Genel

Göğü elimizle bina ettik. Onu genişleten de biziz

allah

Göğü elimizle bina ettik. Onu genişleten de biziz

GÖK BİLİMİ

GÖK BİLİMİ

.

Zâriyat Sûresi- 47
İlim dünyası, 15 milyar sene öncesinden ulaşan bir haberle fırtınaya tutuldu.

NASA’nın uzaydaki kozmik fon radyasyonunu araştırmak üzere fırlattığı COBE uydusu, çok, ama çok uzaklarda, zigot halindeki galaksi kümelerinin mikrodalga haritalarını yeryüzüne gönderdi. Bunlar, kâinatın doğumundan hemen sonra çekilmiş resimlerden başka birşey değildi.

Zamanın ve mekânın başlangıcından 300 bin sene sonrasını görüntü-
Şimşek

leyen haritalar, fizik dünyasında bir “Büyük Patlama” ya yol açtı. Tıpkı Big Bang’da kâinatın “Ol” emrine teslim oluşu gibi, bu haber karşısında da ilim, o emrin sahibine teslimiyetten başka bir çare bulamıyordu.

Araştırmayı yürüten ekibin lideri George Smoot, “Bu manzaraya baktıkça Allah’ı görür gibi oluyoruz” derken, Santa Cruz Üniversitesi’nden Joel Primack, bu haritaları God’s Hadwriting (Allah’ın elyazısı) olarak tarif ediyordu. Alman televizyonları

ise, komünizmin geçen yıllarda ki çöküşü ile bu olay arasında bir paralellik bulmakta gecikmedi ve haberi, “ateizmin çöküşü” şeklinde duyurdu.

COBE uydusunun gönderdiği haritalar, Big Bang teorisi ile ilgili olarak yapılan hesaplara göre bulunması gereken şeyin ta kendisiydi. 1965’te bundan bir adım öncesi keşfedilmiş, 15 milyar sene önce kâinatın “Ol” emri karşısında attığı varoluş çığlığının yankısı, mikrodalga radyasyon halinde işitilmişti ve bu son derece pürüzsüz bir radyasyondu.

İlim dünyası, bir de galaksilerin kurulmaya başladığı dönemden kalma bir-şeyler bulmayı umuyor ve kâinat ömründe 300 bininci sene civarına rastlaması gereken bir safhayı gözleriyle görmek istiyordu.

Uydu haritaları, merakla başını gökyüzüne dikip, kâinatın tarihini okumaya çalışan insanlığa yüzyılın en büyük hediyelerinden birini verdi.Berkeley Üniversitesi astronomlarından Joseph Silk, “Zincirdeki eksik halkayı bulduk. Artık Big Bang teorisinin itiraz edilecek hiçbir yanı kalmadı” şeklindeki sözleriyle heyecanını dile getirirken, bu teorinin muhaliflerinden Princeton’lu David Spergel, mağlubiyeti açık yüreklilikle itiraf ederek, “Artık biz öldük” diyordu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir