İTAL YA’DA ÜC YÜZ YILIK TÜRK KÖYÜ
Türkiye’den yüzlerce kilometre uzakta Türkçe bilmeden, Türkiye’yi hiç görmeden, “biz Türk’üz” diyebilen bir halk… Osmanlı bayrakları, hilalleri ve evlere asılan Türk bayraklarıyla donatılmış bir şehir… Bütün bunlar İtalya’nın Moena bölgesindeki Rione Turchia’da, bilinen ismiyle Türk
Tarihimizde kahramanlara sık rastlanır. Şan ve şöhret endişesinden uzak, maddi çıkar peşinde olmadan ser veren bu yiğitler, tarihin hafızasında derin izler bırakmışlardır. İşte bunlardan birisi de Batıkların El Turco dediği kahraman bir Osmanlı askeriydi.
Osmanlı Beyliği, küçük bir aşiretken kısa sürede inkişafını tamamlayarak denizlere ve karalara sığmaz olmuştu. Zamanla Türk akıncılarının geçemeyeceği kale yapılamaz oldu. Osmanlı cengâverleri Avrupa üzerinde adı sanı bilinmeyen pek çok yere İslâm sancağını diktiler. Fakat gün geldi Osmanlı Devleti de fethettiği yerlerden çekildi. Tıpkı bereket saçan suların, ovalardan çekilmesi gibi…
Yeniçerilikten El Turco ya
Tarih 1683 yılını gösterdiği sırada cihan mühim bir hadiseye şahit oluyordu. Serdar-ı Ekrem Merzifonlu Kara Mustafa Paşa kumandasındaki Osmanlı ordusu, Avrupa’nın kalbi Viyana yı muhasara etmiş fakat muvaffak olamamıştı.
332 sene önce vuku bulan bu savaşta, rivayete göre donmak üzere olan bir yaralı yeniçeri, İtalya’da küçük bir köy olan Moena’ya sığınır. Köylüler askere yardım etmek istemezler. Ancak bir kadın ona sahip çıkıp yarasını tedavi eder.
Uzun bir süre köyde kalan yeniçeri, sebat ve metaneti sayesinde kendini ve Osmanlı âdetlerini yöre insanına sevdirir. Köylüler ona E1 Turco” ismini verirler. El Turco kendisine nezaket ve hürmetle muamele eden şefkat sahibi kadınla evlenerek bu köyde yaşamaya başlar.
Başka bir rivayete göre de bu yeniçerinin köye gelmesi şöyle olmuştur؛ İkinci Viyana Muhasarası sırasında, her ne sebeple ise Merzifonlu Kara Mustafa Paşa tarafından yeniçerinin idam edilmesi emredilir. Değerli bir yiğidin heba olmasına gönlü razı olmayan yeniçeri ağası ise Balaban’ın kaçmasına yardım eder.
Mehmed (16484687) ve Veziriazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa zamanında mühim başarılar elde etmiş bir istihbarat subayıdır. Rus, Alman ve İtalyan lisanlarına vâkıf olan Balaban; Venedik, Roma, Berlin ve Viyana gibi Avrupa’nın birçok ülkesine seyahat etmiştir.
Bu Yeniçeri Kimdir?
İsmi Hasan olan yeniçeriye, akranlarına göre iri yarı ve cengâver olduğu için “Balaban” lakabı verilmiştir. Balaban, Sultan Dördüncü
Mehmed (16484687) ve Veziriazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa zamanında mühim başarılar elde etmiş bir istihbarat subayıdır. Rus, Alman ve İtalyan lisanlarına vâkıf olan Balaban; Venedik, Roma, Berlin ve Viyana gibi Avrupa’nın birçok ülkesine seyahat etmiştir.
Haksızlığın Daima Karşısında Durdu
Sığındığı köyde, başında sarığı ve belinde kılıcıyla Osmanlı hayatını devam ettiren yeniçeri, çalışkanlığıyla kısa sürede Moena köyünün en zengini olur. Bir gün El Turco ailesiyle huzurlu ve sakin bir hayat sürerken, haraç almak üzere gelen Alman derebeyleri, köyü yağmalayıp giderler. El Turco da ağır hakaretlere maruz kalır.
Bu durum, yeniçerinin çok ağırına gider ve bir süre sonra Ausburg Dükalığı’nın adaletsiz vergi sistemine karşı isyan bayrağını çeker. Köylüleri de bu haksız vergiye karşı ayaklandırır. Cengâver yeniçeri, azim ve cesaretle savaşarak köylüleri vergi ödemekten kurtarır. El Turco yaşadığı sürece köye bir daha ne askerler gelir ne de vergi toplanabilir. Köylüler kendilerini Alman derebeylerinin zulmünden kurtaran kahraman El Turco’ya daima minnettar kalırlar.
Üç Asırlık Gelenek
Yeniçerinin vefatından sonra çok üzülen ve uzun bir süre yas tutan Moenalılar, her sene Ağustos ayında El Turco’yu anma merasimi düzenlemeye başlarlar. Bir süre sonra bu merasim bugün hâlâ devam eden bir festivale dönüşür.
Günümüzde yeniçerinin hatırasına yapılan ve üç gün devam eden festival sırasında kasabanın her tarafı Türk bayrakları ile donatılıyor. Belediye başkanı dâhil herkes Osmanlı gibi giyinip, yeniçeri kıyafetli askerler ile birlikte sokaklarda dolaşıyor. Festivalde topluluğun en yaşlısı El Turco’yu temsil ediyor.
Son yıllarda Türkiye ile resmî temaslarda bulunan köylüler, her fırsatta Türkiye’yi çok sevdiklerini dile getiriyorlar.