Genel

İSTERİ, Bk. HİSTERİ

İSTERİ, Bk. HİSTERİ,

başladı. Askerlik kademelerinde a- tamalar Bâb-ı Âli’nin dışında Padi­şah iradesiyle yürütüldü. Her türlü askersel birliğin hareketi Padişah’ın iznine bağlandı. Maliye, askerlikle ilgili akımlar Saray’ın sürekli dene­timine kondu. Okulların ders cet­velleri Sarayca düzenlenir oldu. II. Abdülhamid’in Bâb-ı Âli’ye karış­ması o düzeye ulaştı ki, Nazırlar a- tanırken Sadrazam’a haber bile ve­rilmezdi. İstibdat döneminin sonla­rında Sadrazamlığa getirilenlerden padişaha sadakat belgesi alınması usul oldu. Aynı zamanda Halife o- lan II. Abdülhamid zamanında Bâb-ı Âli gibi Şeyhülislâmlık makamı da önceleri sahip olduğu göreceli ba­ğımsız konumunu yitirdi; işlerine Saray’ın dolaysız karışımı başladı. Anadolu, Rumeli kazaskerlerinin ve İstanbul kadısının baktığı davalar­da verilen hükme karsı tarafların Şeyhülislâm’a başvurarak davaların yeniden görülmesini isteme usulü kaldırıldı. Medrese öğrencilerinin toplantı yapmaları yasaklandı. Ka- nun-u Esasi’nin olağanüstü mahke­meler ve adalet komisyonları kuru­lamayacağı yönündeki hükmü yok sayılarak Yıldız Sarayı’nda hafiye- lerin jurnallerini yargılamak için ö- zel soruşturma komisyonları ve mahkemeler kuruldu. Can, mal, na­mus dokunulmazlığı ayaklar altına alındı. Engizisyon mahkemelerini andıran bu yargılamalarda suçlu – suçsuz birçok insan ağır işkencele­re uğratıldı. 1908’de II. Meşrutiyet’in ilanıyla birlikte istibdat dönemi de son buldu. (Bk. MUTLAKİYETÇİLİK

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir