Haber | İŞLE TOPLANAN ENERJİ | Haber

Haber | İŞLE TOPLANAN ENERJİ | Haber

İSLE TOPLANAN ENERJİ
Güneş eperjisi çoğunlukla, temiz enerji olarak bilinir. Gerçekten de güneş kol-lektörleri, en küçük kirletme izi bırakmadan, Güneş ısısını hava ya da suya aktarırlar. Ya da fotovoltaik piller ile doğrudan elektrik elde edilir. Ancak, yeni bir güneş enerjisi elde etme yöntemi olan SPHER (Small Partide Heat Exchange Receiver-Küçük Parçacık Isı Değişimi Alıcısı) sisteminde, Güneş’ten toplanan ısının kullanımında is (kurum) kullanılıyor.

Kaliforniya Lawrence Berkeley Labo-ratuvar’ında, fizikçi Arlon Hunt tarafından tasarımlanan SPHER, 1.65 m. yüksekliğinde 1.30 m. çapında ve alt tarafında penceresi olan metal bir silindir. Cihazın altında yer alan ayna düzeni, güneş ışığını odaklayarak bu pencereden geçiriyor. Cihazın içine döşenmiş borularda, hava ile karışarak siyah bir duman halini alan karbon parçacıkları bulunuyor. Bu siyah duman, odaya giren odaklanmış güneş ışınlarının yaklaşık tüm enerjilerini topluyor. Karbon parçacıkları ısılarını, içinde asılı .halde bulundukları havaya aktarıyorlar. Böylece, genişleyen hava, bir elektrik jeneratörünün türbinini döndürüyor. Partiküller ise, karbondioksit haline dönüşüyorlar.

Hunt, karbon parçacıktan güneş enerjisinin hemen hemen tümünü topladıklarından odanın duvarlarına çok az güneş ışığı ulaştığını, dolayısıyla bu bölü-mün, klasik güneş kollektörlerinde kullanılanlara oranla daha hafif ve daha ucuz malzeme ile yapılabileceğini söylüyor. Fizikçiye göre, SPHER ile sağlanan maksimum kuramsal etkinlik (% 43), halen kullanılan geniş boyutlu güneş kollektörlerine (%| 36) ve petrol yakıtlı santrallere oranla daha fazla. Ticari boyutta bir SPHER sisteminin yapım ve işletme giderleri he-saplanamamakla birlikte Hunt, diğerlerine kıyasla daha düşük olacağı kanısında.
DİSCOVER’dan
telerini artırmakla birlikte mikrop öldürücü etkiye de sahiptir. Dolayısıyla, bu iki gazın arka arkaya uygulanmasıyla, enzimlerin giderilmesi ve mikropların öldürülmesi gerçekleştirilebilmek-tedir. Kükürtdioksit gazı, pratik ve kolay uygulanabilirliği bakımından bazı gıdaların korunmasında kullanılır. Ancak, bu gazın uygulanmasından hemen sonra, kullanıldığı ortamdan alınması gerekir. Aksi halde gıda maddesinde belirgin bir sülfür tadı oluşmaktadır. GASPAK metotunda daha sonra, gıda maddesinin bulunduğu sistemden steril hava geçirilerek, gaz kalıntılarının ortamdan alınması sağlanır. Metodun en son safhasında, gıda maddeleri, içinde steril hava, azot gazı ya da belli oranda karbondioksit, karbortmonokslt ve haVa bulunan,
gaz geçirgenliği olmayan plastik ambalajlara uzun süreli saklanmak üzere konur.

Prof. Kramer, bu yöntemle korunan soyulmuş patatesin, 18 ay sonunda taze görünüşüne koruduğunu, doku yapısında ve tadında İse, çok az değişmeler olduğunu belirtmiştir. Benzer çalışma, mantar, dilimlenmiş şeftali, elma ve et için yapılmış, bu gıda maddelerinin fiziksel, kimyasal ve duyusal özellikleri kontrol edilerek, uzun süre bozulmadan saklanabildikleri gözlenmiştir. Yöntem başlangıçta, oksijenin gedirilme-si için yapılan vakum işlemi sırasında dokusu bozulmıyan -4atı gıda maddeler) için başarıyla uygulanırken, daha az dayanıklı doku yapısına sahip gıda maddelerine de ly! sonuç vermektedir.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*