Erdoğan:Artık rejim endişelerini gündemimizden çıkarmalıyız
Erdoğan: Cumhuriyetin en büyük başarıları son 13 yılda hayata geçti. Bu dönemde Cumhuriyetimiz en küçük bir kayıp yaşadı mı? Artık rejim endişelerini gündemimizden çıkarmalıyız. Bunları konuşarak birbirimizi yormaya gerek yok
Cumhurbaşkanı Recep Tayyıp Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’nca düzenlenen “Atatürk’ü Anma Töreni”ne katıldı. Erdoğan burada yaptığı konuşmada şu mesajları verdi:
AMAÇ YOK ETMEKTİ: Malazgirt’ten günümüze kadar bin yıla yakın zamandır bu toprakları bizlere vatan yapmak için canlarını feda eden şehitlerimizin her biri bizim gururumuzdur. Avrupa’nın içlerinden Afrika’nın ortalarına kadar uzanan Osmanlı’yı yok etme çabasının son ve nihai hedefi Anadolu’ydu. Amaç bizi Anadolu’ya sıkıştırmak değil, bizi Anadolu’da boğmaktı. Bizi vatansız bırakmak isteyenleri Gazi Mustafa Kemal önderliğinde verdiğimiz o büyük mücadele sayesinde kanımızla, canımızla, yüreğimizle durdurduk. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bu dört ilke, ülke ve millet olarak geleceğimizin üzerinde kurulacağı dört temel sütunu oluşturuyor. Bu ilkelerin hiçbirinden taviz veremeyiz.
BARİYERLERİ KALDIRMA ZAMANI: Elbette son devletimiz Cumhuriyetimize tüm gücümüzle sahip çıkacağız. Aynı zamanda Anadolu’daki devlet varlığımızın 940 yıllık geçmişini de unutmayacağız. Cumhuriyetimizin kuruluş yıldönümüyle birlikte bu topraklardaki devlet varlığımızın yıldönümlerini de coşkuyla kutlamalıyız. Maalesef bugün özel bir tarih okuması yapmamış herhangi birisi neredeyse Anadolu’ya Cumhuriyetle birlikte geldiğimizi sanır. Artık tarihimizle, milletimizle, medeniyetimizle ilgili bariyerleri kaldırma zamanı gelmiştir.
REJİM TARTIŞMALARI SONA ERSİN: Cumhuriyetin ilk dönemindeki hassasiyetleri ve endişeleri anlıyorum. Bu endişelerin ürünü olan pek çok uygulamanın Cumhuriyetin benimsenmesi ve güçlenmesi sürecini uzattığını da kabul etmek durumundayız, ama artık bunları geride bırakmamız gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti 92 yıllık tarihinin en büyük başarılarını son 13 yılda hayata geçirmiştir. Peki bu dönemde Cumhuriyetimiz en küçük bir kayıp yaşadı mı? Böyle bir tehdide maruz kaldı mı? Öyleyse artık rejim endişelerini gündemimizden çıkarmalıyız. Bunları konuşarak birbirimizi yormaya gerek yok. Artık geleceğe kilitlenme zamanıdır. Uzun yıllar boyunca bu endişeyi kendisine siper ederek ülkenin ve milletin adeta kanını, iliğini sömüren milleti, tahkir ederek vesayet düzenlerini sürdürmek isteyenlerin foyası ortaya çıktı.
REFORM ÇAĞRISI: Ne diyor Gazi, “İdareimaslahatçılar esaslı inkılap yapamaz.” Öyleyse artık idareimaslahatçılığı bir kenara bırakalım. 1 Kasım Türkiye’nin önünde 4 yıllık bir istikrar ve güven dönemi açtı. Bu dönemi yeni anayasa başta olmak üzere ülkemizin ve milletimizin ihtiyaçlarını karşılayacak reformların hayata geçirildiği bir dönem haline getirelim. Hiçbir şeyi konuşmaktan, tartışmaktan çekinmeyelim.
“FIRAT’IN BATISINA KİMSE GEÇEMEZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütü PYD’nin Suriye’deki faaliyetleri için “Fırat’ın batısına kimse geçemez, bu konuda çok kararlıyız” dedi
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün G20 Liderler Zirvesi’nin gerçekleştirileceği Antalya’da incelemelerde buldu. Erdoğan, Cerablus özelinde terör örgütü DAEŞ’e karşı ortak kara operasyonunun gündemde olup olmadığının sorulması üzerine şöyle konuştu:
Türkiye’nin, gerek kendi başına, gerek kolektif olarak, ortak koalisyon güçleri olarak attığı ve atacağı adımlar var. Şu anda İncirlik’te konuşlanmış olan birçok uçak var, bu koalisyon güçlerinin orada konuşlanmasıdır. Diğer yerlerde de gerekirse o üslerimizi de kullanabilme şansları olacak. Bu konuda kararlıyız, bu kararlılığımızı ortaya çok açık, net koyacağız.
Sayın Obama ile de yaklaşık 45 dakika süren, salt bu konuyla ilgili görüşmemiz oldu. Çünkü, DAEŞ terör örgütüne karşı oluşturacağımız ve oluşturduğumuz koalisyon güçlerinin tavrı çok çok önemli. Ama çevredeki ülkelerin de özellikle ‘DAEŞ’i vuruyoruz’ diyerek gidip sivilleri vurması, diyelim ki Bayır Bucak Türkmenleri’ni vurması hoş karşılanabilecek bir şey değildir. Bunu özellikle kendilerine de hatırlattık.
Terörden arındırılmış bölge konusunda dost ülkeler de artık bu noktaya doğru gelmeye başladılar. Uçuşa yasak bölge konusunda, kara operasyonu konusunda vesaire, onda da olumlu gelişmeler var, bunu görüyoruz. Çünkü, bu da kabullenilmiş durumda.
Halep’te ne oluyor ne bitiyor, en iyi biz biliyoruz. Halep’te Türkiye ile akrabalık bağı olan insanlar yaşıyor. Fakat Cerablus olayı, Azaz konusu bunlar çok stratejik konular. Nitekim Fırat’ın batısına geçme noktasında kararlılığımızı biliyorsunuz. Fırat’ın batısına kimse geçemez, bu konuda çok kararlıyız. Geçenlerde teşebbüs ettiler, gereği de yapıldı. Bu konudaki hassasiyetlerimiz, bundan sonra çok daha farklı şekilde devam edecektir. Bunu da milletimin, tüm dünyanın bilmesi lazım.