Hz. Peygamberimizin Kızı Fatıma ya Daima İrşadı
Abdullah b. Ömer (R.A.) şöyle söylemiştir:
— Bir defasında sevgili Peygamberimiz, biricik
kızı Fâtımetüz – Zehra (R.A.) nın evine teşrif edip, şeref
vermişlerdi. Fakat, Resûlullah, sevgili kızının evinin
kapısından içeriye girmeyip, gerisin geriye dönmüşler.
Hz. Fâtıma (R.A.), sevgili babasının böyle içeriye
girmeyip geriye dönmesine çok üzülmüştü. Bu durumu
muhterem kocası Hz. Ali (R.A.) Efendimize anlattı.
Hz. Ali (R.A.) Efendimiz, hemen Resûlullah’m yanma
gidip durumu ona arzedip, kapıdan dönüşlerinin
hikmet ve sebebini sordular.
Resûlullah (S.A.V.), Hz. Ali (R.A.) Efendimize
buyurdu ki:
— Yâ Ali! Ben, Fâtıma’nın kapısmda öyle bir perde
gördüm ki, üzerinde bir çok süsler, nakış ve desenler
vardı. Ondan hoşlanmadığım için geri döndüm.
Kızım Fâtıma’nın dünyaya karşı meyli olduğunu görür
gibi oluyorum. Böyle aşın, fazla süsler faydasız
şeylerle israf gerçek Allah kullarının işi değildir.
Hz. Ali (R.A.) durumu gidip sevgili hanımı Hz.
Fâtıma (R.A.) validemize bir bir anlattı. Hz. Fâtıma
validemiz muhterem kocası Hz. Ali (R.A.) Efendimizi
tekrar Resûlullah’a gönderdi: Sevgili babam ne
emir buyururlarsa onu hemen yerine getireceğim.
Git durumu öğrenip geliver diye, Hz. Ali (R.A.) den
rica etti. Hz. Ali gidip sevgili Peygamberimizden sordu.
Resûlü Ekrem (S.A.V.):— Yâ Ali! Git, kızım Fâtıma’ya söyle. O perdeyi
çok ihtiyaç ve sıkıntı içinde bulunan falanca kimsenin
evine hediye olarak göndersin, buyurdular.
Hz. Ali, evine gidip sevgili zevcesine bildirdi. Perdeyi,
Resûlullah’m söylediği fakire hediye ettiler.
ÎZÂH VE AÇIKLAMA:
Ey âhiret saadeti isteyen- kardeşim! Sevgili Peygamberimizin
biricik kızı Hz. Fâtıma (R.A.) ya karşı
o kadar sevgisi vardı ki, bu hadise onun bir delilidir.
Muhterem kızma bir an bile irşadım, vasiyetini söylemeden
bırakmıyor» Kızım Fâtıma’nın dünyaya karşı
sevgisi olduğundan korkuyorum, buyurmuşlardır.
Peygamber âilesine yakışan, dünyaya karşı sevgi beslememekti.
Dünyayı seven, âhireti bulamaz. İşte bu gerçekleri
sevgili kızma hiç vakit kaybetmeden söyledi.
Gel kardeşim! Allah için olsun biraz kendimize
gelelim!. Kendimize acımıyorsak, evlâdımıza bari acıyalım!.
Kendimiz ateşte yanarsak, evlâdımızı olsun
yakmıyalım!. Onlar üzerinde dinî terbiyemizi esirgemiyelim.
Yavrularımızın sadece maddesiyle, maddî
ihtiyaçlariyle uğraşıp mânâlarını1 unutmayalım!.
îşte kardeşim, Peygamberimizin bu çocuk yetiştirme
sünnetini biz de kızlarımızda tatbik edelim. Çocuklarımızın
saâdeti bu şekilde elde edilecektir. Onların
saâdeti bizim saâdetimizdir, bunu çok iyi bilelim.
Peygamberimiz bizlere her hususta örnek olduğu
gibi bu husustş., evlât yetiştirmek hususunda da
en güzel örnek olmaktadır. Sakın unutma evlâtlarımıza
sahib çıkalım ve cennete uçalım.