Genel

”İyilik Yap At Deniize;Balık Bilmezse Halık Bilir”

 ”İyilik Yap At Deniize;Balık Bilmezse Halık Bilir”

Halife zamanında Bağdat’da Ferhat adında bir genç vardı.Ferhat,küçük yaşına rağmen bir çok ilime ulaşmıştı.Herkesin sevgisini kazanmış ve herkesçe bilinen birisi olmuştu.

 

Genç ferhat’ın bu özellikleri devrin halifesinin kulağına kadar gitmişti.Halife bu genci tanımak istemiş ve sarayına davet etmişti.Halifenin davetine icabet eden Ferhat,kısa zamnda halifenin en has adamlarından olmuştu.Halife”Manevi Oğlum”.Dediği Ferhat’ın bir dediğini iki etmiyor,o ne isterse hemen yerine getirilmesini emrediyordu.

Halife ve Ferhat

Bir gün Ferhat yüzmeye merak saldı.Halife bunu duyunca hemen ona yüzmeyi öğretmek için hocalar tuttu.Ferhat,kısa sürede yüzmeği öğrenmeye başladı.Ancak daha küçük olduğu için çok iyi yüzemiyordu.Bir gün gernçliğin heyecanı ile hocasının olmadığı bir anda şat nehrine girdi.Nehre girmesiyle bir anda kendini azgın suların içinde  buldu.Akıntının etgisiyle sürüklenip kıyıdan hızla uzaklaşıyordu.Korkudan ne yapacağını şaşırdı.Kıyıdakilerden yardım almak ümidyle bağırmaya çalışıyordu ancak heyecandan hiç sesi çıkmıyordu.Bir an sakin olmayı denedi.Hocasının anlatıklarınıda hatırlamaya çalışarak kendini akıntıya bıraktı.Su,küçük bedenini şehirden oldukça uzak bir yere götürdü.Orada güçlükle bir ağacın köküne tutunmayı başardı.Ancak burası bir uçurumun dibi olduğu için yukarıya çıkamıyordu.Yüzerek başka bir yere gidemiyordu.Sonunda orda müsait bir yer bularak oturup beklemeye başladı.

Diğer tarafta ise kaybolduğunu anlayanlar teleşla Ferhat’ı aramaya başladılar.İçlerine bir korku düştü.Acaba Ferhat kendilerinden habersiz suya mı girmişti?Bu kötüdüşünceyi akıllarına getirmiyorlardı ama bir taraftanda nehrin kıyısınds bir aşağı bir yukarı dolaşıp,Ferhat’ı arıyorlardı.Bütün aramalarına rağmen küçük Ferhat’ı bulamadılar.Bğunu düşünerek halifeye bildirip haber verdiler.Halife bunu işitince çok üzüldü.Bir an ne yapacağını şaşırdı.Kendine gelince de”Her kim ferhat’ı bana getirirse ona beş bin altın vereceğim!”dedi.Altınları duyan herkes Ferhatı aramaya başladı.Aradan beş gün geçmesine rağmen Ferhat’tan ne bir ses,ne bir haber vardı.Ferhat’ı bulamamışlardı.Halifede herkes gibi ümidini iyice yitirdi.Artık etrafındaki adamlarına ölüsünü getirene bin altın vereceğini ilan etti.

Bunu duyan halifenin adamları tekrar nehrin etrafını dolaşmaya başladılar.Bu defa nehrin uzak yerleri de dahil her tarafı arıyorlardı.Bir müddet sonra bunlardan birisi uçurumun kenarında Ferhat’ı buldu ve halifeye getirdi.Yalnız halifenin yanına girmeden onu dışarıda bekletti.Halifeye ‘Onun ölüsü için bin altın yeklif ediyorsunuz.Dirisi için ne verirsiniz?”dedi.Halife heyecanlı bir şekilde ”On bin altın veririm”dedi.

Bunu duyan adam hemen çocuğu getirdirdi.Halife Ferhat’ı sağ görünce çok sevindi,şükretti ve on bin altını hemen adama verdi.Sonrada veziri çağırarak ‘halka sadaka dağıtın ve hemen ferhat’a yiyecek birşeyler getirin.Yedi gündür birşey yemedi.”dedi

Ferhat”ben tokum aç değilim”dedi.Halife şaşırmıştı.Yedi gündür bir uçurumun dibinde ne yiyebilirdi?Ferhat’a:

Yoksa nehrin sularını içerek hayatta kalmayamı çalıştın diye sorunca Ferhat:”Hayır benim orada bulunduğum yedi gün içerisinde,her gün bir tahta sofra içinde yirmi kadar ekmek gelirdi.Bu sofra tam önümden geçerken ben sofrayı kavrar,ordan ekmek alarak karnımı doyururdum”dedi.

Halife iyice şaşırmıştı:”Acaba kim bırakır o ekmekleri suya?”deyince Ferhat:”Kimin bıraktığını bilmiyorum ancak ekmeklerin üzerinde Muhammed ibn Hasan el-İskaf yazılıydı.”dedi.

Halife:”Ekmeği suya bırakan kimdir?hemen bulun”diye emir verdi.Kısa bir süre sonra şehirden birini getirdiler.Adam:”Ekmeği aşağı salan benim.Bana da ayakkabıcının oğlu Hasan oğlu Muhammed derler.Ekmeklere benim adım yazılıdır.Yaklaşık bir yıldır ben hergün nehre ekmek bırakırım”dedi.

Halife” bu ekmekleri niçin sebebsiz yere nehre bırakıyorsun” deyince adam:”Efendim, ”İyilik yap denize at balık bilmezse Halık bilir”derler.Ben bu sözü duyduktan sonra bir deneyeyim dedim diyerek böğle bir şey yaptım.Bakalım bu haraketimin neticesini nerden göreceğim?” dedi.

Halife,gülerek:”Yaptığın iyilik daha balığa varmadan Halık tarafından karşılığı verildi.Diyerek Bağdat’ın önünden beş köy gelirini ayakkabıcıya verdi.İltifat ederek adamı gönderdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir