eyrüsefer

eyrüsefer, bir gemi ya da uçağı pozisyon, yön zaman ve mesafe çözümleri ile bir yer­den ötekine götürme işlemidir.

İlk kullanılan seyrüsefer yardımcısı, hem denizciler hem de havacılar için Kutup Yıl­dızı olmuştur. Bugün bile yön ve yer bulma­da kullanılmaktadır. Ufukların ardında yeni toprak, insan ve servet arayan cesur denizci­ler ise kutup yıldızının yanısıra yol gösterme­leri için yanlarında kuş taşırlardı.

Denize açıldıktan bir kaç gün sonra bu kuş­lardan birini salarlar, kuş geriye doğru uçar­ken çıkış noktaları ile yaptıkları rota arasın­da, kuşun uçuş yönüne göre düzeltmede bu­lunurlardı. Daha sonraki günlerde salınan kuşlar yükseklere çıkıp tekrar geri dönerse, bu, etrafta kara olmadığını gösterirdi. Bu yöntem, kuş ileride bir noktaya doğru uça­na kadar uygulanırdı. İleriye doğru uçan kuş karanın o yönde ve yakın olduğunu belirtir­di.

1519’da Macellan dünya turunu tamamla­dığında, seyrüsefer yardımcıları çoğalmaya

 

 

ve gelişmeye başlamıştı. Gemisinde küresel bir dünya haritası, manyetik pusula saat ve parakete (geminin 50—100 m arkasından çe­kilen surat ölçme aleti) vardı ve o zamanın en gelişmiş seyrüsefer yardımcıları idi bun­lar. Çağdaş bilimsel araştırmalar, Galileo’ nun fizik, matematik ve astronomi araştır­malarından yararlanarak gelişmiştir. 1860’da Galileo, teleskopu bulmuş ve yıldızların ha­ritasını çizmişti.

Pusulanın geliştirilmesi ile gerçek kuzey (Dünyanın fiziksel kuzeyi) ile manyetik ku­zey (Dünyanın manyetik gücünden dolayı pusulaların döndüğü yer) arasındaki fark be­lirlendi. (Şekil 1)

Bu iki nokta, aslında coğrafik olarak yakın olmakla birlikte aynı yerde değillerdir. Üste­lik gerçek kuzey her zaman aynı yerde oldu­ğu halde, manyetik kuzey dünya üzerindeki manyetik kuvvetlerin etkisi ile yavaş yavaş kaymaktadır.

Il’ci Dünya Savaşı ile geliştirilen elektronik teknolojisi, seyrüsefere yeni boyutlar kazan­dırdı. Radyo, anında meteorolojik bilgi ve seyrüsefer planlamasında kullanılmak üzere monte edildi. Gemi havadan karaya muha­bere geliştirildi, radyo yön bulucuları, sonar, LORAN (long Range Navigation)

Uzun yol seyrüsefer aygıtları, artık denizci ve havacılara, yüzlerce mil öteden yerlerini tam olarak saptama olanakları getirmişti. Uçaklardaki ilk seyrüsefer yardımcılarından biri olan radyo alıcıları, 1927’de servise ko­nan (R/R Radio Range) Uzun bacaklı yayın istasyonları ile yön bulup çizilmesi için kul­lanılırdı. Dört anteni olan bu vericiler, aynı anda yaptıkları yayın sonucu, birbirlerine gi­rişim yaparlar ve bu girişimler ana yönlerde birer vınlama olarak duyulurdu. Bu yanlama­lardan herhangi birini yakalayan uçak, bu vınlamayı devamlı izleyerek istasyonun üze­rine varabilirdi. Artık devrini kapamış olan R/R ler kullanılmamaktadır.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*