EGOİZM (Bencillik); Alm. Egoismus (m),
Fr. Egoisme (m), İng. Egoism. Psikoanaliz teorisine
göre “ben” veya Lâtince “ego”, zihnin dış
dünyâ ile temasta bulunan kısmı. Herşeyi kendine
mal eden, yalnız kendi çıkar ve menfaatini gözetip düşünen kimseler için kullanılır. Günümüzde
buna, kendini düşünme olarak mânâ verilmektedir.
Genel olarak bencillik kötü bir sıfat olarak
düşünülmekteyse de, eski Yunan’dan başlayarak
bunu müdâfaa eden bir grup ve felsefik ekol dâimâ
mevcud olmuştur. Meselâ, eski Yunan felsefecilerinin
bâzıları ve onların yolunda gidenler,
herkesin kendi mutluluğunu aramasını öngörmüş
ve bu sûretle cemiyetin daha fazla refaha kavuşacağını
iddiâ etmiştir.
Egoizmi tamâmen saf bir şekilde ancak ilkel
kavimler ile çocuklarda görmek mümkündür. Diğer
bütün hâllerde bencillik toplumun veya kişinin
başka düşünce, duygu ve isteklerinin etkisi altında
ve bunlarla perdelenerek ortaya çıkar. Bu sebeple,
bencilliğin bir çeşidi biyolojik istek ve arzuları
tatmin etmek şekliyle görülürken, başka çeşitleri
daha dolaylı yollar ve görüşlerle zuhur eder.
Meselâ, toplumda daha iyi bir mevki elde etmek isteğini
tatmin etmek için takınılan tavır ve davranışlardan
bâzıları bu gruptandır.
Egoizm, her dinde ve inanç sisteminde kötülenmiştir.
Bilhassa İslâm dîninde üzerinde çok durulmuş
ve insanlar egoist olmamaları için îkâz edilmişlerdir.
İslâm dîninde insan, insanın yapısı, ihtiyaçlarının
temini, arzu ve isteklerin tatmini, beşerî
münâsebetlerin ve cemiyet hayâtının organizasyonuna
âit bildirilenler, dînin temel hükümlerinden
olan emirler ve yasaklar, egoizme fırsat vermeyecek
bir mükemmellik gösterir. Bu bildirilenler ve hükümler,
medenî bir hayat yaşamak için birbirlerine
muhtaç olarak ve çeşitli ihtiyaçlar içinde yaratılmış
olan insanı kendi hakkına râzı ve diğer insanların
haklarına saygılı olmaya sevk eder. B öylece her
hususta âdil olmak ve adâletten ayrılmamak düstûruna
sâhib olan bir insan ve cemiyette egoizm
kendiliğinden yok edilmiş olur. Bundan başka ve daha
fazla olarak her insanın hak sâhipleri ve muhtaçlara
haklarından biraz daha fazlasını vermesi
tavsiye ve telkin edilir. Böyle yaparlarsa kendilerine
ihsân sâhibi ve yaptıklarına da ihsân adı verilerek
Allahü teâlâ tarafından beğenildikleri bildirilir.
Bütün bunlardan daha ileri olarak kendi ihtiyâcı
olan şeyi muhtaç olan din kardeşine vermeye de
“îsâr” denilir. Isâr sâhipleri yüksek bir ahlâk ve faziletin
timsâli olarak gösterilir.
İslâm dîninin temel kitaplarında ve ahlâk kitaplarında
yer alan egoizmi yasaklayan hadîs-i şeriflerden
bâzıları şunlardır:
Din kardeşini sıkıntıdan kurtarana hac ve
umre sevâbı verilir
Kendi için istediğini din kardeşi için de istemeyen
kimsenin îmânı kâmil olmaz.
Müslümanlara yardım etmeyen, onların
iyilikleri ve rahatları için çalışmayan, onlardan
değildir…Senden uzaklaşana yaklaş! Senden esirgeyene
ihsân et! Sana zulmedenleri affet!
Evinizde pişen yemekten, komşunuzun hakkını
veriniz!
Sıkıntıya düşen komşusuna yardım eden, sıkıntısını
gideren kimseye, Allahü teâlâ kıyâmet
günü kıymetli elbise giydirecektir.
İnsanların en iyisi insanlara hizmet edendir.
EGOİZM (Bencillik)
19
Eki