekle de gösterilebilen, birbirine
bitişik (renksemezjiği sağlamak için) iki
yakınsak mercek sistemidir. Odak uzaklığı
büyüktür ve gökcisimleri gibi uzaktaki cisimlerin
görüntüleri F odak düzlemine düşer.
Bir büyüteç vazifesi gören göz merceği de
yakınsak bir sistemdir ve büyütülmüş bir
A” zâhirî görüntüsünü verir. Objektifin verdiği
gerçek görüntünün büyütenle incelendiği
de söylenebilir.
Dürbünün büyütmesi, görüntünün dürbünle
ve cismin çıplak gözle görüldüğü açılar arasındaki
orandır. Pratik olarak bu büyütmenin,
objektif ve göz merceğinin odak uzak-
F
1 ıklan oranını gösteren —’ye eşit olduğu
/
ispatlanmıştır.* Objektiflerin odak uzaklığı
arttırıldıkça, dürbünün boyu da o derecede
uzar (Meudon gözlemevinin 16 m boyundaki
dürbünü).
Dürbünün görüş alanı, yani gözlemcinin
görebildiği uzayın genişliği, büyütmeyle ters
orantılıdır; bu yüzden, dürbünün görüş alanını
genişleterek büyütmesini azaltmamak
için büyük gözlemevlerinde arayıcı denilen
yardımcı âletler kullanılır. Paralel olacak
şekilde büyük dürbüne tespit edilen bu âlet,
büyütmesi az, dolayısıyle görüş alanı geniş
küçük bir dürbündür. Arayıcı yardımıyle bir
gökcisiminin yeri belirlendiği zaman (yani,
bu gökcismi ağtabaka iplerinin kesişme noktasında
bulunduğu zaman), cismin görüntüsü,
aynı şekilde büyük dürbünün görüş alanı
içine düşer. Bu durumda objektif ışıklı
bir disk meydana getirir; göz merceği bu diski,
«göz halkası» veya «göz dairesi>> denilen
gerçek görüntü şeklinde verir. Göz merceğinin
hemen arkasında yer alan bu küçük ışıklı
diskin çapı, genellikle, gözbebeğinin çapmdan
daha küçüktür. Gözün daha fazla
ışık alabilmesi için, gözlemcinin, gözünü bu
ışıklı halkaya ayarlaması gerekir.
Ramsden, göz halkasından yararlanarak, bir
dürbünün büyütme gücünü arttırmayı başardı.
Bu büyütme gücü, objektif çapının halka
çapına oranıdır.
• Yer dürbünü. Galilei dürbünü. Gök dürbünlerinin
görüntüyü ters çevirerek vermesi,
yer cisimlerinin incelenmesinde bir sakınca
yaratır.
Galilei dürbününde doğrultma, ıraksak bir
Oc göz merceğiyle otomatik olarak yapıldığından,
ayrıca bir ek düzene ihtiyaç
yoktur. A’B’ gerçek görüntüsü meydana
gelmediği için, gözlemlenen görüntü, doğrultulmuş
olan A” B” zâhirî görüntüsüdür.
Göz halkası da zâhirî olduğundan, gözü bu
halkaya ayarlamak imkânı yoktur; ancak,
göz merceğine doğru yaklaşmakla görme alanı
biraz daha artar.
Yer dürbünlerinin sakıncası, sapıcı önlemek
için, dürbünün büyütmesini 3 ile 4 arasında
sınırlandıran kısa odaklı göz merceklerinin
kullanılmasıdır. Ayrıca, bu dürbünlerin
görüş alanı da zayıftır, iki küçük
Galilei dürbününün yan yana bağlanmasıyle
bir çift dürbün meydana gelir
DÜRBÜN
01
Kas