Hazret-i Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz, bütün milletlere peygamber gönderilmiş olduğundan İslâm dinine davet için Hicretin yedinci yılı muharrem ayında birer davet mektubu yazdırıp onları mühürledikten sonra, birer elçi ile çevredeki hükümdarlara göndermişti. Bu mektublar, Necaşi denilen Habeş Hükümdarı “Ashane”ye, Mısır Hükümdarı “Mukavkıs”e, Doğu Roma İmparatoru “Hirakl”e, Şam meliki olup Hirakl’in bir valisi hükmünde olan “Haris”e, Yemame Meliki Hıristiyan Ali oğlu “Hevze’ye, İran Hükümdarı “Hüsrev Perviz”e ve başkalarına hitab edilerek yazılmıştı.
152- Necaşi, Hazret-i Peygamberin mektubunu alır almaz öpüp yüzüne gözüne sürmüş ve Habeşistan’a hicret etmiş bulunan Hazret-i Cafer’in huzurunda İslâmiyeti kabul etmişti. Mısır Hükümdarı da Hazret-i Peygamberin elçisine hürmet etmiş ve peygamberimize dört cariye ile Düldül admdaki meşhur katırı hediye olarak göndermişti. Bu cariyelerden biri “Mariye” (radıyallahu anha)dır ki, PeygamberEfendimizin İbrahim adındaki oğlu bundan doğmuştur. Rum Kayseri de birçok hediyeler göndermiş; fakat kavminden çekindiği ve saltanatına düşkün olduğu için müslüman olamamıştı. Haris ise, Peygamberin mektubunu yere atmış olduğundan peygamberin duası ile az soma kahrolup cehenneme gitmiştir. Yemame Meliki de; “Hazret-i Peygamber beni kendisine Başvezir yaparsa müsülman olurum, değilse kendisi ile savaşırım,” diye terbiyesizce hareket ettiğinden az soma helâk olmuştur. Acem Hükümdarı da, mektubu alır almaz parçalamış olduğundan peygamber Efendimiz şöyle dua etmişti: “Allah’ım! O benim mektubumu nasıl par- çaladıysa sen de onun mülkünü öyle parçala!..” Az soma İran devleti parçalandı, büsbütün sönüp İran ülkesi müslümanlarm eline geçti.
Hazret-i Peygamberin Hükümdarları İslâm Dinine Davet Etmesi
20
Mar