Emine Hatun’un Katilleri Yakalandı
Zaptiye Nezaretinden verilen ilmühaberin hulâsasıdır:
Üsküdar sakinlerinden Emine Hatun servet ve cimrilikle maruf olarak evinde yalnız başına ikamet eden bir kadınken bir gün evinden dışarı çıkmamış olduğundan ve kendisinin ise her gün gezme alışkanlığı bulunduğundan komşuları merak ederek evi açtırıp eşyasını karma karışık ve kendisini odanın bir köşesinde ölü olarak bulmuşlardır. Durumu hükümete bildirdiklerinde gönderilen tabip, boğularak vefat ettiğini rapor etmiştir. Mezkûr evin arkası bostan olup bostana bakan odanın penceresi kırılarak eve oradan girildiği müşahede olunmuşsa da bostan araştırılıp içinde bulunan sorgulandığı halde bir ipucu ele geçirilememişti.
Geçenlerde Tahir isminde bir bahçıvan ile Dimitri namında bir kasap Şira Adası’na gidecek olan Yunan vapuruna girmek üzere Üsküdar’dan bir kayığa binmişler ve orada dolaşmakta olan gümrük denizcilerinden biri üzerlerine vararak eşyalarım incelediğinde kasapta bir gümüş divit, Tahir’de de yedi parça mücevher bulmuştur. Bunları gümrüğe getirip eşyaların üzerlerinde bulunmasını garipseyerek keyfiyetin araştırılması için İkiliyi Zaptiye tarafına göndermiştir. Sorgulandıklarında evvelâ inkâr sadedinde bulunmuşlar ise de nihayet Kasap Dimitri, ustası Kasap Hristo’nun sandığını kırıp mezkûr divit ile 2600 kuruşunu çaldığını itiraf etmiştir.
Bahçıvan Tahir ise bu eşyaları, önceleri zikrolunan bostanda çalışıp simdi boşta bulunan İbrahim isimli bahçıvanın kendisine verdiğini ifade etmiştir. Bunun üzerine ismi geçen İbrahim de tutuklanıp Sörgulandığında kendisinin daha evvel mezkûr boştanda çalışıp o baktmdan Emine Hafun’un durumunu bildiğini, şimdi açıkta bulunup Tahir’in yanında yatıp kalkmakta ©lduğunu ve aralartnda kadını boğmaya karar verdiklerini söylemiştir, ifadesine göre, ikisi bir gece sokaktan bostana ve oradan eve aşarak kadının yattığı odaya gelmişler, kapısını kapalı bulmuş olmalarıyla kendisini aldatmak için sofada bulunan kediyi bağırtmışlar. Bunun üzerine biçare kadının kapıyı açmasıyla beraber içeriye girip Tahir’in yanında bulunan ip ile Emine Hatun’u boğmuşlar. Sonra yüklükte bulunan gümüş zarf, mercan teşbih, çubuk takımları ve sair bazı e^ya ile 2 saat ve 2500 kuruş kadar parayı almışlar. İbrahim, saatlerle parayı paylaşıp kendisinin yeri olmadığından diğer eşyanın Tahir’de kalmış olduğunu ve sandığı kırdıkları sırada ellerinde bulunan mumun sönüp kendisi yakmaya gittiği cihetle mücevherleri görmediğini beyan etmiştir. Bahçıvan Tahir işe kadının katli strastnda hazır bulunduğunu katiyen inkâr etmekteyse de elinde bulunan eşya, onun da bu çinayette iştiraki olduğunu isbat etmektedir. (Tasvir-i Efkâr, numara: 70, 8 Ramazan 1279 127 Şubat 18631)