i. (ar. vuiüh, açıklık’tan isttzâh). Esk. Herhangi bir konuda açıklayıcı bilgi isteme, açıklama isteme: İstanbuldan bu uzaklaşmaları kendilerini neticesi şüpheli bir seyahate düşecekmiş gibi bir telâşla yanlarındaki kimselerden istizaha kalkışırlar. (H. R. Gürpınar). || Mecliste açıklanması istenilen soru. Gensoru: Efendiler, kuvvetlerimiz Kütahya’ya girerken, ben de, Mecliste bazı mebuslar tarafından istizaha çekilmiş bulunmuyordum (Atatürk). || İstizah etmek, sorulan soruya açıklayıcı bilgi istemek. ♦ Istizahen zf. Esk. Bir işin açıklanmasını isteyerek,
İSTİZAH
10
Eki