İlim mi, Amel mi?
İzzeddin bin Abdüsselam, gençliğinde, Şam’daki Dımışk Camii’nin yamnda odalardan birinde kalıyor, ilim öğrenmeye gayret ediyordu. Bir gece rüyasında, bir zat, kendisine: “ya İzzeddin! Sen ilim mi istersin, amel mi istersin” diye sordu. İzzeddin bin Abdüsselam da: “ben ilim isterim.
Zira ilim beni amele götürür. Halbuki amel, kişiyi ilme götürmez” cevabım verdi. Bu rüyadan sonra, İzzeddin bin Abdüsselamda, öyle bir ilim aşkı ve çalışma şevki meydana geldi ki, kendini bütünüyle ilme verdi. Kısa zamanda pek çok kitap okudu. İlimde üstün bir paye sahibi oldu.