HEPARtN i. (fr. héparine’den). Bütün memeli hayvanların dokularında bulunan ve kanın pıhtılaşmasına engel olan madde, t
— ansİkl. Heparin bir mükopolisakarittir. Büyük ölçüde sülfürik kökleri ve yüksek derecede elektronegatif yük taşır. Hayvanların karaciğerinden elde edilir. Sentetik yoldan henüz yapılamamıştır. Damar tıkanmalarında geniş çapta kullanılmaktadır, in vitro (tüp içinde) ve in vivo (canlıda) kanın pıhtılaşmasını önler veya azaltır. Esas itibariyle trombin’in fibrinojen ve tromboplastin’İn protrombin üstündeki etkisini önler. (Bk, pihtilaşma.) Vücuda girer girmez etkisini gösterir, ama bu etki çabuk geçer; çünkü böbrekten süzülerek atılır. Protamin sülfat kullanılırsa tersinir. (L)
HEPARİNOYİT i. (fr. héparinoïde’àen). Kimyasal yapısı ve pıhtılaşmayı önleyici etkisi heparin’e benzeyen madde. (Sentez yo-luyle elde edilen pek çok heparinoyit madde üstünde çalışılmıştır.) [l]
HEP AT. Mİt. Hurri asıllı hitit baştanrı-çası. Fırtına tanrısı Teşup’un yardımcısı. Boğazköy Yazılı kayamdaki hitit panteonunun kadın tanrılarının başında, Teşup’un karşısında bir panter üzerine binmiş olarak tasvir edilmiştir. Çivi yazılı metinlerde A-rinna şehrinin Güneş tanrıçası olarak geçen tanrıça ile Hurrilerin Hepat’ı aynı tanrı kişiliğini temsil ederler. Arinna şehrinin Güneş tanrıçası her ülkenin anası babası, adaletin koruyucusudur. Tanrıların kurbanlarını paylaştırır, şikâyetleri dinler ve ülkelerin sınırlarını tayin ederdi.
Tanrıçanın sembolü bilinmiyor. Hepat kültünün merkezi, Kizzuvatna’daki Kumamı (Kappadokia Komana’sı) idi. Ancak bu şehirden başka daha birçok şehirde Hepat’a saygı gösteriliyordu. Hitit devletinin yıkılmasından sonra Hepat kültü de ortadan kalktı ve onun yerini, daha Hattuşil IÏI zamanında revaç bulmağa başlayan Samuhali Iş-tar aldı, (m) •
HEPATEKTOMİ i. (fr. hépatectomie’Ğtn). Karaciğerin bir parçasının ameliyatla çıkarılması. (l)
HEPARtN i. (fr. héparine’den).
20
Şub