EKONOMİ
Yunanca ev (oikos) ve kural (nomos) kelimelerinden gelen «ekonomi» kelimesi eski Yunanlılar zamanında hem özel varlıkların, hem siteye ait varlıkların yönetim kuralları anlamım taşıyordu. Kelime bugünkü anlamıyla iki ayrı gerçekliği dile getirir: ilk olarak bu terimle genelde kastedilen ekonomik faaliyetlerin tümü; ikinci olarak da, bu faaliyetleri inceleyen bilim.
XXI. yy’ın eşiğinde insanlık, gezegenimizin kaynal lanmadaki aşırılıkların ve bunları, gelecek kuşaklarır da düşünerek, sevk ve idare etme gerekliliğinin bili maktadır. Nitekim gerek gelişmekte olan ülkelerin, g lişmiş ülkelerin ekonomik hedefleri ve ekonomi bilir disi bu bakımdan tartışma gündemine girmektedir. El limi, ekonomik alanda İnsanî faaliyetin «amaçlarını» l yönelik kendine özgü kuralcı yöntemini muhafaza e doğa bilimlerini taklit etmeye çalışmış ve tarihsel ev ortaya çıkan böylesi somut sorunları açıklığa kavuştu sınırlı birtakım başarılar sağlamıştır: işsizlik, gelişmek kelerin durumlarının iyileşmesi, kaynakların uluslar, i
Ekonomik faaliyetler, geleneksel olarak tüketimden, mübadeleden, üretim ve hatta tasarruf ve yatırımdan kaynaklanan faaliyetlerdir. Yokluğa karşı belli bir mücadelenin verilmeye başlanmasıyla birlikte, insan faaliyetinin ekonomik bir nitelik kazandığı da bir gerçektir. İnsanların ihtiyaçları çok sayıda ve neredeyse sonsuza kadar artma eğilimindedir; ancak doğa onlara sınırlı kaynaklar sunar. O yüzden insanlar çalışmak, üretmek zorundadır; bu da seçim yapmak, çalışmayı ve üretimi toplumsal olarak örgütlemek ve mübadeleyle ürettiği ürünleri daha tatmin edici ve tamamlanmış hale getirmek anlamına gelir.
YAŞAMI SÜRDÜRMEKTEN EKONOMİK AMAÇLARA
İnsanların ekonomik faaliyetleri, dünyamızın ilk birkaç bin yılı boyunca, ancak hayatta kalabilmeye, yaşamı sürdürmeye yarayan araçları sağlamaya yönelikti: avcılık, balıkçılık ve toplayıcılık. Bunu izleyen süreçte ihtiyaçlar daha iyi bir şekilde tatmin edilmeye başlandı, insan zekâsı doğal kaynaklar ile çalışmayı başarılı bir biçimde birleştirmeyi bildi, sonra teknikler iyileştirildi ve sonunda üretim kapasitesini artıran bilim geldi. Ancak üretimin kimi zaman etkileyici bir hızla artmasıyla birlikte, üretilen ürünlerin paylaşılmasında eşitsizliklerin de artmasına tanık olundu; bunun sonucu olarak sosyal sınıflar mücadelesi ve paylaşımdan kârlı çıkan ve çıkmayan uluslar arasında gerginlik de doğdu. İşte bu nedenlerden dolayı ekonomi tüm insan faaliyetleri arasında en ağır basan, kimi zaman tek faaliyet haline geldi ve kendi amaçlarına yönelik başlı başına bir uygarlık doğurdu.