Hz. Musa (A.S.), Tür dağında Cenâb-ı Haktan niyaz etti: «Yâ Rabbi! Acaba Cennette” yoldaşım, arkadaşım, komşum kimdir?». Cenâb-ı Hak:— Yâ Musa! Falan kasabada kasablar içinde çokgenç bir kasab vardır. O senin Cennette arkadaşındır, buyurdu.Musa Peygamber yola çıktı, o memlekete vardıkasabı aradı, buldu. Bir müddet dükkânda oturdular,halbuki, genç kasab evvelce Hazret-i Musa’yı görmeden imân etmiş, onun ümmetinden olmuştu. Hazret-iMusa’yı hiç tanımıyordu. Sonra, kasab, Hazret-i Musa’yı o gece evine aldı, misafir etti. Kasab, yüzü nurlu, çok yüksek ve pek güzel misafirinden çok memnunidi. Sofraya oturdular. Genç kasab, yemeğe başlamadan evvel, yüklükte duvarda asılı olan büyük zenbilialdı, yere indirdi, içinden iki büklüm olmuş, başı dizlerine, çenesi göğsüne düşmüş bir ihtiyar kadın çıkardı. Bir küçük çocuk gibi yedirdi, içirdi, besledi, sonraihtiyar kadım tekrar bezlere sarıp zenbile yerleştirdi,duvara âsdı. Fakat bu arada ihtiyar kadının dili vedudağı deprenir – deprenir, mırıl m ini mırıldanır, birşeyler söylerdi, lâkin ne dediği anlaşılamıyordu.Hazret-i Musa sorda (Oğlum bu ihtiyar kadın senin neyindir?) dedi.Kasab, «Bu kadın benim velinimetim, sevgilianamdir. Kalkıp oturmağa, yiyip içmeğe takati yoktur. Sabah — akşam ben bakanm, kaldırırım temizlerim, yediririm, içiririm, elimden geldiği kadar hoş tutmağa çalışırım» dedi.Hazret-i Musa (Oğlum, annene yapmış olduğun buhizmetinden çok memnun oldum, lâkin merak ettim,neye onu zenbille duvara asıyorsun?) buyurdu.Kasab, «Efendim, evvelce yerde- yatakta yatıyordu. Bir gün ben evde bulunmadığım zaman, kapıyadoğru yuvarlanmış, onun için şimdi duvara asıyorum,kendisine bir zarar gelmesin diye böyle düşündüm»dedi.Hazret-i Musa, (Oğlum, annene hizmet ederkenonun ağzı dudağı oynar, bir şeyler söyleniyordu. Şüphesiz ki senin yaptığın hizmetten memnun olup duâediyordu. Ne diyordu?» dedi. Kasab:— «Yâ Rabbi, ben oğlumdan hoşnut ve razıyım,sen de razı ol. Yâ Rabbi, şahit ol, ben analık hakkımı— bahusus verdiğim südü, evlâdıma helâl ettim. YâRabbi, yann âhirette şen, benim oğlumu Cenneti âlâda Peygamberimiz Hazret-i Musa (Aleyhisselâm) arefik eyle — yoldaş eyle» diye duâ ediyor dedi.Hazret-i Musa, (Ben Musa Kelimullahım, Tür dağından geliyorum, beni sana Cenâb-ı Hak gönderdi.Çünkü ben Cenâb-ı Hakka, Yâ Rabbi benim cennettehas yoldaşım kim olur diye sual ettim de, Cenâb-ı Hakbana (Git falan memlekette bir genç kasabtır) buyurdu. Sana müjdeler olsun. Sen anana yaptığın hizmetinden dolayı Allah-ü Teâlâ senden razı oldu ve ananın duası sayesinde seni bana Cennette arkadaş – yoldaş ve komşu etti) buyurdu.İZÂH VE AÇIKLAMA: tİşte, anasını başına tâç edenlerin hakkı Cennethayatıdır. Anasına âsi olan bedbaht evlâdm hakkı daalevli bir Cehennem ateşidir.Hikâyeden ibret alan evlâdm canı Cennete vâsılolsun. Peygamberlere nasıl komşu olunduğunu hiçunutmasın. Böyle akıllı evlâd dostlar ve Müslümanlar başına olsun. Âmin!..
Hz. Musanın Cennet Arkadaşı
16
Ara