İSTİBDAT DÖNEMİ, Osmanlı İmparatorluğunda Abdülaziz zamanında 1870’ten sonra başlayan ve özellikle il. Abdülhamid zamanında Mec- lis-i Mebusan’ın süresiz tatilinden II. Meşrutiyet’in ilanına dek süren mutlakiyetçi yönetimi dile getiren terim. 30 yıl süren II. Abdülhamid’in istibdat yönetimi boyunca temel ve siyasal hakları yoketmek için yeni kanunlar çıkarılmadığı gibi varolanlar da kaldırılmadı. Ne ki tüm erk
- Abdülhamid’in elinde toplandı ve onun “iradesi” hertürlü yasanın ü- zerinde sayıldı. II. Abdülhamid, halkın çok saf, büyük çocuklardan o- luştuğu ve halkın zihnini zehirleyecek herşeyin ondan uzak tutulması gerektiği yargısıyla herşeyden önce basına ağır bir sansür getirdi. Yayımlarına izin verilen gazetelerin sahiplerine ve yazarlarına özel çıkarlar sağlanarak yönetimi övücü yazılar yazdırıldı. Mizah gazetesi ve karikatürler de yasak edildi. Çünkü II. Abdülhamid’e göre OsmanlI – Çarlık Rusyası savaşının nedeni Karagöz gazetesinde yayımlanan ve Osmanlı Devleti’ni aslan. Çarlık Rusyası’nı ayı olarak gösteren bir karikatürdü. Basın özgürlüğüyle birlikte toplanma özgürlüğü de kaldırıldı. Devlet yöneticilerinin birbirleriyle görüşmeleri kısıtlandı. Düğün, ziyafet gibi özel toplantılar bile denetim altına alındı. Ülkedeki dış devlet temsilcilerinin yerli halkla ilişki kurması yasaklandı. Devlet erkinin simgesi Yıldız Sarayı oldu. Bu saray, II. Abdülhamid’in ikametgâhı olduğu gibi, devlet yönetiminin de merkeziydi. Sarayda devletin idare, maliye, askerlik, mülkiye, eğitim, din ve dışişleri gibi önemli hizmetlerini görmek ve denetlemek için daireler kuruldu ve başlarına
- Abdülhamid’e danışmanlık yapacak güvenilir kimseler getirildi. Zaten tüm devlet dairelerine atamada padişaha bağlılık basta olmak üzere iftiracılık, dalkavukluk ve rüşvet en geçerli yollardı. II. Abdülhamid’in istibdat yönetiminin en çarpıcı örgütlenmesi ise hafiyelik örgütüydü. Resmi hafiye örgütü Zab- tiye Nezareti’ne bağlıydı. Fakat bu
II. Abdülhamlt |
örgütün dışında da herkes hafiyelik yapmakta özgürdü. Herkes ve herşey hafiyelik konusuydu. Aile toplantıları, bayram ziyaretleri, cenaze törenleri gözetleme konusuydu. Hafiyeler gözetleme sonuçlarını Saraya jurnal denen raporlarla bildirirdi. Jurnalcılar arasında her düzeyden ve rütbeden kimseler bulunurdu. istibdat döneminde Bâb-ı Âli, sadrazamlık ya da hükümet mekanı olarak kalmakla birlikte, gerek Kanun-u Esasi’deki (Anayasa) gerekse geleneksel yetkilerden yoksun bırakıldı. Sadrazamlar güçten yoksun, silik birer kişilik durumuna geldi ve istibdat dönemi boyunca 26 kez değişikliğe uğradı. Mahkemelerin bağımsızlığı ve yargıç güvencesi ilkeleri bir kenara kondu ve yargıçların ve savcıların seçimlerine ve mahkemelerde görülen davalara saray doğrudan etki yapmaya